MALATYA (İHA) - Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, "Alevilik İslam Dışıdır" diyenlerin tahrikine kapılmamak gerektiğini söyledi.
Kendisini Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği Genel Başkanı olarak ilan eden Ali Doğan'ın, Aleviliğin 'İslam dışı' olduğu yolundaki sözleriyle, Alevi-Sünni çatışmasına sinsi bir şekilde zemin hazırlandığını söyleyen Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, "Türkiyemiz'de, milyonlarca bir kitleyi oluşturan Alevi kardeşlerimiz, üzerinde çok yönlü oyunlarla, karşı karşıya getirilerek tahrik edilmekte, 'Alevilik İslam dışıdır' diyerek, Aleviler İslam dininden uzaklaştırılmak istenilmekte, Yüce Devletimiz'e düşman ettirilme çabaları hız kazanmakta ve arkasından da bir Alevi-Sünni çatışmasına sinsi bir şekilde zemin hazırlanmaktadır" ifadelerini kullandı.
Alevi vatandaşların devletle karşı karşıya getirilmek istendiğini iddia eden Meşeli, "Kendisini, Türkiyemiz'deki bütün Alevi-Bektaşi Kuruluşları Birliği'nin Genel Başkanı ilan eden, aslında Ankara/Dikmen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Merkezi Vakfı'nın Genel Başkanı Ali Doğan'ın, ne hikmetse 1 Ekim 2004 tarihli Hürriyet ve bazı gazetelerde çıkan beyanatında, güya Aleviliğin, kökeninde Orta Asya, Şamanizm, Zerdüştlük, Mani, Mazdek gibi totel dinlerinden etkilendiğini ve Aleviliğin İslam dışı olduğu isnat ve kehanetinde bulunmaktadır. Alevilerin manevi dünyasına en büyük ihanet ve kötülükte bulunan, özünü ve imanını yitirmiş Ali Doğan ve onun gibilerinin vicdansızca bu beyanatı, Türkiyemiz'in Avrupa Birliği sürecinde, yurdumuzdaki azınlıkta yaşayan Ermeni, Yahudi ve Rum vatandaşlarımız gibi Alevilerin de güya Müslüman olmadıklarını ve azınlıkta olması gerektiği imajını vererek son derecede tehlikeli bir manzara arz ederek, devletimiz ile Alevi kardeşlerimiz karşı karşıya getirilmek istenilmesidir" şeklinde konuştu.
Siyasi iktidarların Alevilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini iddia eden Meşeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Zira 81 yıllık Cumhuriyet dönemimizde, aziz Atatürkümüz'ün sayesinde rahat bir nefes alan Alevilerin, ancak dinsel ve inançsal açıdan yürekler acısı, dağlar kadar sorunları, gelen bütün siyasi iktidarlarımız tarafından görmezlikten gelinerek, kendi kaderine terkedilmiştir. Ne hazin bir tecellidir ki, 59. hükümetimiz, ana muhalefet partisi ve yüce parlamentomuz buna sadece seyirci kaldığı gibi, Türkiyemiz'de en az 15 milyon Alevi kardeşlerimiz de maalesef seyirci kalmaktadır. Buradan Alevilere ve bütün kamuoyuna seslenmek istiyorum. Cenab'ı Allah'a, Kur'an'a, Hz.Muhammed'e, Hz. Ali ve Ehli Beyt'e iman ve amel eden Alevilik İslam dışı ise, Hz. Ali ve 12 imamlardan ve Hünkar Hacı Bektaş Veli'den vazgeçeceğimiz gerekeceği gibi, Malatyamız'da, bu toplumun inanç ve kültürü için 6 yıllık çok büyük emek ve gayretlerle yaptırmış olduğumuz 4 bin metrekarelik dört katlı bir kültür ve sanat abidesi olan Kültür Merkezi Vakfı binamızdan da vazgeçeceğimiz sonucunda, kötü niyetlilerin ekmeğine yağ sürülmüş olmasıdır. Zira İslam dinimizde asla zorlama yoktur. İsteyen istediği inanç ve inançsızlığı kabul etme, etmeme hakkına sahiptir. Laiklik ilkesinin lütfu da budur."
Meşeli, "Buradan bir kere daha 59. hükümetimize, Ana Muhalefet Partisi CHP'ye ve Yüce Parlamentomuza sesleniyorum. Lütfen kanayan bu yarayı sarınız. Alevi kardeşlerimizi kamu nazarında küçük düşürüp, tahrik ederek, ortalığı karıştırmak isteyenlere asla fırsat vermeyiniz. Halkımızın artık aydınlanması, sap ile samanın birbirinden ayrılması için özetle 'Aleviliğin ne olduğu' konusunda kamuoyunun aydınlatılması için vakfımızın kurucu genel başkanı ve araştırmacı-yazar olarak kendim, bu düzenin düzencilerini TRT veya ulusal kanallarda açık oturuma davet ediyorum. Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi olarak, 'Hz. Ali'yi çok seven, onun tarafını tutan ve Hz. Ali'nin yolunda gidenler' demek olan Alevilik, İslamiyet'in içerisinde kıyamete kadar devam edecektir. Zira, 'Alevilik İslam dışıdır' demek, cüret ve kehanetinde bulunan Ankara/Dikmen Vakfı başkanı Ali Doğan ve onun gibilerinin en kısa zamanda bu vakfın tabelasındaki Hacı Bektaş Veli isminin çıkarılarak, İslam dışı olan bir ismin vakfın tabelasına konulması gerekmektedir. Zira böylelerinin Hz. Ali, Hacı Bektaş Veli ve Pir Sultan Abdal'ın mübarek isimlerini söylemeye, bunları kullanmaya hakları olmadığı gibi, Türkiyemiz'de milyonlarca bir kitleyi oluşturan Alevi kardeşlerimizin manevi dünyasını haksız yere karartmaya hiçbir zümrenin ve kimsenin hakkı asla yoktur" ifadelerini kullandı.