Brian Wheeler
BBC muhabiri, Washington
Yakın zamana kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde "evde öğretim" çoğunlukla beyaz ailelerin başvurduğu bir yoldu. Ama siyah toplum içinde de artık çocukların için evde öğretimi giderek artan bir tercih olmaya başladı. Acaba neden?
"Bir sürü kavga çıkıyor, bir çok insan vuruluyor" diyor Sonya Barbee, "Artık bu kadarı çok geldi. Bence bu bir çocuk için iyi bir ortam değil. Bütün gün çalışıyorum ve benim için gerçekten çok zor oluyor ama yine de doğru kararı verdiğimi düşünüyorum."
Sonya'nın hayatı çocuğunu evde eğitme kararıyla gerçekten çok zorlaşmış. Çocuğunu yalnız büyüten ve bütün gün çalışan bir anne. Şimdi bunların üzerine bir de 11 yaşındaki oğlu Copeland'in eğitimini sürdürmenin sorumluluğu eklenmiş.
Aslında Sonya, oğlu Copeland'i "Washington'un gerçekten kötü bir mahallesinde"ki okulundan alma kararını şiddet, ya da oğluna başka öğrenciler tarafından eziyet edilmesi yüzünden almamış. "Öğrenme isteğini kaybediyordu" diyor.
Sonya şimdi Copeland'e haftanın iki günü, internet üzerinden eğitimini sürdürürken bakan annesi ve bir evde öğretim kooperatifinin de desteğiyle oğlunun içindeki öğrenme aşkını yeniden canlandırmayı umuyor. Kendisi de eğitimi akşamları işten geldiğinde ve tatillerde sürdürüyor tabi.
Bu kararı aldıktan sonra tek pişmanlığı Copeland'ın sınıfının "çılgın" havasını özlüyor olması ve hala çok istekli görünmemesi olmuş. Ama "daha yeni başladık" diyor.
Sonya'nınki yakın zamanlara kadar ABD'de çok nadir görülen bir deneyimdi.
Ulusal Evde Eğitim Araştırma Enstitüsü (NHERI) tarafından yayımlanan rakamlara göre yaklaşık 2 milyon Amerikan çocuğu yani ülkedeki çocukların yüzde 4'ü evde eğitiliyor. Ama bazı eyaletlerde ailelerin kaydı tutulmadığından bu kaba bir tahmin.
Aslında evde öğretim geleneksel olarak ülkenin güneyinde kırsal bölgelerde yaşayan beyaz dindar hristiyan aileler arasında benimsenen bir yöntem. Bu aileler kamu okullarının seks ve Darwin'in evrim teorisi konusundaki müfredatını fazla liberal buluyor.
NHERİ müdürü Dr. Brian Ray Kent merkezlerinde de çocuklarını dini olmaktan ziyade eğitim kalitesi konusundaki kaygılar nedeniyle evde eğitmek isteyen ailelerin sayısının bir süredir arttığını fakat yakın zamana kadar bunların arasında siyah ailelerin de çoğaldığının farkedilmediğini söylüyor.
"Afrikalı-Amerikalı toplum içinde bu eğilime bunun aksi yönde bir baskı vardı. Çünkü bugünkü çocukların büyükanne ve büyükbabaları kamu okullarında ırk ayrımcılığının kaldırılması için mücadele etmişti. Kamu okullarına gidebilmenin ırk ayrımcılığına karşı büyük bir kazanım olduğuna inanmışlardı" diyor.
Fakat yürüttüğü araştırma kapsamında çocuklarını evde eğiten çok sayıda siyah aile ile görüşmeyi sürdüren Dr. Ray bu tutumun hızla değiştiğine dikkat çekiyor ve ayrıca artık siyah aileler açısından evde eğitimi denemenin 20 yıl öncesine göre çok daha kolaylaştığını söylüyor.
Şu anda yaşları 16 ile 35 arasında olan beş çocuğunu da evde eğiten Joyce Burges, ülke çapında örgütlü Siyah Ev Eğitimcileri derneğinin de kurucularından. Afrikalı-Amerikalılar arasında evde eğitimin katlanarak arttığını söylüyor.
"Kamu okullarının eksiklikleri beyaz olalım siyah olalım hepimizin çocuklarımızı nasıl eğitebileceğimiz konusunda yaratıcı fikirler geliştirmemizi sağladı. Bu da evde eğitimin artık neden sadece beyaz topluma özgü bir eğilim olmadığını açıklıyor" diyor.
Amerikan okullarında ırk ayrımcılığının son bulması okullarda siyah ve beyaz çocuklar arasında başarı bakımından görülen uçurum 1960'lardan bu yana hemen hiç azalmadı. Bu özellikle siyah erkek çocuklar açısından büyük bir sorun.
2008 yılında Schott Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, "Son 25 yıl içinde sosyal, eğitimsel ve ekonomik alanlarda siyah erkekler arasında görülen başarı oranları, bütün diğer etnik ve cinsiyet ayrımlarının ötesinde, düzenli olarak düşük."
Washington D.C'de Afrikalı-Amerikalı çocuklar için oluşturulan bir evde öğretim kooperatifinin yöneticisi Monica Utsey , "Afrikalı-Amerikalı annelerin, özellikle erkek annelerinin okul sistemiyle büyük sorunları var. Sınıflar kızlara daha uygun şekilde düzenleniyor" diyor.
Ama Utsey açısından evde eğitimi gerekli kılan ana öge daha ziyade kültürel. Oğullarının Afrika'daki kökleri hakkında daha çok şey öğrenmesi, ve "tarihin kölelikle başladığı yalanına inanmamalarını" istediğini anlatıyor.
Ev eğitimcileri kamu okullarının dört dörtlük bir eğitimden çok sınavlara hazırladığını da söylüyorlar.
Farklı yaşlarda çocuklara veliler tarafından dersler verilen evde eğitim kooperatifleri Amerikan kentlerinde hızla yayılıyor ve evde eğitimin çocukları yalnızlığa mahkum ettiği eleştirilerine de bir tür yanıt oluşturuyor.
Fakat en ateşli savunucuları bile bu yöntemin herkese uygun olmadığını kabul ediyor.
Yalnızca çocuklarının gelişiminin her veçhesiyle ilgilenmeye istekli ve onlarda zaman geçirmekten zevk alan en kararlı anne babalar evde eğitim konusunda başarılı olabiliyor.
Özellikle de çocuk üniversiteye gidecekse, her anne baba müfredatı tam olarak yetiştirmeyi başaramıyor. İlköğretim çağında evde eğitilen bir çok çocuk ortaokul düzeyinde okula gönderiliyor.
Bazı uzmanlar da evde eğitimin kamu okullarındaki yetersizliklere hiç bir çözüm sunmadığını, hatta ilgili anne babalar çocuklarını çektikçe, okullardaki eğitim düzeyinin daha da gerileyeceğini, bunun da bir bütün olarak Afrikalı-Amerikalı toplumun çocuklarını olumsuz etkileyeceğini savunuyorlar.