BRÜKSEL (İHA) - 1 Mayıs'ta, yeni katılımlarla birlikte oluşan 25 üyeli Avrupa Birliği (AB), dünyada en çok nükleer santrale sahip olan ve yine en fazla nükleer enerji üreten bölge haline geldi. ABi, faaliyet halindeki toplam 156 nükleer santralden ürettiği elektrikle, toplam elektrik ihtiyacının yüzde 32'sini sağlıyor. Ancak, nükleer santrallerin oldukça eski teknolojiyle çalışması, Avrupa kamuoyunda, 'yeni bir Çernobil faciası' tedirginliğine yol açıyor. Çünkü santrallerin çoğu, 22 yıldan daha eski teknolojiyle inşa edilmiş.
Uzmanlar, Avrupa kamuoyunun nükleer enerjiye olan güveninin sarsılmasında Çernobil faciasının önemli payı bulunduğunu vurgularken, bu kuşkular sebebiyle son dönemde İtalya'nın bir nükleer santralini kapattığını bildiriyor. Almanya, Belçika, İsveç ve İspanya'nın, faaliyet halindeki nükleer santrallerini tasfiye etmeyi planladığını belirten uzmanlar, sadece Fransa ve Finlandiya'nın, yeni nükleer santraller kurmayı hedeflediğini kaydediyor.
Uzmanlar, Avrupa Birliği'ne yeni katılan ülkelerden Estonya, Polonya, Letonya, Malta ve Kıbrıs'ta ise nükleer santral bulunmadığını ifade ediyor. Slovenya, Slovakya, Macaristan, Litvanya ve Çek Cumhuriyeti'nin enerji ihtiyaçlarının önemli kısmını ülkelerindeki nükleer santrallerden karşıladığını hatırlatan uzmanlar, Macaristan'da geçen yıl Pakş nükleer santralinda meydana gelen teknik arıza yüzünden elektrik enerjisi kullanımında aksaklıklar ortaya çıkabileceğinin de öne sürüldüğünü bildiriyor.
Uzmanlar, Avrupa Birliği'nin, Litvanya ve Slovakya'ya, İgnalina ve Bohuniçe santrallerindaki 4 reaktörü kapatması için maddi yardım yaptığını, şimdiye dek bu iki ülkeye bu amaçla verilen 355 milyon euroluk desteğe ve 375 milyon euroluk yardım vaadine karşı santrallerin hala faaliyete devam ettiğini kaydediyor.