HABER

"2014 olsun, hayrolsun"

Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı'nın görev süresiyle ilgili kararını değerlendirdi.

"2014 olsun, hayrolsun"

Meksika seyahati öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar üzerine ben yorum yapmayı gereksiz buluyorum. Olay bizim üzerimizde döndürülüyor, buna gerek yok. Şu an Türkiye'nin Cumhurbaşkanı var. 2014 olsun, ülkemiz için hayrolsun. Değerlendirmeleri de o zaman yaparız" dedi.
''Yargının yaklaşımı değil''
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, terör örgütü elebaşı Öcalan'la ilgili açıklaması ile Leyla Zana'nın sözlerini değerlendirmesinin istenmesi üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bülent Arınç'ın yaklaşımı yargının ortaya koyduğu bir yaklaşım değil. Yargının vermiş olduğu bir karar var ve yargı ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı vermiş. Yürütme de ülkede herhangi bir sıkıntıya vesile olmasın diye tutmuş İmralı'yı seçmiş. İmralı değil de ülkenin herhangi bir şehrinde bir cezaevi de olabilirdi. Ama böyle bir cezaevinin olmasının getireceği neticelerin neler olacağını da yürütme düşündü. Bu birçok olumsuzluklara neden olur diye İmralı'yı uygun gördüler. Biz de zaman zaman bunun üzerinde duruyoruz, değerlendirmesini yapıyoruz. Bazıları 'Şu kadara mal oluyor' gibi speküle etmeye çalışıyor. Ülkenizin huzuru için bazı bedeller ödeyeceksin. Biz de bu bedelleri ödüyoruz. Ben Sayın Bülent Bey'in yaptığı açıklama üzerine, 'Silah bıraksınlar, ondan sonra ev hapsi düşünülür' ifadesi, aramızda görüştüğümüz bir konu değil, kendi şahsi kanaatidir.

Sayın Zana'nın, benimle görüşme noktasında gelen hiçbir talebi yoktur. Ama bir milletvekili olarak öyle bir talebi bana geldiği anda kendisiyle görüşmekten de kaçmam. Bunu da açıkça söyleyeyim. Temennim odur ki Sayın Zana'nın yapmış olduğu açıklamalar herhalde uzun yılların tecrübesinin de ortaya koyduğu neticedir ve keşke BDP, silahı unutup terör örgütünü unutup, parlamento çatısı altında siyasi mücadelesini sürdürse. Şu anda arkadaşlarımızın birbiriyle yaptığı görüşmeler, Genel Kurul'a (Meclis) girildiği zaman gerçekten ağza alınmayacak hakaretlere dönüşmesin. Genel Kurul içindeki tablo kulislerde öyle değil. Kulislerde tablo çok farklı. Birbirleriyle ikramlaşıyorlar. Ama Genel Kurul'a girildiği zaman başka bir dünya var. Biz de bunu anlamakta zorlanıyoruz.
''Terör örgütü silahı bırakmak durumdadır''
''Taraflar samimi olsa sorun çözülür'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Benim Başbakan olarak, AK Parti Genel Başkanı olarak söylediğim; bölücü terör örgütü silahı bırakmak durumdadır. Silahı bırakmadığı müddetçe devletin güvenlik güçleri operasyonu bırakamaz. Devletin güvenlik güçleri, görevi bu. Operasyonu kime yapıyor? Bölücü terör örgütü. Kime yapıyor? Halkın huzurunu tehdit edenlere, eli silahlı şehir eşkıyasına yapıyor. Yapmak zorunda. Ne diyorlar. Asker polis silah bırakacak olur mu ya? O, o silahı taşıdığı için zaten polis, o silah taşıdığı için asker. Bundan dolayı görevli, bunun için de bu millet askerine, polisine bedel ödüyor. Bunları birbirinden ayıralım deriz. Temennimiz odur ki inşallah bunu artık parlamento içerisine girmiş olan BDP milletvekilleri anlar, onlara gönül vermiş vatandaşlarım da anlar ve bu süreci başarılı şekilde atlatırız. Bu terör belasından da ülkemizi kurtarırız. Ülkemizin kurtulmasıyla birlikte de bu milli birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirecek sürecin başlamasına vesile olur.''

En Çok Aranan Haberler