Afyonkarahisar (AA)- Türkiye'de hayatlarını diyaliz makinelerine bağlı sürdüren yaklaşık 50 bin hasta, yaşamını organ bağışı ümidiyle sürdürüyor.
"Suni böbrek" olarak adlandırılan, diyaliz makineleri ile ilgili ilk çalışmalar ise 1912 yılında Abel, Rowtree, Turnel tarafından yapıldı, 1942 yılında ise Kolff tarafından akut böbrek yetmezliği bulunan hastada uygulandı. Böbrek yetmezliği hastalığı bulunanlar hastalığın şiddetine ve yaptığı idrar miktarına bağlı olmak üzere haftada 2-3 kez 4-6 saat süre ile diyaliz makinelerine bağlı olarak tedavi görüyorlar.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 1950'li yıllarda Türkiye'de kullanılmaya başlayan diyaliz makinelerinin bugünkü sayısı ise 12 bin 677'e ulaşmış durumda. Türkiye'deki makine başına 2,5 hasta düşüyor. Diyaliz ünitelerinin belirli merkezlerde kurulması ise hastaları bir yerden diğer yere adeta "zorunlu göçe" zorluyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, diyaliz makinelerinin yaygınlaştırılmasının yanı sıra dengeli dağıtılmasının meydana gelen hasta göçlerini biraz olsun durduracağını savunuyor.
1998 yılında çıkarılan kanunla özel sektörün bu alanda hizmet vermesine imkan tanındı. Sağlık Bakanlığı, bir hastanın diyaliz makinesine bağlanması için her seans için 138 TL ödeme yapıyor.