Çamaşır ipinin imajı Amerika'da uzun süredir tartışılıyor. Çevreciler doğal kurutmanın yararlarını vurgularken, ev sahipleri kazanırsa Amerika'da çamaşır ipinin sonu gelebilir.
Çamaşır ipinin sonu mu geliyor?
Amerika bugünlerde yeni bir protesto dalgasıyla çalkalanıyor. Protestoların merkezinde ise iki kazık ve bir parça ip var
Bu mütevazi çamaşır ipi, Amerika'ya özgü bir sınıf, özgürlük ve çevre tartışmasının merkezinde.
Mahalle dernekleri ve ev sahipleri tarafından getirilen kurallar milyonlarca evin sakininin çamaşırlarını dışarıda kurutmasını yasaklıyor.
Gerekçeleri ise, çamaşır iplerinin kötü görünmesi ve hatta bölgedeki emlak fiyatlarını aşağı çekmesi.
'Kurutma hakkı' mücadelesi Fakat bir grup çamaşır ipi isyancısı, yasal riskler almak pahasına bu kurallara karşı çıkıyorlar.
Bu grup, yüksek miktarda enerji harcayan kurutma makinalarını kullanmayı reddederek karbon salımlarını azaltmanın Amerikalıların görevi olduğunu savunuyor.
Çamaşır ipi isyancıları arasında, her yaştan ve geçmişten insan var.
55 yaşındaki hemşire Deborah Bresinger, üç sene önce Pensilvanya'daki evine taşınır taşınmaz çamaşırlarını arka bahçesinde kurutmaya başlamış.
Brensinger kararını şöyle açıklıyor:
"Hükümetimiz çevreyle uyumlu çalışmak için, elektrik kullanımını azaltmak gibi bir sürü önlem alıyor. Çamaşırları dışarıda kurutmak ise tamamen bedava bir önlem. Çamaşırları asarken komşularımı görüyorum. Benim için bu, aynı zamanda düşünsel bir iş. Acele etmiyorum, keyfini çıkarıyorum ve böylece stresten arınıyorum. Bu kadar hızlı hareket eden bir dünyada, çamaşır asmak, kendi hızınızda yapabileceğiniz bir iş."
Bresinger, çamaşır ipinin sokaktan görülmediğini, komşularının ise duruma itirazı olmadığını söylüyor. Ancak mahalle derneğinin yasal girişimde bulunacağı uyarısından sonra, üç çocuk annesi Bresinger, haftada beş kere yıkadığı çamaşırları evin içinde sererek kurutuyor.
Bresinger, ev sahiplerinin derneklerinin idaresi altında olan 300.000 mahallede yaşayan 60 milyon Amerikalıdan biri. Bu mahallelerdeki herhangi bir konutta yaşamak, ev ve bahçelerin görünümüne dair düzenlemeleri de kabul etmek anlamına geliyor.
Çamaşır ipi hareketinin önderi 36 yaşındaki Alexander Lee aynı zamanda Çamaşır Listesi Projesi'nin de kurucusu.
Vermont merkezli proje 'kurutma hakkı' için mücadele ediyor.
Lee, destekçilerinin çok farklı sosyal gruplardan geldiğini, "çevreciler, Hristiyan anneler ve radikal ev sahiplerini" bir araya getirdiklerini söylüyor.
Lee, 1995'te üniversite öğrencisiyken, kampüsünü ziyaret eden anti-nükleer aktivist Helen Caldicott'un sözlerinden etkilenmiş:
"Hepimiz çamaşırlarımızı asarak kurutursak nükleer endüstrisinin sonunu getirebiliriz."
Ortak kaygı tasarruf Kampanyanın ana mesajı da enerji tasarrufu.
Resmi rakamlara göre çamaşır kurutma makinaları evlerin elektrik kullanımının yüzde 6'sını oluşturuyor.
Bu, buzdolabından sonra en büyük elektrik kullanım payına eşit.
Lee, asıl rakamların bunun üç katı olabileceğini düşünüyor.
Lee'ye göre, eğer her üç Amerikalıdan biri, yılın beş ayı boyunca çamaşırlarını ipte kurutursa, 2020'ye kadar 2,2 milyon ton karbon tasarrufu yapılabilir.
