HABER

Ankara Garı önündeki terör saldırısı davası

Ankara Garı önünde 102 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili 36 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, müştekiler, yaşamını yitirenlerin yakınları, tutuklu sanıklar ve avukatları ile çok sayıda müşteki avukatı katıldı. Duruşmayı, bazı milletvekilleri de izledi.

Duruşmada, okunan kayıt ve belgelere karşı müşteki vekillerinin beyanlarının alınmasına devam edildi.

Müşteki avukatı Senem Doğanoğlu, sanıkların kendilerini DEAŞ ile eylemsel, fikri ve vicdani birliktelik içinde tarif etiklerini, bu nedenle burada olduklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin DEAŞ'ı tarif ederken kullandığı ifadelere dikkati çeken Doğanoğlu, BM'nin DEAŞ'ı "sivillere karşı ağır ve sistematik, yaygın eylemleriyle, dini, etnik zemini de kapsayarak bütün kültürel mirası ortadan kaldırma eylemleriyle, doğal kaynakları kontrolüyle, yabancı savaşçıları tedarik etmesiyle evrensel ve eşi görülmemiş bir tehdit" olarak gördüğünü belirtti.

BM'nin DEAŞ'a yönelik bu tanımının, sanıkların tutukluluk incelemesi ve kovuşturmanın genişletilmesi talepleri yönünden önem taşıdığını bildiren Doğanoğlu, mahkemenin davadaki tavrının, bundan sonra bu kapsamda yargılanacakların nasıl cezalandırılacağı açısından da önem arz ettiğini kaydetti.

Bu sırada müşteki avukatlarından Ahmet Özdel, sanıklardan birinin kendisine dönerek hakarette bulunduğunu söyledi. Avukatların da itirazları üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı.

Daha sonra söz alan avukat Özdel, iddianamenin gar saldırısından sonra kamera kayıtlarından geriye gidilerek belirlenen kişilerden elde edilen dijital delillere dayandığını, kovuşturma aşamasının da bu sınırları aşamadığını söyledi.

Kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini yineleyen Özdel, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun mahkemeleri, fail ve fiille bağlı kılmasının delil toplama konusunda sınırlandırmadığını dile getirdi. Polis amirlerinin mahkemede tanık olarak dinlenmesini istediklerini ifade eden Özdel, tüm insanlık için sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ettiklerini belirtti.

Ardından söz verilen sanık avukatları, tutukluluk itirazlarını dile getirdi.

Sanık Suphi Alfidan'ın avukatı Akın Deniz, bir yıldan bu yana 3 polis memurunun ifadesinin alınamadığını, bunun maddi gerçeğin açığa çıkmasını engellediğini, aynı zamanda tutuklu yargılanan sanığın adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine neden olduğunu savundu. Deniz, ifadelerin mahkemede alınmasını istedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

En Çok Aranan Haberler