Sinan Onuş
Ankara
Erdoğan'la ve parlamenter sistemle ilgili talepler, muhalefetin gündeminde önemli yer tutuyor.
7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan parlamento dağılımı, Türkiye'de yıllar sonra yeniden koalisyon seçeneğini öne çıkardı.
Ancak hükümet senaryoları koalisyon kurulmasının çok da kolay olmayabileceğine işaret ediyor.
Koalisyonun olası ortaklarının dikkate alması gereken en önemli aktör ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacak.
Erdoğan sonuçlarla ilgili ilk açıklamasını Pazartesi öğle saatlerinde yaparken, bütün partilere "tabloyu sağlıklı ve gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutmaları ve sorumlu davranmaları" çağrısında bulundu.
Parlamentoda temsil edilmeye hak kazanan partilerden hükümeti kurma görevini alması muhtemel en güçlü aday AKP lideri Ahmet Davutoğlu.
Ancak işleyebilir bir hükümet için gereken 276 milletvekilinden 18 eksik AKP grubu.
AKP'nin hükümet kurabilmesi için CHP, MHP ya da HDP'nin desteğine ihtiyacı var.
Süreç nasıl işleyecek?Peki süreç nasıl işler? Cumhurbaşkanı hangi noktada ve kimi görevlendirir hükümeti kurmak için?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük olasılıkla seçimden birinci parti olarak çıkan AKP lideri Ahmet Davutoğlu'nu hükümeti kurmakla görevlendirecek.
Bu noktada ise Davutoğlu'nun önünde, en azından kağıt üzerinde, bütün seçenekler açık. CHP'yle geniş tabanlı bir hükümet, MHP veya HDP'yle hükümet.
Ankara'daki siyasi yorumculara göre ise, "Davutoğlu için tablo göründüğü kadar basit değil", zira adı geçen partilerin üçü de AKP'yle koalisyona isteksiz.
HDP yönetimi kampanyanın başından beri, AKP veya Cumhurbaşkanı'yla hiçbir koşulda işbirliği yapmayacaklarını söyleyegeldi.
Dün sorularımızı yanıtlayan HDP eşbaşkan yardımcılarından Sezai Temelli, "Partimize, seçmenimize dönük söylemleri ve tavırları nedeniyle bu kararımızda bir değişiklik yok" dedi.
En muhtemel ortak ve engellerDevlet Bahçeli'nin seçim gecesi AKP'ye destek vermeyeceklerini ısrarla vurgulamasına rağmen, senaryolarda en muhtemel koalisyon ortağı adayı MHP.
Ancak MHP'nin 17/25 Aralık soruşturma dosyalarının yeniden açılması ve parlamenter sistemin güçlendirilmesi şartlarının olduğu biliniyor.
Bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çevresini yakından ilgilendiren pazarlık konuları.
Davutoğlu'nun eğer masaya gelirse bu taleplere vereceği yanıt ve ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumu olası bir AKP-MHP koalisyonunun kurulup kurulmayacağında belirleyici olacak.
Yolsuzluklar ve cumhurbaşkanının hükümete karışmayacağı garantisinin yanısıra çözüm süreci de koalisyona engel oluşturacak bir konu olarak görünüyor. MHP çözüm süreci karşıtlığını sıklıkla vurgulamıştı kampanya sırasında. Dolayısıyla pazarlık zeminin nasıl olacağı şu aşamada belirsiz.
Yine de Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yakın düşünce kuruluşlarından SETA Vakfı'ndan Nebi Miş'e göre, en olası koalisyon senaryosu AKP-MHP gibi görünüyor.
Bunda, diğer seçenekler dikkate alındığında AKP ile MHP'nin tabanlarının birbirine daha yakın olması etkili olabilir. Son seçimde de, AKP'den MHP'ye ciddi oy kaymaları yaşandığına dikkat çekiyor Nebi Miş.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ise, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlarken, "henüz sayım sonucunun bile kesinleşmediğini, dolayısıyla bu ayrıntılara girmek için çok erken olduğunu" söyledi.
