Aracıyla motosikletteki 1 kişinin ölümüne sebep olan ABD'nin İslamabad'daki Savunma ve Hava Ataşesi Albay Joseph Emanuel Hall, Pakistan ve ABD arasında yeni bir krize sebep oldu.
Hall, 7 Nisan'da İslamabad'da kırmızı ışıkta geçtikten sonra aracıyla çarptığı Atik Baig'in (22) ölümüne, Rahil Ahmet'in de yaralanmasına sebep olmuştu.
Kazanın ardından Pakistan basınına konuşan üst düzey bir polis yetkilisi, Hall'un dokunulmazlığının sadece tutuklama ve gözaltı için geçerli olduğunu ancak ölümlü bir kaza nedeniyle dava açılmasında bir engel bulunmadığını söyledi.
ABD ile Pakistan'ın alacağı ortak karara göre iki ülkeden birinde yargılanması gereken Hall için şu ana kadar ne Amerikalı ne de Pakistanlı yetkililer bir adım attı.
Hall'un ülkeden çıkışını engellemek üzere verilen dilekçeyi görüşen İslamabad Yüksek Mahkemesine bir yazı gönderen İçişleri Bakanlığı, Hall'un kara listeye alındığını ve kendisine seyahat sınırlaması getirildiğini açıkladı.
ABD makamları ise Hall'un nerede bulunduğu güvenlik nedeniyle açıklamazken, ABD'de bulunan Pakistanlı diplomatlara da seyahat sınırlaması getirildi.
Amerikan basınına konuşan ABD Siyasi İlişkiler Genel Sekreteri Thomas Shannon, Pakistan'ın güvenlik nedeniyle İslamabad dışına çıkacak diplomatların önce Pakistanlı yetkililere bilgi vermesi şartı koyduğunu, ABD'nin ise mütekabiliyet gereği aynı kararı aldığını belirtirken bu kararın Hall'un kara listeye alınmasından sonra gelmesi dikkati çekti.
- Alkol testi yapılmadı, prosedürler yerine getirilmedi
İslamabad Yüksek Mahkemesindeki duruşmaya katılan ölen gencin ailesi, Hall'un alkollü olduğunu iddia etti.
Davanın hakimi Atik Faruk da böyle vakalarda ilk iş olarak alkol testi yapılması gerektiğini ancak testin yapılmadığını belirterek Pakistan polisinin yabancılarla karşılaşınca ''ürperdiğini'' ve diplomatlara ''yumuşak'' davrandığını kaydetti.
Amerikalı diplomatın da bu tür durumlarda takip etmesi gereken prosedürleri yerine getirmediği öğrenildi.
Diplomatik ilişkilerin kurallarını belirlemek üzere 1961'de imzalanan Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'ne göre Hall'un polise diplomat kimliğini göstermesi, polisin de konuyu Dışişleri Bakanlığına devretmesi gerekiyordu.
Dışişleri Bakanlığı'nın ise diplomatik misyonla ve İçişleri Bakanlığıyla konuyu görüşmesi ve İçişleri Bakanlığının emriyle Hall'un serbest bırakılması öngörülüyordu.
Bunun aksine kazanın ardından kendi isteğiyle karakola giden Hall için Dışişleri Bakanlığından sözlü bir açıklama yapıldı ve diplomat serbest bırakıldı. Buna sebep olarak ise kazanın cumartesi günü yaşandığı ve devlet dairelerinin kapalı olduğu gösterildi. Viyana Sözleşmesine göre bu durumda diplomatlar pazartesi gününe kadar gözaltında tutulabiliyor.