2021 Merkezi Bütçe Kanunu, TBMM Genel Kurulu'nda 12 gün süren görüşme maratonunun ardından kabul edildi.
Görüşmelerde, CHP ile AKP'liler arasındaki "diktatör" tartışması yaşandı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, bütçenin tümü üzerindeki son konuşmalar yapıldı.
Bütçe görüşmelerinin başında söz alan TBMM Başkanı Şentop, son gün hariç, bütçe görüşmeleri süresince 71 oturum ve 143 saatlik mesai yapıldığını bildirdi.
Genel Kurul'daki görüşmeleri, söz almamalarına karşın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da izlerken, milletvekillerinin bütçe ile ilgili eleştirilerine, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yanıt verdi.
Partisinin grubu adına söz alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, sistem eleştirisi yaparak, demokrasilerde kabul edilmesi mümkün olmayan yetkilerin tek kişinin elinde toplandığı otoriter bir rejim inşa edildiğini söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bütçe görüşmelerinde partisini hedef alan açıklamalarını anımsatan Oluç, "Gelip Meclis'i azarlayıp, şov yapıp gidenler, yeni vesayetin sahipleridir. Bir İçişleri Bakanı'nız var. Paralel tek adam olabilmek için çırpınıyor. Bakanlığında kendine özerk paralel bir yapı kurmuş, 'O yapının tek adamı benim' diyor. İç güvenlikten sorumlu bu bakan herkesi tehdit ediyor" görüşünü dile getirdi.
AKP Grup Başkanı Naci Bostancı ise İçişleri bakanlarının her zaman HDP'lilerin öfke ve kızgınlığının muhatabı olduğunu belirtti.
Bostancı, "Ama en çok eleştiriyi Sayın Süleyman Soylu'ya yaptınız. Gidin halkın arasına çıkın, göreceksiniz ki sizin bu eleştirileriniz onun göğsünde, halk nezdinde şeref nişanesi olarak görülüyor" dedi.
CHP Grubu adına söz alan Genel Sekreter ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, iktidarın bütçesinin halkın yaşadığı sorunlara çare olmadığını belirtirken "Çünkü saraydan halkın yaşadığı gerçekler gözükmüyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı'nı kastederek konuşmasına devam eden Böke şunları söyledi:
"Saraya göre işsizlik olmadığını, Türkiye'nin şahlandığını, pandeminin kontrol altında aldığını" ifade eden Böke, "Sarayın gerçekleriyle halkın gerçeklmeri uyuşmayınca, e tabii bütçe de halkın bütçesi olmuyor, sarayın bütçesi oluyor. Bu bütçe bir saray bütçesidir. Bu bütçe bir talan bütçesidir, bu bütçe torpilin bütçesidir" dedi.
Halkı yoksullaştıran, borçlandıran, yüksek faiz yarattığı gerekçesiyle bu "bozuk düzen"in değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Böke sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, 1 kişinin 5 yerden maaş aldığı; 5 şirketin de Türkiye'deki bütün ihaleleri alarak sömürdüğü bu düzeni değiştireceğiz. Kimse unutmasın Türkiye ekonomisi 5'ten büyüktür, Türkiye 1'den de büyüktür. Biz, mutlaka bu düzeni değiştireceğiz.
"'Kaynak nerede?' derseniz işte saydık, rantçı yandaşın cebinde duruyor. 5 tane şirketin, orada duruyor. Biz halk için kullanacağız. Kamu zararı yaratan, haksız kazanç ortaya çıkartan, hukuksuzca yapılan projeleri kamulaştıracağız. Adına, 'Varlık Fonu' denilen, kimsenin içinde ne olup bittiğini göremediği, denetlenemeyen bir aile şirketi kurdunuz. Varlık Fonu'nu kapatıp hepsini hazineye devredeceğiz."
AKP Grubu adına söz alan Efkan Ala ise partisinin iktidarı döneminde yapılan icraatları anlatırken, muhalefetin "saray" ifadelerine de tepki gösterdi.