Lee, "Çamaşır ipi hareketi, karşı karşıya olduğumuz üç sorunla ilişkili olduğu için büyüyor: Enerji krizi, çevre krizi ve ekonomik kriz. Enerji tasarrufu yapmanın bir vatanserverlik gereği olduğunu düşünüyoruz. Beyaz Saray'da da çamaşır ipi asılmalı." diye ekliyor.
Nitekim altı eyalet, enerji tüketimini azaltma hedefiyle, bu yasaklarla mücadele ediyor.
Florida, Utah, Maine, Vermont, Colorado ve Hawaii, derneklerin çamaşır ipi kullanımının yasaklamasını sınırlayan kanunlar geçirdi.
Pennsylvania dahil başka eyaletler de, benzer kanunları tartışıyor.
Görsellik tartışması Kampanya, çamaşır ipinin bir sürü avantajı olduğunu söylüyor. Örneğin çamaşırları asarken yapılan egzersiz, güzel kokan kıyafetler, aylık elektrik faturasından yapılacak tasarruf ve yangın tehlikesini azaltmak.
Bunların yanında, Lee gibi destekçileri için çamaşır ipinin görsel bir değeri de var.
"Bu organik bir güzellik, basit bir işlevsellik ve ipte dans eden renkli bir panorama."
İngiliz yapımcı Stephen Lake, Amerika'yı dolaşarak çamaşır ipi yasağından etkilenenlerle konuşmuş. 24 yaşındaki yapımcının filmi Drying for Freedom (Özgürlük için Kurutmak) gelecek yıl gösterime girecek.
Lake'e göre, "Eğer bir emlak alıcısı mahalleye gittiğinde çamaşır ipleri görürse, satın aldığı hayatı sorgulayabilir. Çamaşır ipi mahalle sakinlerinin kurutucu alamadığının işareti olabilir."
Çevreyle uyumlu ev eşyası satan Seventh Generation firmasının yöneticisi Dave Rapaport'a göre, Amerikalılar için çamaşır ipleri, hatırlamak istemedikleri bir tutumluluk döneminin sembolü.
Rapaport, "1950'lerde şehrin dışındaki mahallelerde yaşanacak modern yaşam ideali öne çıkmadan önce, herkes çamaşırlarını asarak kurutuyordu. Ancak ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra kadınları iş gücüne dahil etmek, elektrik ve elektrikli alet satma ve ilerlemeye yapılan vurgularla çamaşır ipi geride kalanların sembolü haline geldi." diyor.
Rapaport, enerji kaygıları ve basitliğe duyulan özlemin çamaşır iplerine geri dönüşü getirdiğini söylüyor.
Mahalle Dernekleri Enstitüsü'nün sözcüsü Frank Rathbun ise, temsil ettikleri ve çoğu çamaşır ipini kısıtlayan on binlerce derneğin haklı olduğunu düşünüyor.
Rathbun, "Mahalledeki konut şirketleri evleri satmaya çalışıyor ve çoğu çamaşır iplerinin mahallenin görünümünü bozduğunu, satışlara zarar verdiğini düşünüyor. Mesele ne olursa olsun, mahallenin görünüşü, ev fiyatlarını ve satışları etkiliyor." diyor.
Rathbun'a göre, insanlar nasıl perdelerini açtıklarında çöp görmek istemiyorsa, başkalarının çamaşırlarını da görmek istemeyebilir. Bunun kararını verecek olanlar ise mahalle sakinleri olmalı.
Frank Rathbun, "Son kertede, özel mülklerden bahsediyoruz. Dolayısıyla, bu kararı vermesi gerekenler mahalle dernekleri. Sonuçta bu derneklerin yönetim kurulu üyeleri, komşuları tarafından mahalle adına karar vermek için seçiliyor." diyor ve sürdürüyor:
"Ayrıca unutmayalım ki, dernek üyesi ev sahiplerinin mahallenin karakterinin korunmasına yönelik belirlenmiş kararlara uyma yükümlülüğü var. Emlak değerlerini korumalı ve mahalle sakinlerinin beklentilerini karşılamalılar."
"Eğer ev sahiplerinin büyük bir kısmı bir kanunu değiştirmek isterse, bunu yapabilirler."