İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İki yıl önce hendek ve çukur eylemleri üzerinden ülkemize kurulan tezgahı darmadağın etmiştik. Şimdi de DEAŞ bahanesiyle güney sınırımız boyunca kurulmaya çalışılan terör devleti projelerini paramparça ediyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ümraniye İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kritik günlerden geçtiğini belirtti. Bir taraftan Türkiye'yi ekonomide, sanayide, diplomaside büyütmenin çabasını verirken aynı zamanda vatana kast eden terör örgütleriyle, sınırların içinde ve dışında çok yoğun bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"İki yıl önce hendek ve çukur eylemleri üzerinden ülkemize kurulan tezgahı darmadağın etmiştik. Şimdi de DEAŞ bahanesiyle güney sınırımız boyunca kurulmaya çalışılan terör devleti projelerini paramparça ediyoruz. 15 Temmuz'dan hemen sonra gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'yla bu terör koridoruna ilk ve ağır darbeyi indirdik. Akabinde nokta operasyonlarla bölücü terör örgütüne ciddi zayiatlar verdik. 2 ay önce de şimdiye kadarki en önemli operasyonlarımızdan olan Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattık. Şimdi buraya girerken dedim ki; son durum nedir? Aldığım netice şu; 3 bin 821 terörist etkisiz hale getirildi. Askerimiz ister içeride ister dışarıda teröristi gördüğü anda beynine iniyor. Artık SİHA'larımız var mı? İHA'larımız var mı? Var. Koordinatlar bildiriliyor, bakıyorsunuz F-16'lar da oraya iniyor. Hazırlıklarımızı yaptıktan sonra bir gece ansızın F-16'larımızla havadan, tanklarımız da karadan Afrin'e girdik. İçimizdeki ve dışımızdaki bölücü örgüt yandaşlarının propagandalarına aldırmadan operasyonu sonuna kadar da başarıyla yürüttük."
- "Siz Elysee Sarayı'nda teröristleri ağırlayabilirsiniz"
Terör örgütünün senelerdir yaptığı tahkimata rağmen 58 gün gibi çok kısa bir süre içinde Afrin'i teröristlerden temizlediklerini kaydeden Erdoğan, Afrin'deki tünellere işaret ederek şunları söyledi:
"O tünelleri gördünüz değil mi? O tünellerin içinde neler var gördünüz değil mi? Hastaneye varıncaya kadar her şeyi yapmışlar. Silah depolarına varıncaya kadar her şeyi yapmışlar ama F-16'larımızla beraber oraları darmadağın ettik. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye Ordusu'yla beraber icra ettiği bu operasyon elbette birilerinin konforunu bozdu. Türkiye'nin bu kadar kısa sürede sivillere ve sivil yerleşim yerlerine zarar vermeden, böyle zor bir operasyonu gerçekleştirebileceğine kimse ihtimal vermiyordu. Rakka'daki yıkımın Afrin'de yaşanmaması, Musul'da olanın Afrin'de yaşanmaması bunların aklının erdiği bir şey değildi. En başta bölücü terör örgütü olmak üzere belli ülkeleri, belli çevreleri çok ciddi rahatsız etti. Batı'dan arayan bir iki tane lider var. Aramızda bunlarla çok renkli görüşmeler geçti. Baktılar ki beklediğimiz neticeyi alamıyoruz onlara bir şey söyledik, 'Siz yolunuza biz yolumuza. Siz NATO'da beraber olan ortağınızla değil de terör örgütleriyle beraber hareket ediyorsanız buyurun devam edin. Siz Elysee Sarayı'nda teröristleri ağırlayabilirsiniz. Bir başkası da zaten Almanya'da, o da bakıyorsun sarayda ağırlama yapıyor. Mahkumiyeti olduğu halde bunu yapıyor. Ne yaparsanız yapın."
