Çek Cumhuriyeti 1 Ocak 2009 tarihinde AB Dönem Başkanlığını Fransa'dan devralacak.
Kendisini "muhalif" olarak gören ve AB'ye şüpheyle bakan Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vaclav Klaus, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren 6 ay süreyle AB dönem başkanlığını üstlenecek. Lizbon Anlaşmasını onaylamayan AB üyesi bir ülke olan Çek Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Klaus'un dönem başkanlığı sırasında icraatlarının olmayacağı spekülasyonlarına rağmen, AB üyesi ülkelerin bir kısmının da bu eleştirilere katılmadığı belirtiliyor.
Öte yandan, bir kısım AB gözlemcisi, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek'i tecrübesiz olduğu ve AB Dönem Başkanlığını yürütemeyeceği konusunda eleştirirken, Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un, AB bayrağını Dönem Başkanlığı süresince Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda göndere çekmeyeceğini ifadesi, AB Dönem Başkanlığını 1 Ocak 2009'dan sonra 6 aylığına üstlenecek olan Çek Cumhuriyeti ile AB arasında bayrak krizini ortaya çıkarmıştı.
Fransa'nın 6 aylık dönem başkanlığını değerlendiren Avrupa Parlamentosu üyeleri ve Avrupa'nın önde gelen siyasetçileri, Sarkozy'nin İrlanda'nın Lizbon Anlaşması'nı reddetmesi, küresel mali ve ekonomik kriz ile Avrupa'nın iklim değişikliği ve enerji paketi üzerinde ayrılığa düşmesi gibi pek çok kritik konuda, etkili bir rolü olduğu görüşünde hemfikir olmuştu. "Daha himayeci bir Avrupa" sloganıyla görevi sürdüren Sarkozy ise AB'ye liderlik etmenin harikulade bir deneyim olduğunu ve kendisine deneyim kattığını ifade ederek, "Umarım benden sonra gelenler de bu işi benim kadar severler" şeklinde konuşup gelecek liderleri cesaretlendirmişti.
Özellikle 2008'in ikinci yarısında ortaya çıkan küresel krizlerle mücadele konusunda takdir kazana Sarkozy, "Olaylar bize yardım etti. Avrupa'nın imajı bugün, Fransa'nın dönem başkanlığı öncesinden daha güçlü" diyerek bu yorumlara destek vermişti. Nicolas Sarkozy, Avrupa Parlamentosu'na (AP) veda ederken yaptığı konuşmada, "Avrupa'yı değiştirmeye çalıştım ancak Avrupa beni değiştirdi. Her lider ara sıra yapmalı. Bizi birbirimizden ayıranların ötesinde yakınlaştıran birçok unsur var. 27 ülkenin sorunlarını çözmek için verilen 6 aylık şans, hoşgörü, açık görüşlülük ve Avrupa'yı anlama fırsatı veriyor. Hiç şüphesiz AB, 20. yüzyılın keşfedilmiş en iyi düşüncesi ve AB'ye her zamankinden çok ihtiyaç var" şeklinde konuşmuştu.
1 Ocak 2009'da AB Dönem Başkanlığını Fransa'dan alacak olan Prag yönetiminin, dönem başkanlıkları sırasında, "küresel ekonomik kriz", "enerji", "Batı Balkanlarla ilişkilerin geliştirilmesi" konularına yoğunlaşması bekleniyor.