Adnan Oktar organize suç örgütü davası

İSTANBUL (AA) - Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik aralarında örgütün elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 167'si tutuklu 226 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salondaki duruşmada, tutuklu sanık Ali Suat Kütahnecioğlu savunmasında, 55 yaşında olduğunu, 19 yıldır prodüksiyon işiyle uğraştığını, Adnan Oktar ile 33 yıldır beraber olduğunu ve üzerine atılı suçları kabul etmediğini söyledi.

İddianamedeki "kardeşler grubu" iddialarını kabul etmeyen sanık Kütahnecioğlu, "Öyle bir hiyerarşik yapı yoktur. İddianamede geçen kardeşler grubunda olduğum bir yorumdur. Örgüt evinde kaldığım iddia ediliyor. Söz konusu ev, iş yerime çok yakın, kiraya ortak oldum. O evde kaldım. Hiyerarşik yapıyla nasıl bir bağlantı kuruldu anlayamadım." dedi.

Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk'in, "Yakalandığınızda başkasına ait silah üzerinizde bulunmuş. Neler diyeceksiniz?" sorusuna Kütahnecioğlu, "Silah yanımdaydı. Silahla aynı odada bulunuyoruz. Silah elimdeydi. Fakat kapı çok büyük bir gürültüyle çaldı. Bulundurma silahıydı. Böyle olunca elime aldım. Sonra izah ettim polis arkadaşlara sağ olsunlar anlayış gösterdiler." yanıtını verdi.

İddianamede kendisine kod isim olarak "Süleyman" denildiği iddiaları üzerine Kütahnecioğlu, "Hazreti Süleyman'ın hayatını çok araştırmışımdır. Üniversitede ilgim vardı. Bana 'Muhteşem Süleyman' diye isim takmışlardır. Eski arkadaşlarım demeye başladılar, Adnan Bey ile alakası yoktur. Süleyman Davutoğlu ismiyle köşe yazıları yazdım. Kod adımdan gerçek ismimi nasıl biliyorlarmış. Normalde gerçek isimler kullanılmaz. Bu durumu takdirinize bırakıyorum. Telefon adıma kayıtlıdır, 'Süleyman' diyen var, 'Ali Suat' diyen var. Bu bağlantılar saçmadır." diye konuştu.

Cinsel saldırı suçlamasının çok ciddi bir suçlama olduğunu söyleyen sanık Kütahnecioğlu, bu iddianın somut deliller üzerinden yapılması gerektiğini, bu suçlama yüzünden bütün malına, mülküne el konulduğunu, bir ailesinin olduğunu, bu durumu kesinlikle kabul etmediğini aktardı.

Başkan Perk'in, "Arda Kütahnecioğlu'nun ifadelerine ilişkin, neler diyeceksiniz?" diye sorması üzerine sanık, "Arda, oğlum olur. Maalesef İngiliz derin devleti tarafından mahvedilmiştir. Bana nefreti ifadelerinden görülüyor. Arkadaşlarımızın eşyalarını alıp götürmüş, bana bir sürü borç bırakmış. Oğlumdur ama bunları sorgulamak zorundayım. Tehdit etmedim, uyardım. Gidersin mahvolursun diye söyledim. Oğlumun yaşantısından esef duyuyorum. Arda'ya bunları yapmak için para teklif etmiş olabilirler." dedi.

İddianamede, talimatla boşandığı iddialarının bulunduğunu söyleyen sanık Kütahnecioğlu, eşini çok sevdiğini belirtti.

Başkan Perk'in "Yakalandığınızda neden eşinizin yanında değildiniz?" sorusuna da sanık Kütahnecioğlu, "Ben çok sık ev değiştiriyorum." yanıtını verdi.

Başkanın "Evlilikte bu normal mi?" sorusuna da sanık, "Benim evlilik anlayışım bu. Hayatım düzensiz. Eşimle Skype üzerinden görüşüyorduk. Kur'an'dan anladığım evlilik anlayışı budur. Evlenen bayanlar Adnan Oktar ile yaşıyor iddiasını da çürütüyor. Eşim işiyle ilgileniyor sürekli. A9 stüdyosunda ofisim var, eşim de sürekli geliyor." şeklinde cevap verdi.

Bir diğer sanık Alkas Çakmak da savunmasında kendilerinin bir araya gelmiş Müslümanlar olduğunu, örgüt gibi bir niyetlerinin olamayacağını söyledi.

Sanık Çakmak, 50 küsur yaşında olduğunu, iki üniversite bitirdiğini ifade ederek, "Çocuğa nitelikli cinsel saldırı suçlaması var. Bunların söylendiği tarihlerde ben yurt dışındayım." dedi.

İddianamede, hadis uydurulduğunun söylendiğini bildiren sanık Çakmak, "Hangi hadisin nasıl uydurulduğu yazmıyor. Yahudilerin gücüyle gücüne güç katma iddiası var, nedir ki bu? Hukuki değeri olmayan ifadeler var. Adnan Oktar'ın bize cennet vaadettiği var, bu ifadeler hukuki mi? Adnan Oktar'a isyan Allah'a isyan etme iddiası var. İddianame somut delillerle oluşturulur. Somut deliller olmadığı için böyle ifadelerle doldurulmuş." diye konuştu.

Sanık Çakmak, hakkındaki iddialarla ilgili olarak şunları söyledi:

"Bu örgütte 32 yılım geçti. Benimle ilgili sayfa sayısı 5. Bu sayfalarda ne yaptığım belli değil. 'Örgütün finansörüyüm, tecavüz ediyorum, örgütün getir götürücüsüyüm.' Asıl hayatımız bu iddianameden çıkartılmış, konferanslarımız, yabancı dil kitaplarımız yok, suç örgütü oluyoruz da bu kitaplar konulmuyor. İngiliz derin devleti hiç anlatılmıyor, Adnan Bey'in 25 bin saat canlı yayını var. Bunların sadece 2 cümlesi geçmiş, FETÖ ile ilgili ifadeleri bunlar da. İddianameye göre ben dolandırıcılığın fikir babasıyım. Ukrayna'da yapmışım, bunları söyleyen kişiler, Ukrayna'nın yerini bilmez. Bu kişiler benim ticari hayatımı bile bilmez. Dünyanın en fakir ülkelerindendir. Açılmış bir dava yok. Birisi kuyuya taş atıyor, biz çıkarmaya çalışıyoruz."

Çakmak, önce tahliyesini ardından beraatini talep etti.

Duruşmaya, öğle arası verildi.