Türkeş, "O bakımdan onun neticesini görmek lazım, ikincisi görev cumhurbaşkanındadır. Nasıl bir yol izleyecek? Cumhurbaşkanının uhdesinde olan bir konu. Tabii onların ne yapacağını görüp izlemek lazım. Şu anda genel başkanımızın yaptığı bir ön değerlendirme var" dedi.
CHP'nin şartlarıAKP ile CHP arasında bir koalisyon ihtimali, geniş tabanlı olacağı için özellikle iş çevreleri açısından cazip görünüyor.
Ancak burada da, CHP'nin AKP'nin Erdoğan etkisinden kurtulması, hükümetin yolsuzlukla mücadele taahhüdü ve parlamenter sistemin güçlendirilmesi gibi talepleriyle Davutoğlu'nu zorlaması muhtemel.
Dolayısıyla Davutoğlu'nun üç koalisyon adayıyla masaya oturduğunda Erdoğan hakkındaki taleplere vereceği yanıtlar ve bu yanıtların MHP, CHP ve HDP'yi ne kadar ikna edeceği AKP liderliğinde bir koalisyonun mümkün olup olmadığını ortaya koyacak.
Peki, Davutoğlu hükümeti kuramazsa AKP dışında bir koalisyon formülü mümkün mü?
Kağıt üzerinde evet, ama yaşama geçmesi pek olası görülmeyen senaryolar.
Öncelikle MHP ve CHP'nin HDP'yi de yanlarına alarak kuracağı koalisyon teknik olarak mümkün. Ama MHP ve HDP'nin aynı hükümet çatısı altında buluşması, her iki parti için kabul edilmesi pek de mümkün bir senaryo değil.
Erdoğan engeller mi?CHP ile MHP'nin, HDP'nin de dışarıdan desteğiyle bir azınlık hükümeti kurması seçeneklerden biri. Ancak, burada soru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle bir formüle sıcak bakıp bakmayacağında.
Bunu engelleyebilmesinin yolu ise, Davutoğlu'nun -eğer hükümeti kuramazsa- görevi iade etmesinden sonra "işleyebilecek bir hükümet seçeneği görmediğini, bu nedenle bütün partilerden temsilcilerin yer aldığı bir seçim hükümeti kurdurup erken seçim kararı alması."
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden anayasa hukukçusu Yusuf Şevki Hakyemez'e göre ise, bu aşamaya cumhurbaşkanı ancak diğer partiler de hükümet kurmayı deneyip başarısız olduktan sonra gelmeli.
Bunun için anayasanın öngördüğü süre ilk görevlendirmenin başlamasından itibaren 45 gün.
Hakyemez, anayasal açıdan bir sorumluluğu ya da yaptırımı olmasa da, ülkenin hükümet kurabilecek seçenekleri varsa ve cumhurbaşkanı bunu engellerse, cumhurbaşkanlığı kurumunun yıpranacağını söylüyor.
Hakyemez cumhurbaşkanının böyle bir tavır izleyeceğini düşünmediğini belirtiyor.
SETA'dan Nebi Miş de, muhalefetin hükümet kurma arayışına girmesine izin vermeden cumhurbaşkanının böyle bir yola girişmeyeceği görüşünde. Şöyle devam ediyor SETA uzmanı:
"Diğer partiler için de her halukarda anayasal süreçleri işletecek. Ama AK Parti'nin içinde olmadığı bir hükümet senaryosu şu anda mümkün görünmüyor. Bu seçim sürecinde de cumhurbaşkanlığıyla ilgili tartışmalar yapıldı. Cumhurbaşkanının hem yeni tartışmaları gündeme getirmemek hem de kendi kurucusu olduğu partiye zarar vermemek için bu süreci işleteceğini düşünüyorum."
Koalisyon görüşmelerine ilişkin resmi süreç henüz başlamadı, partilerin yaklaşımı da henüz bilinmiyor. Ancak bilinen, bu sürecin uzun ve yıpratıcı olacağı.