BİZE ULAŞIN
Ankara'da akraba evliliği yapan bir çiftin iki oğlunun da 6 yıl arayla 7 yaşında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi, akraba evliliğinin kalp krizine olan etkisini de gündeme getirdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ali Telli, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kalp krizinden ölümlerin kalbin değişik bölümlerinin hastalığına bağlı olarak ortaya çıkabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Telli, "Kalbin besleyici damarları yani kroner damarların anomalilerinde bozukluklar olabilir ya da kalbin kapaklarında anomaliler olabilir. Ayrıca kalpten çıkan ana damarların daralmasında da ani ölümler görebiliyoruz. Doğumsal kalp hastalıklarında annede ya da babada mevcut olan bir genin çocuğa geçmiş olması olasılığı var. Eğer bu gen annede ve babada ayrı ayrı varsa, bu doğumsal rahatsızlığın çocuğa geçmesi daha yüksek olabilir" dedi.
Akraba evliliklerinin yalnızca kalp değil diğer hastalıkların da ortaya çıkma olasılıklarını yükselttiğini söyleyen Prof. Dr. Telli, "Yakınlar arasındaki evliliklere sıcak bakmıyoruz. Hatta bugün biz kalp hastalarına ameliyat yaparken kan vermek icap ederse çok yakınlarından, örneğin oğlundan, kızından ya da kardeşinden kan almayı durdurduk. Yani akraba evliliği kalp krizine sebep olmadan ziyade kalp krizini ortaya çıkarabilecek bir hastalığın çocuğa geçmesine neden olabilir" diye konuştu.
Prof. Dr. Ali Telli, çocuk yaşta bir hastalığın belirtilerini saptamanın zor olduğunu ancak çocuğun erken yorulmasının, dudaklarında morluklar olmasının, yürürken ya da koşarken bacağında erken ağrılar olması ya da koşamama gibi durumların kalp rahatsızlığına işaret edebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Telli, "Çocuğa en yakın olan annenin ya da öğretmeninin çocuktaki bu tip durumlar dikkatini çekebilir. Örneğin çocuğun beden eğitimi dersinde yapması gereken hareketleri normal yapamaması bile bu hastalığın belirtisi olabilir. Yine de bu tür şüphelerde yapılacak olan bir tetkik rahatsızlığı tam olarak ortaya koyabilir. Teşhis konulduktan sonra onun tedavisi mümkün. Krize imkan vermeden tedavi etme olanağımız da var. Teknolojinin gelişmesiyle bu tür hastalıkların çoğu tedavi edilebilir duruma geldi" şeklinde konuştu.
(İHA)
