Adli Tıp, zayıflama merkezinde kalp krizinden ölen Dila Kurt için verdiği ilk raporda “ani ölüme neden olan kronik kalp hastalığı hızlı kilo kaybına bağlı olarak aktif hale gelmiştir” derken, ikinci rapor ilkiyle tamamen çelişkili çıktı.
Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi 19 yaşındaki Dila Kurt’un 7 Eylül 2008’de Dr.Muzaffer Kuşhan’a ait Polonezköy’deki ruhsatsız zayıflama merkezinde kalp krizinden ölümüyle ilgili dava devam ederken Adli Tıp’ın birbiriyle tamamen çelişen iki raporu Kurt Ailesi’ni isyan ettirdi.
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun verdiği ilk raporda Dila’nın ani ölümüne kronik kalp hastalığının hızlı kilo kaybına bağlı aktif hale geçmesinin yol açtığı bildirildi. Dr. Kuşhan hakkında “hekimlik mesleğinin öngördüğü ve gerektirdiği asgari tedbirleri almayıp, taksirle ölüme neden olmak” suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme nisan ayındaki duruşmada Adli Tıp Kurumu’na “Kişinin zayıflama merkezine geldiği zaman, tıbbi açıdan yapılması gerekip de yapılmayan işlemlerin ne olduğu, kronik kalp ve damar hastalığının sanık Dr. Muzaffer Kuşhan tarafından tespit edilip edilemeyeceğini sordu.
ÖLÜM NEDENİ DEĞİŞTİ
Bu soruya yanıt 28 Ekim’de Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan geldi. Kuşhan’ın genç kızın zayıflaması için yaptığı işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğunu belirten kurul, raporunda kronik kalp hastalığının daha ileri tetkiklerle anlaşılabileceği belirtti. Dila’nın ani ölümünün de doktor kontrolü dışında kullandığı, dolabında bulunan ilaçlardan kaynaklanmış olabileceği öne sürüldü. Raporda “Dila Kurt’un ani ölüm sebebinin doktor kontrolü dışında kullandığı iddia edilen muhtemel ilaçlara bağlı olarak gelişen kalp ritim bozukluğu olabileceğinin kabulü gerektiği” görüşüne yer verildi.
KURULDA KALP UZMANI YOK
Kurt Ailesi’nin avukatı Şerife Deniz Oral, ailenin yeni raporla ikinci kez yıkıldığını belirterek, yeni bir skandal daha yaşandığını savundu. Oral, şu iddialarda bulundu:
“İkinci raporda imzası bulunan uzmanlar arasında kalp ve göğüs hastalıkları uzmanı yok. Bu uzmanlardan 5’i Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel istismarına uğradığı ileri sürülen B.Ç. için ruh sağlığının bozulmadığına karar veren isimler. Bu üyeler Türk Tabipleri Birliği’nin kararı ile ‘çelişkili ve gerçeği aksettirmeyen raporlar düzenlenmek’ten dolayı ceza aldı. Damak kanserine yakalanan Güler Zere’nin tutuklu halde tedavi edilebileceğine karar verdiler. Bizimle ilgili rapora itiraz ederek, bu işin peşini bırakmayacağız. Suç duyurusunda bulunacağız” dedi.