HABER

"301 AB standartlarına uygun değil"

"301 AB standartlarına uygun değil"

Ankara (AA)- AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, AB ülkeleri mevzuatlarında, TCK'nın 301. maddesindeki gibi, "Türklüğe hakaret" gibi bir yaklaşımın söz konusu olmadığını belirterek, "Türkiye çok güçlü bir ülke, böyle bir maddeye ihtiyacı var mı bilemiyorum. Bu, hiçbir şekilde AB standartlarına uygun bir madde değil" dedi.

Rehn'e Türk-İş Genel Başkanı Salih Uslu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Fransa'da 12 Ekimde görüşülmesi beklenen sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yasa tasarısı ifade özgürlüğü ihlali olarak görülmüyor da Türkiye'dekiler neden görülüyor?" şeklinde bir soru soruldu.

AB'nin politikaları, özellikle de ifade özgürlüğüne ilişkin politikalarının temelinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Adalet Divanı'nın kararlarının yer aldığını söyleyen Rehn, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğünü temel özgürlük olarak ifade ettiğini, ayrıca bazı haklı sınırlamaları da ifade özgürlüğüyle ilgili gündeme getirdiğini belirtti.

Rehn, bazı AB mevzuatlarında farklı uygulamaların bulunduğuna, belli noktalarda bazı yaptırımlar olduğuna işaret etti.

Bununla birlikte, "İngiliz olmaya hakaret, Fin olmaya hakaret gibi genel bir kavram olmadığını görüyorsunuz" diye konuşan Rehn, "301. maddedeki Türklüğe hakaret gibi bir yaklaşım söz konusu değil" ifadesini kullandı.

"Türklüğe hakaretle ilgili savcıların yorumunun son derece kısıtlayıcı olmaya başladığını" kaydeden Rehn, "Türkiye çok güçlü bir ülke; böyle bir maddeye ihtiyacı var mı bilemiyorum. Bu madde hiçbir şekilde AB standartlarına uygun bir madde değil" dedi.

Ermeni soykırımı iddialarının, çok tartışılan bir konu olduğuna, hatta AB içinde Türkiye'den daha fazla tartışıldığına işaret eden Rehn, sözde Ermeni soykırımının tanınmasının herhangi bir şekilde Türkiye'nin üyeliği önünde bir koşul olmadığını vurguladı.

Rehn, sendikal haklarla ilgili bir soru üzerine de bu konuyla ilgili adım atması gereken tarafın Türkiye olduğunu belirterek, "Bizler sahadaki oyunculardan biri değiliz. Belki antrenör görevi alabiliriz, ama oyuncu da takım kaptanı da Türkiye" dedi.

Türkiye'deki temasları sırasında iki çağrısının olacağını söyleyen Rehn, bu çağrıları, reform sürecine tam kararlılıkla ve hızla yeniden başlanması ve Türkiye'nin, müzakereler başlamadan önce kabul ettiği yükümlülükleri, bu çerçevede Gümrük Birliği Ek Protokolü'nden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmesi olarak sıraladı.

Rehn, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın irtica tehdidiyle ilgili sözleri hatırlatılarak, "Siz böyle bir tehlike görüyor musunuz?" sorusu üzerine, Orgeneral Büyükanıt'ın açıklamalarını daha ayrıntılı olarak görmek istediğini belirtti.

"Havada bir yanlış anlamanın söz konusu olduğunu görüyorum" diyen Rehn, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin profesyonelliğine büyük saygılarının olduğunu, hem kendi ülkelerini savunduklarını, bunu yaparken uluslararası barış gücü operasyonlarına büyük destek verdiklerini kaydetti.

Türkiye'nin özellikle son yaptığı reformlarla gurur duyması gerektiğini kaydeden Rehn, sivil-ordu ilişkilerinin demokratikleşmesi bakımından önemli reformlar olduğuna işaret etti.

Rehn, bu çabaların devam etmesi gerektiğini söyleyerek, "Çünkü Avrupa demokrasisinde ordu, sivil denetim altındadır" ifadesini kullandı.

En Çok Aranan Haberler