İSTANBUL (İHA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, 2004'ün Türkiye için bir imtihan yılı olduğunu ve kritik bir önem taşıdığını söyledi.
İSO "Ekonomik Durum Tespiti ve 2004 ilk 6 aylık beklentileri"nin açıklandığı toplantı Odakule Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıda söz İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Ekonomik Durum Tespiti anket Çalışması Sonuçları 2003-II" çalışmasının 2003 yılı ilk ve ikinci yarısındaki faaliyetlerdeki gerçekleşme sonuçları ile 2004 yılı ilk yarısı için üyelerin beklentilerini ihtiva ettiğini belirtti.
2004 yılının Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olmaya aday, dönüm noktası niteliğinde bir yıl olduğuna dikkat çeken Tanıl Küçük, "2004 yılı bir imtihan yılıdır. 2004 ve 2005'in iyi geçmesi, yeni kriz beklentilerinin sona erdirilmesi ve güvenin tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır. 2004 yılında elde edilecek olumlu sonuçlar Türkiye'nin yıllardır öngördüğü fakat ulaşamadığı hedeflerine kavuşmasını sağlayabilecektir" dedi.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ Tanıl Küçük, büyümenin devam etmesi ve nispi iyileşmenin kalıcı hale gelmesinde temel koşulun yatırım ortamının iyileştirilmesi, üretimin desteklenmesi, rekabet gücümüzün geliştirilmesi olduğuna değinerek, "Bunun için yapısal reformların süratle hayata geçmesi, makro ekonomik dengelerin istikrara kavuşması ve sürdürülebilir kılınması ve üretimin önündeki engellerin süratle kaldırılması şarttır" diye konuştu.
Yapısal reformlarda bir gelişme sağlanamadığının görüldüğüne dikkat çeken Tanıl küçük, "Sosyal güvenlik kurumlarında gereken kapsamlı reformlar gerçekleştirilememiştir. Bunların bütçeye yükü artarak devam etmektedir. Vergi tabanına yaygınlaştırmak kayıt dışı faaliyetleri kayıt altına almak üzere gerekli adımlar henüz atılmamıştır. 2003 yılında özelleştirme konusunda bir gelişme sağlanamamıştır. Türkiye, özelleştirme üzerinde bu kadar çok durup bu kadar az özelleştirme yapan tek örnektir. Uluslararası doğrudan yatırımları çekmekte başarısız olunmuştur. 2003 yılı doğrudan yabancı sermaye girişi açısından en kötü yıl olarak kayıtlara geçmiştir" dedi. Küçük, Türk girişimcilerinin yatırım yapar hale gelmedikçe uluslararası doğrudan yatırımları çekmenin mümkün olmayacağını kaydetti.
"İSTİKRARLI BİR İÇ TALEBE İHTİYAÇ VAR" "Ekonomik Durum Tespiti anket Çalışması Sonuçları 2003-II" çalışmasının ekonominin genelindeki olumlu gelişmelerin işletmeler düzeyinde de hissedildiğini ortaya koyduğunu belirten Tanıl Küçük, "2003'te enflasyonla mücadele de başarılı sonuçlar alınmıştır. 2003'teki olumlu gelişmeler devam ettirildiği takdirde 2004'ün ilk aylarında yıllık enflasyon tek haneli rakamlarla ifade edilebilecektir" dedi. Tanıl Küçük, 2003 yılının ilk yarısında işletmelerin yüzde 26.2'sinin iç satışlarının bir önceki döneme göre düştüğünü belirttiğini, 2003 yılı ikinci yarısında ise iç satışlarda azalma yaşayan işletmelerin oranının bir miktar artarak yüzde 27.5'e yükseldiğini, ancak bu artışa rağmen iç talepteki canlanma beklenen düzeylere erişemediğine işaret etti. Küçük, "Büyüme için ihracat kadar istikrarlı bir iç talebe de ihtiyaç duyulduğu açıktır. İstikrarlı bir iç talebin sürdürülebilir büyüme üzerindeki rolü unutulmamalıdır" diye konuştu.
İSTİHDAM SORUNU Gayri Safi Milli Hasıla'da (GSMH) 2002'de sağlanan büyümenin 2003 yılı ilk yarısında da devam ettiğini ve hedefin yakalandığını belirten Tanıl Küçük, yılın ilk yarısında yaşanan Irak savaşına rağmen 2003 yılında işletmelerin üretim açısından istikrarlı bir dönem geçirdiklerini hatırlattı. Küçük, 2003 yılının ikinci yarısının küçük ve orta ölçekli işletmeler için üretim açısından daha iyi geçtiğini ortaya koyduğunu kaydetti.
Üretimlerinde artış olduğunu belirten işletmelerin oranının 2003 yılı ilk yarısında yüzde 49.8, ikinci yarısında ise yüzde 55.6 düzeyinde olduğuna işaret eden Küçük, "2003 yılı ikinci yarısı üretim açısından daha fazla sayıda işletme için ilk yarıya göre daha olumlu geçmiştir. Ancak istihdam 2003 yılında da Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olarak gündemde kalmıştır. 2003 yılında işsiz ve eksik istihdam edilenlerin sayısı 3.8 milyon kişi ile bugüne kadar ki en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Yüzde 5 civarındaki büyüme oranları işgücüne ilave katılımlara ve mevcut işsizlere iş alanları açabilmek için yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle ekonominin büyüme potansiyelini zorlamalı, mal ve hizmet üretimini daha yüksek oranlara ulaştırmalıyız" dedi. Küçük İstihdamda daralma yaşadığını, işletmelerin oranının 2003 yılı ilk yarısında yüzde 17.9 iken, ikinci yarıda yüzde 18.5'e yükseldiğini, aynı dönemde istihdamda artış sağlayanların oranının ise yüzde 35'ten yüzde 39'a çıktığına dikkat çekti. Tanıl Küçük, 2003 yılında sağlanan ekonomik büyümenin daha çok kurulu kapasitelerin kullanımıyla gerçekleştiğini, yeni ve yenilemeye yönelik sabit sermaye yatırımlarının yetersiz düzeyde kaldığını belirterek büyümenin devam ettirilmesi ve işsizlik sorununun çözülmesi için 2004 yılında gerekli adımların atılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.