RİZE (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'ta 2002 Kopenhag Zirvesi'nde kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini isteyerek, "Eğer 17 Aralık'ta 2002 Kopenhag Zirvesi'nde bize verilen sözler yerine getirilmeyecek olursa, Türkiye, Kopenhag Siyasi Kriterleri'nin adını Ankara Siyasi Kriterleri olarak koyar ve yoluna devam eder. Çünkü Türkiye, ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye'nin de nevi şahsına münhasır bir asilliği vardır, bir gücü vardır" dedi.
Başbakan Erdoğan, Rize gezisinin 3. gününde beraberindeki Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Çayeli İlçesi'nde Ahmet Hamdi İshakoğlu Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi'nin açılış törenine katıldı. Açılış sonrası okulu gezen Erdoğan, bir sınıfta bulunan gemi dümeni önünde basın mensuplarının kendisine fotoğraf çekme isteği üzerine, "Bu dümen bize göre değil. Şimdi ben bunun başına geçersem; dümenin başına yeni geçti dersiniz. Biz dümenin başına çok önce geçtik" diyerek fotoğraf isteklerini kabul etmedi. Dümenin bozuk olmasına da sinirlendiği gözlenen Erdoğan, yanında bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili ve armatör Cengiz Kaptanoğlu'na "Buraya bu dümenin yerine daha modern birşey gönderin. Simülatörü de yokmuş okulun. Simülatör de gönderirsiniz" dedi.
Bir basın mensubunun, "Sayın Başkanım yelkenler fora deyip dümeni Avrupa'ya çevirdiniz. Ufukta neler görünüyor, denizin durumu nasıl?" sorusu üzerine ise cama doğru yaklaşarak Karadeniz şivesiyle "Deniz buradan görüni mi? Deniz buradan görünü mi ki onu saa söyleyeyim" diye konuştu.
AB sürecinde kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, "Kararlı bir şekilde Avrupa Birliği yolunda üzerimize düşen görevleri yerine getirdik. Ödevleri yerine getirdik, yaptık.
Artık 17 Aralık tarihinde AB üyesi ülkelerin üzerine düşen görevi yapmalarını bekliyoruz. Bunda herhangi bir ümitsizlik söz konusu değil. Ama ben baştan beri birşeyi sürekli söylüyorum. Bunu söylemek zorundayım. Biz Avrupa Birliği sürecini insanımızın yaşam standardını yükseltmek için anlamlı bir süreç bulduğumuz için geceli gündüzlü çalışıyoruz. Eğer 17 Aralık'ta 2002 Kopenhag Zirvesi'nde bize verilen sözler yerine getirilmeyecek olursa, Türkiye, Kopenhag Siyasi Kriterleri'nin adını Ankara Siyasi Kriterleri olarak koyar ve yoluna devam eder. Çünkü Türkiye ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye'nin de nevi şahsına münhasır bir asilliği vardır, bir gücü vardır. Şuandaki yapısıyla da genç, dinamik bir nüfus özelliği vardır. Burada AB üyesi ülkeler bizim yaptığımız bütün görüşmelerde, ağırlıklı olarak olumlu görüşlerini beyan etmişlerdir ve 17 Aralık'ta da inanıyorum ki bu süreç bizlerinde arzu ettiği şekilde devam edecektir. Herhangi bir yanlışa ihtimal vermiyorum" şeklinde konuştu.
YÖK'ün kuruluş yıldönümünde çıkan olaylarla ilgili sorulan bir soru üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu tür gösterileri doğrusu demokratik bulmuyorum. Bu tür gösterileri hak arayışı olarak da doğru bulmuyorum. Düşünce ve fikir hürriyeti açısından, özgürlüklerin arayışı açısından bu yol kullanılması gerekli yol değildir. Kalkıp çevredeki bütün camı çerçeveyi indireceksin, kaldırım taşlarını sökeceksin, araçların üzerine atlayacaksın, polise molotof kokteyliyle, şununla, bununla taciz edeceksin; bu yol, yol değildir. Bununla geçmişte bir yere varılamadı. Bundan sonra da bir yere varılmaz. Yani herkes arzu ettiğini, beklediğini; diliyle, düşüncesiyle, söylemleriyle dile getirmeli ama asla bu yollara başvurmamalıdır diyoruz. Bunlardan kendileri kaybedeceği gibi, ülke de kaybeder ve hiçbir zaman da o birliği ve beraberliği sağlamak mümkün olmaz. İnanıyorum ki bu konuda yaşanan süreç başarılı bir şekilde aşılır ve daha demokratik uygulamalarla yerine gelir diye düşünüyorum. Dün yaşanan olaylar karşısında Emniyet Teşkilatımız'ın sabrını gördünüz. Tabi bu konu da bir yere kadar. Onun da bir sınırı var. O sınırdan sonra emniyet görevlisi de tacize uğruyorsa, kendine göre savunma tedbirlerini kullanacaktır."
Başbakan Erdoğan'ın açıklamasının ardından okul öğrencilerinden Abdullah Atabey isimli öğrenci, yanına yaklaşarak bölümleriyle ilgili açılan sınavlarda yaşadıkları sorunları anlattı.