HABER

"45'ime kadar oynarım"

Büyük kaleci önemli maçlarda ortaya çıkar. Yaptığı kurtarışlarla takımına hayat verir... Tıpkı Rüştü Reçber gibi. 13 yıldır ay yıldızlı ekibimizin kalesini başarıyla koruyan Rüştü, 120 dakikada yenişemediğimiz ve penaltı atışları sonunda zafere ulaştığımız Hırvatistan maçının kahramanlarından biri. Maç içerisindeki başarısının yanı sıra kurtardığı penaltıyla yarı finale çıkmamızda büyük payı olan 35 yaşındaki tecrübeli kaleci, eleştirilerden bunaldığını söylerken, "Beni rahat bıraksınlar 45 yaşıma kadar oynarım" diyor. Fatih Terim'in verdiği fırsattan yararlanıp önceki gün Viyana gezintisi yapan Rüştü, "Formumun zirvesindeyim ve 10 yıl daha oynamak istiyorum" diyen Rüştü, şunları söyledi: "Nedendir bilmiyorum, Türkiye'de sürekli benimle uğraşıyorlar. Fenerbahçe'den de bu yüzden ayrıldım. Beni rahat bıraksınlar 45 yaşına kadar oynarım.

Türkiye'de kaleci olmak zor. Her maçta eleştirilen tek oyuncu siz oluyorsunuz. Benim özelliklerimi bilen bilir. Rakip pozisyonlara girmeden bozmasını çok iyi beceririm. Avrupa'nın üst düzey 16 takımının mücadele ettiği turnuvada en iyi 4 ekip arasına girmeyi başardık.

2002 ruhunu canlandırdık

Grubumuzun en zor maçı Portekiz'di. Çok teknik oyuncuları var. İsviçre ve Çek Cumhuriyeti de öylesine kolay denecek ekipler değiller. Gruptan çıkma, yarı finalde yer almak Türk futbolcusu için gurur vesilesidir.

Dört kez Süper Lig şampiyonluğu yaşadım. 2002'de dünya üçüncüsü olduğumuzda yaşadığımız birliktelik, Euro 2008'de de canlandı. Sakatlıklar ve cezalara rağmen burada Türk futbolunu en iyi şekilde temsil ediyoruz ve çok başarılı olduk. Türk Milli Takımı'nın maçları, son düdük çalmadan bitmez.

A Milli Takımımız'da çok yetenekli kaleciler var. Volkan'ın cezası nedeniyle kaleye ben geçtim. Ben olmazsam Tolga var. Bir kaleci ancak oynayarak tecrübe kazanabilir. Ben bu tecrübeye fazlasıyla sahibim.

Petric'e sarılıp teselli ettim

Hırvatistan maçında zorlandığımız anlar oldu. Uzatmanın son dakikasında yediğimiz gol beni hırslandırdı. Semih beraberlik golünü atınca dünyalar benim oldu. Bu gol, rakibimizin tüm direncini kırdı. Penaltılarda çok rahattık. Modric ve Rakitic topu dışarı attı, Petric'in şutunu çıkardım ve zafere ulaştık. Petric maç bitiminde koridorda ağlıyordu. Ona sarıldım ve teselli ettim.

Beşiktaşlı yöneticiler ve taraftarlar bana inandı, güvendi. Ben de onlara layık olmaya çalışıyorum. Hala Milli Takım'daysam bunu çok çalışmaya ve bana duyulan güvene borçluyum."

En Çok Aranan Haberler