Michelle Kloese, 30’lu yaşlarının ortasında bir ortaokulda müdür yardımcılığı yapmaya başladı. Yoğun iş temposu nedeniyle spora vakit bulamadı. Erken başlayan günler, geç biten mesailer ve düzensiz yemek saatleri, onu atıştırmalıklara yöneltti.
Kloese, “Birileri masama kek bırakıyordu, onu yiyordum. Veliler şekerleme getiriyordu,” diyerek o dönemki alışkanlıklarını anlattı. Bu düzensiz yaşam, kilo alımını hızlandırdı.
Kloese, 40’ıncı yaş günü için gittiği sürpriz İrlanda tatilinde çekilen fotoğrafları görünce şoke oldu. “Aman Tanrım, farklı bir şey yapmam gerek,” diyerek değişim kararı aldı. İlk adım olarak işini değiştirdi ve eğitim teknolojileri alanında bir şirkette çalışmaya başladı. Şirketin sağlık sigortası kapsamında sağladığı bir uygulamayla su tüketimini ve adımlarını takip etmeye başladı. İlk yıl 17 kilo, ikinci yıl 10 kilo vererek toplamda 27 kilo kaybetti.
Bugün 42 yaşında olan Kloese, “Çok daha fazla enerjim var. Eskisi gibi halsiz ve yorgun değilim,” diyor. Yüksek kolesterol ve tansiyon sorunları da ortadan kalktı. Şu an “kilo koruma” evresinde olan Kloese, kilosunu korumayı hedefliyor ve kendini çok daha iyi hissediyor.
Kloese, 27 kilo vermesini sağlayan ve kilosunu korumak için sürdürdüğü üç alışkanlığı anlattı:
1. Uyanır uyanmaz bir bardak su içmek
Eskiden yeterince su içmeyen Kloese, bazen bir bardak suyla günü tamamladığını söylüyor. Günde en az 9 bardak su içmeyi hedefleyen Kloese, bir uygulama kullanarak su tüketimini takip etti. “Her sabah uyandığımda ilk iş bir bardak su içiyorum. Üzeri işaretli bir şişeyle yudum yudum içmek, büyük miktarda su içme baskısını azalttı,” diyor.
Su içmek, iştahı baskılayarak ve kalorili içeceklerin yerini alarak kilo vermeye yardımcı oluyor.
2. Egzersiz tercihlerini değiştirmek
20’li yaşlarında koşu yapan Kloese, 40’lı yaşlarında diz ve kalça ağrıları nedeniyle koşuyu bıraktı. Bir kişisel antrenörle çalışmaya başlayan Kloese, güç antrenmanlarına odaklandı. “Yaş ilerledikçe kas kaybı yaşıyoruz, bu yüzden güç antrenmanları önemli,” diyor.
Haftada 3-4 kez evde küçük ağırlıklarla egzersiz yapan Kloese, diğer günlerde 30 dakikalık yürüyüşler yaptı. Günde en az 7 bin adım atmayı hedefliyor ve yoga yaparak esnekliğini artırıyor. “Hareketli olmak, dostlarımla ilişkilerimi de değiştirdi. Artık buluşup yürüyüş yapıyoruz,” diyor.
3. Yemeklerde basit malzeme değişiklikleri yapmak
Kloese, eskiden makarna, patates ve ekmek ağırlıklı beslendiğini, tatlıyla arasının olmadığını söylüyor. Yemeklerinde küçük değişiklikler yaptı: Patates kızartması yerine salata veya tatlı patates, beyaz pirinç yerine kinoa tercih etti. Bir hazır yemek uygulamasına abone olan Kloese, “Meşgul dönemlerde porsiyon kontrolü ve besin dengesi sağladım. Bunlar zamanla gelişen küçük değişikliklerdi,” diyor. Yemeklerinin fotoğraflarını çekip uygulamaya yükleyerek beslenmesini takip etti.
Michelle Kloese’nin hikayesi, küçük ama istikrarlı adımlarla büyük değişimlerin mümkün olduğunu gösteriyor.