BİZE ULAŞIN
Alkol kullanımının yaygınlaşması, sorunların genç yaşlarda kendini göstermeye başlamasının gerek tedavi edici gerekse koruyucu önemlerin alınmasını gerektirdiğini açıklayan Doç. Dr. Çoşkunol, "Psikososyal tedaviler, alkol bağımlılığında, toplumun içine doğru yayılma eğilimi gösteren sorunların çözümünde en etkin tedavi yaklaşımlarıdır. Alkolizm, ya da Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Psikiyatri Birliği'nin önerdiği adıyla alkol bağımlılığı, beden ve ruh sağlığını, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede fazla ve tekrarlayıcı biçimde alkollü içki içme, alkol alma isteği, almayı kontrol edememe ve durduramama ile belirli bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır" diye konuştu.
Alkol kullanımı bozukluklarında olumsuz sonuçların hem tek bir içme dönemine hem de uzun süreli içiciliğin tıbbi, psikolojik ve sosyal etkilerine bağlı olduğunu açıklayan Doç. Dr. Çoşkunol, "Trafik kazalarına, alkolle ilişkili kaza ve ölümlere, doğum anomalilerine, suç işlemeye, ailelerin parçalanmasına ve iş kayıplarına yol açabilmektedir. Alkolün olumsuz sonuçları sadece içenleri değil, onların eşlerini, çocuklarını, arkadaşlarını, işverenlerini ve aynı zamanda çevredeki yabancıları da etkilemektedir" dedi.
(İHA)