Hukuktan ayrılmadan bu ülkede şehitlerin hukukunu sonuna kadar savunacaklarını ve bu ülkenin topraklarına roketlerle saldıranlardan bunun hesabını soracaklarını aktaran Erdoğan, "Aylarca taş üstünde taş bırakmayana kadar Suriye'nin şehirlerini aralıksız bombalayanlar bizim sivil hassasiyetimizi bir türlü anlayamadılar. Bu sebeple de ilk günden itibaren başarımızı gölgelemek için birçok ayak oyunlarına, medya manipülasyonlarına başvurdular. Bölücü örgütün Suriye kolunun tamamı yanlış, tamamı iftira olan sözüm ona haberlerini manşetlerine taşımaktan, basın brifinglerinde doğruymuş gibi pazarlamaktan çekinmediler." diye konuştu.
"Yalanın panzehiri hakikatlerdir" diyerek sadece gerçeklere yapıştıklarını dile getiren Erdoğan, sahadaki durum neyse, gerçekte ne yaşanıyorsa bunu kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.
Hastane vurulması iftirasını, hemen ertesi gün İHA'ların video kayıtlarıyla çökerttiklerini ve sahiplerinin yüzlerine çarptıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hemen her gün dünya liderleriyle telefon görüşmeleri yaparak operasyonlarla ilgili bilgi verdik. Niyetimizi, hedefimizi, gayemizi açıkça muhataplarımıza izah ettik. Anlamak isteyen, niyeti gerçekten sahih olan herkes için yaptığımız açıklamalar fazlasıyla yeterliydi. Meseleyi objektif bir şekilde değerlendiren bütün taraflar için Türkiye'nin niçin Afrin'de olduğu, bu harekatı niçin icra ettiği gayet açıktı ama hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Algılarını hakikatlere kapatanlara yapılacak pek bir şey yok. Daha önce söylediğim bir hususu burada tekrarlamakta fayda görüyorum. Türkiye'nin bu tür operasyonlardaki gayesi -Fransa, burayı iyi dinle-, işgal değil, bölgeyi eli kanlı çetelerden kurtarmaktır. Afrin'de şahit olduğumuz manzara, açılan tüneller, sığınaklara yığılan mühimmatlar ve buradan Fransa'ya sesleniyorum, bütün bu tüneller Fransız firması Lafarge'nin özellikle mikserleriyle yapılmıştır. Bunları da bil ve tünellerin açıldığı bölgede Lafarge, şantiye orada kuruldu. Sen kime neyi anlatıyorsun? Buraları biz bunlara sorsak nerede bunlar, bilmezler. Bize sor, danış, Allah'a hamdolsun Zeytin Dalı Harekatı ile yılanın başı ezilmiş tehlike daha fazla büyümeden bertaraf edilmiştir. Diğer bölgelerde de aynısını yapacağız. Bu haklı mücadelemizde yanımızda olanlara teşekkür ediyoruz. Hakikatler ortada olmasına rağmen ısrarla ve inatla bize düşmanlık gösterenlerin ne yaptıklarını bilmeyenler de şunu bilsinler ülke olarak da hafızamıza nakşediyoruz. Günü geldiğinde bunların hepsini onların önüne koyacağız."
Eleştirilerin, geçmişleri sömürge ayıbıyla dolu olanlardan gelmesini ayrıca manidar bulduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu Fransa değil mi Libya'da işgal hareketini yapan? Cezayir'de 5 milyon insanı öldüren bu Fransa değil mi? Bize kalkıp da medeniyet dersini hangi yüzle veriyorsun? Önce bir dön, tarihine bak, geçmişine bak. Bizim tarihimizde bu tür kara lekeler yok. İşgal ise asla yok. Gençler; ecdadımızla övünün, tarihinizle övünün. Böyle asil bir ecdadımız var. Böyle onurlu bir ecdadımız var. Bizim ecdadımız esarete tabi tutulmuş ta Hint Yarımadası'ndaki zulme uğrayan bir insanın, bir kavmin kurtuluşu için oraya donanma gönderecek kadar asil. Biz böyle bir ecdada sahibiz ama bunlar bizi tanımıyorlar. Tanımazlar. İşlerine de gelmez. Varsın gelmesin. Biz işimize bakacağız." diye konuştu.
(Sürecek)