Ala, CHP'yi kastederek "Sizin döneminizde vatandaş şapkayla Kızılay'a giremiyordu. Ben size söyleyeyim, iktidara geldiğinizde bunları yapacakmışsınız. Vallahi siz bu sabıkayla milletten temiz kağıdı alamazsınız. Ona Anadolu'da temiz kağıdı deniliyor" dedi.
CHP'yi 28 Şubat'ı desteklemekle, başörtüsü serbestisini Anayasa Mahkemesi'ne giderek iptal ettirmekle, "367 kararını alkışlayarak" vesayete arka çıkmakla suçlayan Ala, "Gerçi, sandıkta yüzünüz gülmedi. 18 yılda 15 defa sandıkta yenildiniz. 12 seçim, 3 referandum kaybettiniz. Siyasette küme düşme olsaydı şu anda CHP yoktu arkadaşlar" görüşünü dile getirdi.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de muhalefetin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini itibarsızlaştırmak için "tek adam, diktatör bozuntusu, saray" ifadelerini kullandığını belirterek şöyle konuştu:
"Eğer bir yerde sandık varsa özgür seçim varsa diktatörlükten bahsedemezsiniz. Hem 'Kararı millet versin' diyeceksiniz ama diğer taraftan da milletin verdiği kararın neticesine 'diktatörlük' diyeceksiniz. Bu nasıl bir muhakemedir?"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel bunun üzerine söz alarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti "5. kol faaliyeti" diye nitelendirdiğini anımsatarak, bunu 1937'de Madrid'i kuşatan diktatör Franco'nun içerideki casuslar ve yerel işbirlikçileri için kullandığını dile getirdi.
Özel, "Bir ülkenin cumhurbaşakın çıkıp ülkenin muhalefetine 5. kol, derse, o lafı kullandığ Franco ile bir anılırsa, ona da cevap verirken diktatör bozuntusu derse, orada düzeltilecek tek kelime vardır, geri alınması gerekir; bozuntu kısmını geri alıyorum, diktatör sizin olsun" dedi.
Özel'in sözleri CHP'liler tarafından alkışlarken AKP'lilerin tepkisine yol açtı.
Sataşma üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atıfla "dikatör" vurgusu yapıldığını belirterek, "Siz Menderes'e, Özal'a diktatör dediniz. Erdoğan'a demezseniz üzülürüz. Siz kadınları başörtüsüyle üniversiteye sokmayacaksınız, diktatör biz olacağız; sizler 15 Temmuz'da tatile gideceksiniz diktatör biz olacağız; 367'yi icat edeceksiniz, demokrasiyi yok edeceksiniz diktatör biz olacağız. Siz, 28 Şubat'ın baş kahramanı olacaksınız diktatör biz. Siz kurban olun bu diktatöre, kurban olun! Millet kimin diktatör olduğunu olmadığını çok iyi biliyor" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan da Efkan Ala'nın 28 Şubat'la ilgili sözlerini anımsatarak, "AKP ayağa kalkıp Meral Akşener'i alkışlamasını beklerdim yapmadınız, ayıp ettiniz. Burada bulunanların önemli bir kısmının dahi kapısını, penceresini kapatıp içeri kaçtığı bir dönemde darbecilere tek başına direnen bir Genel Başkanım var, alkışlamanızı bekledim, yapmadınız, yine de sağ olun" sözleriyle tepki gösterdi.
Oktay**'dan CHP sıralarına: Franco'nun ruhu CHP'de yaşıyor**
Grup konuşmalarının tamamlanmasının ardından söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendisine yönelik "hadsiz" şekilde itibar suikastinde bulunulduğunu ileri sürdü.
Kendisinin aynı hadsiz üslubu kullanmayacağını belirten Oktay, CHP'yi hedef aldı:
"Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim; Diktatör Franco'nun Türkiye'deki temsilcileri bize laf atmaya, çamur atmaya çalışmıştır. Frano'nun ruhu bugün CHP'de yaşıyor, bizde değil. Recep Tayyip Erdoğan yerli ve millidir. Milletin adamıdır. Yetkisini ve gücünü milletinden alır."