BERLİN (İHA) - Alman basınında bugün yer alan yorumlarda Türkiye'nin AB üyelik süreci ile ilgili tartışmalar ve dün 14'üncü yıldönümü kutlanan Almanya'nın yeniden birleşmesi konuları öne çıktı.
Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, bugün yayınladığı haberde Avrupa Komisyonu'nun 6 Ekim'deki raporunda Türkiye ile müzakerelere başlanmasını tavsiye edeceğini yazdı. Gazete, Komisyon kaynaklarına ve rapordan alıntı yaparak verdiği haberde, "Komisyon, Türkiye'nin siyasi kriterleri yeterli ölçüde yerine getirdiği görüşündedir ve müzakerelere başlanmasını tavsiye etmektedir" ifadelerine yer verildi. Haberde, "Avrupa Türkiye'nin üyeliği için müzakerelere başlamayı planlıyor. Komisyon'un bu tavsiyesi iyi bir işaret. Ama sadece Türkler için değil, Avrupalılar için de. burası kesin: Müzakerelerin başlangıcı, aynı zamanda uzun bir yolun başlangıcı. Ama önemli olan, müzakerelerde, dostlar arasında yaşanan yakınlaşmadır. Tüm Avrupa'da barış ve özgürlüğü, ekonomik ve kültürel güçlülüğü korumak isteyen, bu yakınlaşmayı kabul etmelidir. Bu yolu birlikte yürürsek sonunda herkes karlı çıkabilir!" yorumu yapıldı.
Türkiye ile ilgili ekonomik sorunları ön plana çıkaran Frankfurter Neue Presse gazetesi ise, "AB, Türkiye'yi bünyesine katabilecek durumda değil" başlıklı haberinde, "Türkiye'de kişi başına milli gelir eski 15'ler Avrupa'sı ortalamasının sadece yüzde 26'sı oranında. Kaldı ki eski 15'ler daha 1 Mayıs'ta yeni üye olmuş on ülkeyi ekonomik olarak sindirebilmek durumunda. Bu ülkelerde nüfus daha az olduğu için bu belki başarılabilir. Ama kısa süre sonra Avrupa'nın en kalabalık nüfuslu ülkesi haline gelecek bir Türkiye söz konusu olduğunda AB'nin imkanları önemli ölçüde zorlanacaktır. Türkiye'nin üyeliği ile birlikte AB'nin yılda 27 milyar Euro'ya varan miktarlarda ödeme yapması gerekecek. Maliye Bakanı Eichel'ın, Avrupa kasasına daha fazla para ödememek için Brüksel ile şimdiden tartışmaya giriştiği düşünülürse, Avrupa kasasına en büyük katkıyı yapan Almanya'nın masraflı aday Türkiye'yi desteklemesi ekonomik açıdan tutarsızlıktır" denildi.
Neue Osnabrücker Zeitung ise, "Türkiye ile müzakerelere başlanacağı ortada" başlıklı haberinde, "Türkiye'nin Müslüman, yoksul, tarım toplumuna dayalı ve devletin vatandaşa karşı baskın olduğu bir geleneğe sahip olması, Türkiye'yi Avrupa'dan ayıran bir özellik olarak coğrafyadan daha çok ciddiye alınmalıdır. Ama eski aday ülkelerde olduğu gibi burada da üyelik sürecinde Avrupa'ya yönelimin güçlenmesi halk için şimdiden önemli iyileşmeleri getirmekte" ifadeleri yer aldı.
Almanya dün yeniden birleşmenin 14'üncü yıldönümünü kutladı. Ancak Alman Birliği Günü, özellikle de Doğu ve Batı arasında kapatılamayan uçurumun ve bunun yarattığı sosyal gerginliğin gölgesinde geçti. Maerkische Oderzeitung, "Yeniden birleşmenin sorunlarla dolu 15'inci yılında Doğu ile Batı arasında belirgin bir uçurum var" başlıklı haberinde, "Doğuda daha az kazanılıyor, işsizlik Batıdakinin iki katı, vergi gücü sadece yüzde 55, üretim sadece yüzde 75. Bu kabul edilemez. Almanya sadece bir bütün olarak düşünülebilir ve bu bütün sadece devletin birliğini değil, çok daha fazlasını içine alıyor. Batı daha uzun süre Doğu ile dayanışma içinde olmalıdır ve Cumhuriyet'in siyasi mekanizmasında bulunan aklı başında hiç kimse bunu inkar edemez" diye yazdı.
Alman gazeteleri egemenliğin 14'üncü yılında mevcut sorunları ön plana çıkarırken, Fransız Ouest-France gazetesinin yorumunda yeniden birleşmenin sevindirici yönleri vurgulandı. Gazetenin haberinde, "Berlin dün 'Alman Birliği Günü'nü, yeniden birleşmenin 14'üncü yıldönümünü kutladı. Halkın coşkusu ile gerçekleşen yeniden birleşme ile Alman tarihinin iki karanlık sayfası birden çevrilmiş oldu. Soğuk Savaş sayfası, ama aynı zamanda onun öncesindeki Nazi döneminin sayfası. Dünkü bayram, ekonomik ve sosyal zorluklara rağmen coşkuyla kutlanabilirdi. Bu tür zorluklardan hiçbir Avrupa ülkesi muaf değil. Hele Berlin'in, özgür ve yeniden birleşmiş bir Almanya'nın başkenti olarak diplomatik ağırlığını da yeniden kazanmış olması bu sevinci daha da artırılmalı. Bu başarı ne Bonn'a ve tabii ki ne de eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti'ne nasib oldu. Nasıl oluyor da Almanlar'ı bu kadar mutlu etmesi gereken bir şeyin üzerinde bulutlar dolaşıyor?" ifadeleri kullanıldı.