Beyzbol sopaları, şişeler ve baltayla saldıran ırkçı saldırganlar Hakan Mahmutoğlu isimli genci bacağından yaraladı.
15-16 yaş grubundan oluşan 22 kişilik Berlin Türkiyemspor B Genç futbol takımı, 22 Ağustos Cumartesi günü, kamp çalışması yapmak amacıyla Doğu Almanya sınırları içerisindeki Lüdow kasabasına gitti.
Pazartesi akşamı izin alarak takımdan ayrılan bir grup oyuncu, “Plus" adlı alışveriş merkezine gitti. Para ödemek için kasaya gelen Türkiyemspor'un oyuncuları burada bir grup Alman gencinin sözlü hakaretlerine ve küfürlerine maruz kaldı.
Hitler selamı vererek, “İstanbul'a geri dönün pis Türkler" diyen ve küfür eden ırkçı Almanlara Türkiyemspor'un oyuncuları da sözlü karşılık verdi ve kamp yerine geri döndü.
Market Türkleri almadı
Sporcular bir sonraki gün yine aynı alışveriş merkezine gittiklerinde onları orada bekleyen yaklaşık 20 kişilik ırkçı Alman grubu beyzbol sopalarıyla, bira şişeleriyle ve baltalarla saldırdı. Sığınmak istedikleri “Plus" isimli market çalışanları ise “Meselenizi dışarıda halledin, biz kapatıyoruz" diyerek gençleri markete almadı.
Ormana kaçtılar
Futbolcular kurtulmak için ormana kaçmaya çalışırken ayağı takılıp yere düşen Hakan Mahmutoğlu'nu aralarına alan ırkçılar ona sopalarla vurmaya başladılar. Arkadaşlarının geri dönüp kurtarmasıyla kaçabilen Hakan bacağından yaralandı. Bu arada saldırganlar ormana kaçıp kurtulmaya çalışan gençlerin üzerine araba sürdü.
Polis Türkleri sorguladı
Olay yerine gelmeyen ve olaydan yaklaşık 1.5 saat sonra Türkiyemsporun kamp yaptığı yere gelen polis Türkiyemsporlu gençleri 6 saat sorguladı.
Irkçılığın boyutları
Saldırının duyulmasından sonra kamp yerine giden kulüp yöneticileri kiraladıkları bir otobüsle Genç Futbol takımını Berlin'e geri getirdi. Aynı gün Berlin Türkiyemspor lokalinde bir basın toplantısı düzenleyen yönetim kadrosu, B Genç takımının başına gelen ırkçı saldırının, Almanya'da özellikle doğu eyaletlerinde ırkçılığın hangi boyutlara geldiğini gösterdiğini söyledi.
Doğu eyaletlerine gittikleri hemen her deplasman maçlarında ırkçı hakaretlere maruz kaldıklarını belirten yöneticiler, artık bunlara bir son verilmesini istedi.
Başkonsolos ve Yeşiller milletvekillerinden destek
Türkiye'nin Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Yeşiller Partisi milletvekili Özcan Mutlu ve Berlin Eyaleti yabancılar sorumlusu Günter Piening de Türkiyemspor'a destek vermek amacıyla basın toplantısına katıldı.
“Bu olay bizleri derin bir endişeye sevk etti" diyen Berlin Başkonsolosu Pulat, ırkçılığın bu kadar genç insanlar arasında olabilmesinin üzüntü verici olduğunu kaydetti.
Olayın takipçisi olacaklarını belirten başkonsolos, yetkililerin de konuyu derinlemesine değerlendirip gerekli adımları atacıklarına inandığını söyledi.
Günter Piening ise, Türkiyemsporlu gençlerin ırkçı Alman gençlere karşılık vermeyip olay yerinden uzaklaşmakla en doğru şeyi yaptıklarını, aksi takdirde istenmeyen daha kötü olayların yaşanmış olabileceğini belirtti.
Doğu eyaletlerindeki futbol sahalarında meydana gelen ırkçı eylemlerle mücadelede epey yol kat ettiklerini vurgulayan Piening, yaşanan bu olayın bir geriye gidiş olduğunu ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Irkçı eylemlerle mücadele etmeye devam edilmesi gerektiğini belirten Piening “Bu ürkütücü bir durum. Türkiyemspor gençlerinin saldırganlara cevap vermeyip olay yerinden uzaklaşmaları büyük bir şans. Aksi takdirde daha vahim şeyler olabilirdi. Irkçılığa ve aşırı sağa karşı mücadelede kaydettiğimiz gelişmeler bu tür vakaları önemsememiz gerektiğini gösterdi bize. Türk gençlerinin ya da başka göçmen kökenli gençlerin Brandenburg Eyaletinde ya da Mecklenburg Vorpommern'de gezi yaptıklarında - böyle bir olayın başlarına gelme olasılığından dolayı - korku içerisinde olmaları kabul edilemez. Bu şimdiye kadar kaydettiğimiz olumlu gelişmeler açısından zor bir durum" şeklinde konuştu.
Özcan Mutlu ise “Duvarların yıkılmasından 20 sene sonra hala Doğu Almanya'da ırkçılığın bu boyutta ortada olabilmesi, siyah saçlı ya da siyah tenli insanlara saldırılar düzenlenmesi endişe verici" dedi.
Mutlu, “Çocuklarımız ormana kaçmasaydı belki daha büyük olaylar olacaktı. Arabayla çocukların üzerine gitmişler, ellerinde baltalar varmış. O anda kaçmak en doğrusuydu ve çocuklar bunu yapmışlar. Brandenburg emniyetinin güvenlik güçlerini kınıyorum. Hem 1.5 saat geç geliyorlar hem de olay yerine değil çocukların kaldığı yurda anca gelebiliyorlar. Bir de bizim çocuklar suçluymuş gibi onları sorgulayıp onları zan altında bırakıyorlar. Bu çok vahim bir olay ve kafalardaki ırkçılığın hala çok yaygın olduğunun bir göstergesi. Berlin Eyaleti İçişleri Bakanının, Brandenburg İçişleri Bakanıyla görüşmesi ve çocuklarımızın, insanlarımızın Brandenburg'da güvenliğinin sağlanmasını istemesi gerekli. Hiçbir şekilde yabancılarla teması olmayan çocukların, 15 - 16 yaşındaki Doğulu Almanlar'ın bu kadar ırkçı olmaları çok tehlikeli. Bu ırkçılığın bir sebebi olsa gerek. Acaba okulda ve ailelerinde aldıkları eğitim yeterli mi? Yoksa ailelerinden mi alıyorlar bu ırkçı düşünceleri? Bunu kökünden analiz etmek ve çözümler bulmak lazım. Bu kabul edilebilir bir şey değil, özellikle Almanya'nın tarihini göz önünde bulundurursak. Bu büyük bir yara, pansuman etmek yetmez. Güvenlik güçlerinin olayı ciddiye alıp bütün güçleriyle ırkçılığı durdurmak için ellerinden geleni yapmaları kaçınılmaz" dedi