Türkiye'nin ihracat artışının sürekli gündeme getirildiği son beş yıllık dönemde asıl rekorun ise ithalat ve dış ticaret açığındaki artışta yaşandığı belirlendi.
2002-2007 döneminde Türkiye'nin yıllık ithalatı yüzde 230 artarken, ihracat artışı yüzde 197'de kaldı. Asıl rekoru ise yüzde 305 artışla dış ticaret açığı kırdı. Cumhuriyetin kurulduğu 1923'ten 2002 sonuna kadar olan dönemdeki toplam dış ticaret açığı 231 milyar dolar olan Türkiye, 2002'den bu yana geçen beş yılda ise toplam 243 milyar dolarla önceki 79 yıldakinden daha fazla açık verdi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ihracat rekorlarının her ay basın toplantısıyla açıklanan Türkiye'de ithalat rekorlarının görmezden gelindiğini bildirdi. Aygün, Türkiye'nin dış ticaret gelişmeleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin hemen her ay dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in de katılımıyla düzenlediği basın toplantılarıyla ihracat verilerini açıkladığını belirterek, "İhracatın ay biter bitmez hemen açıklanması Türkiye açısından çok önemli bir gelişme. Ekonomiyle ilgili tüm verilerin aynı hızla açıklanması hepimizin dileğidir. Ancak ihracat rakamları açıklanırken ithalat rakamlarının görmezden gelinerek gizlenmesi, erken açıklanan ihracat rakamlarının yararını ortadan kaldırıyor" dedi.
Son yıllarda sürekli ihracat rekorlarından söz edildiğini ve ithalatın kırdığı rekorların görmezden gelindiğini anlatan Aygün şunları söyledi: "Türk Dil Kurumu rekor kelimesinin anlamının ‘bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü, daha önce elde edilmemiş olan sonucu aşan yeni sonuç' olarak açıklıyor. Böyle bakınca sürekli ihracat rekorları konuşulan Türkiye, hemen hemen her ay ithalat ve dış ticaret açığı rekoru da kırıyor. Ayrıca 2001 yılından sonra Türkiye her yıl bir önceki yıldan daha fazla ithalat yaptı. Yani ithalat beş yıl arka arkaya rekor kırdı. Yine aynı dönemde Türkiye'nin dış ticaret açığı da bir önceki yılın açığının üzerine çıktı. Yani beş yıl arka arkaya dış ticaret açığı rekoru kırdık. Biz ihracat rekorlarına dalıp gittiğimiz için, dış ticaret açığımızın dolayısıyla cari işlemler açığımızın ucunu adeta kaçırdık."
BEŞ YILDA 242 MİLYAR DOLARLIK AÇIK
Aygün, ihracat artışıyla övünülen son beş yıllık dönemde Türkiye'nin toplam ihracatı yüzde 197,2 oranında artarken, ithalattaki artışın yüzde 230'u, dış ticaret açığındaki artışın da yüzde 306'yı bulduğunu vurguladı. 2002 yılında ihracatıyla ithalatının yüzde 70'ini karşılayan Türkiye'nin, 2007 yılında 100 birimlik ithalata karşılık sadece 63 birimlik ihracat yapabildiğini bildiren Aygün, "Türkiye ekonomisi artık giderek daha fazla dış ticaret açığı veriyor. Türkiye 1923–2002 yıllarını kapsayan dönemde 231 milyar dolarlık dış ticaret açığı vermişti. 2003 yılı başından bu yıl şubat ayı sonuna kadar verilen açık ise 242 milyar doları aştı, 5 yıl 2 ayda 79 yıldan daha fazla dış ticaret açığı verildi" dedi.
Şubat 2007 sonu itibariyle Türkiye'nin yıllık ithalatının 180,4 milyar, yıllık dış ticaret açığının da 65,7 milyar dolara kadar yükseldiğini vurgulayan Aygün, "Bana göre, 114,6 milyar dolarlık ihracatı öne sürerek, arkadaki 180 milyar dolarlık ithalatı görmezden gelmek, Türkiye'nin diğer ekonomik sorunlarını görmezden gelmekle eş değerdir" dedi.
Bu yüksek düzeydeki ithalatın, Türkiye'nin yıllardır uyguladığı kur politikasının ve ithalatı denetlememesinin bir sonucu olduğunu ifade eden Aygün, şu değerlendirmeyi yaptı:"Türkiye, diğer ülkelerin ucuz ve kalitesiz tüketim malları ve ara mallarının pazarı haline geldi. Dış ticarette rakibimiz olan ülkeler paralarına değer kaybettirip, istihdam üzerindeki yükleri azaltarak ihraç ürünlerinin fiyatlarını düşürürken biz paramızın değerini aşırı bir şekilde artırarak, ithal ürünleri iyice ucuz hale getirdik. Ortaya böyle bir manzara çıktı. Türkiye'nin bu gün görünen iki önemli problemi olan cari işlemler açığı ve işsizlik altında ithalatın kontrolsüz artışı yatıyor. Birileri cari işlemler açığına karşı özelleştirmeyi ve yabancı sermaye girişlerini ilaç olarak gösteriyor. Türkiye'nin şimdiye kadar yaptığı en pahalı özelleştirme Türk Telekom'du. 2007 yılında 10 Telekom kadar dış ticaret açığı verdik. Artık her ay bir Telekom parası kadar dış ticaret açığı vermeye başladık. Buna Türkiye ne kadar dayanabilir? İhracat rekorlarıyla övünenlerin, bu soruların da cevabını vermesi gerekiyor."