BİZE ULAŞIN
Tarifinde en çaresiz kalınan duygudur annelik, anlatılması çok güç ama yaşanması en keyifli... Hep daha iyi olmak için uğraşmak ve çabalamaktır. Keşiflerle dolu, çok büyük sorumluluk gerektiren, hayatın belkide en zorlayıcı, ama en keyifli marotonudur.
Bebeğe hazırlıksız yakalanmak...
Günümüzde okuyan ve çalışan kadınların sayısı çok arttı. Tabii bunun doğal sonucu olarak da annelerin doğurganlık yaşı ilerledi. Kent yaşamının yaygınlaşması sonucu, iç içe yaşayan aileler, artık kök aile şekline dönüştü ve kardeş sayısı azaldı. Artık kız çocukları kardeş büyütmüyor, kuzen bakmıyorlar. Böylece bebek sahibi olduklarında hazırlıksız yakalanıyorlar. Fakat kadınlar çocuk doğurmayı ve yetiştirmeyi içgüdüyle değil, pratikle geliştirmek durumundalar. Bebek bakımı, emzirilmesi, uyutulması gibi pek çok konuda daha doğum öncesi dönemden hazırlanmaya başlamakta fayda var.
Doğanın keşfi, eşsiz besin anne sütü
Yıllarını ilk süte, yani kolostrum'a (doğumdan sonraki ilk 4-5 gün anne tarafından bebeğe verilen ilk süt) adamış olan Prof. Dr. Buescher hep sıkıntılıydı. Çünkü kolostrum'daki lökositlerle (beyaz kan hücreleri) araştırma yapamıyordu. Kolostrumdaki lökositler fonksiyonlarını yitirmiş, beceriksiz hücreler halinde görünüyorlardı. Ancak sayıları beklenenden çok fazlaydı. Sonraki 10 yılda gen projesinin gelişmesiyle eskiden tanınamayan mikrop parçacıkları tanınmaya başlandı. Ortaya muhteşem bir gerçek çıktı. İşte o beceriksiz lökositlerin içi, yüzbinlerce mikrop parçasıyla doluydu. En ileri ilaç firmasına taş çıkaracak bir donanımla, bebeğin ilk aşısı anne sütünde saklıydı. Son 10 yıldır anne sütü sanki yeniden keşfedildi. İçindeki bağışıklık faktörleri tek tek bulundukça değeri daha iyi anlaşıldı. Bebeklerin doğumdan sonra hemen emzirilmelerinin önemi ortaya çıktı. Bu nedenle doğumdan sonra şekerli su veya sade su bebeklere artık verilmiyor. Bebek, normal doğumla doğarsa hemen annesinin göğsüne yerleştiriliyor ve emmesi sağlanıyor. Annelerin sezaryenle doğumunda da, epidural anestezi sayesinde uyanık kalmaları sağlanıyor ve bebek doğar doğmaz annenin koynuna yerleştirilip emziriliyor. İşte bu ilk temaz çok önemli.
Anneler bebeklerini ne süreyle emzirmeli?
Anne sütü pastörize edilmemiş, yani hamdır. Günümüzde böyle bir ürün de yoktur! Yani buna eş bir mama yok. Buna benzer mamalar üretseler de anne sütünün doğal özellikleri ne yazık ki tam olarak oluşturulamıyor. İlk 6 ay bebek iyi büyüdüğü sürece sadece anne sütü yeterlidir. Bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşıladığı gibi ileride alerjilerden, romatizmal hastalıklardan, bağırsak kolitlerinden ve en önemlisi de aşırı şişmanlıktan koruyor. Bu konuda ABD'de Center For Disease Control tarafından yapılan çok kapsamlı derlemede, anne sütüyle beslenilen her ay bebeğin ileride obez olma riski yüzde 3 azalıyor. Yani annesini 9 ay emmiş bir bebek yüzde 30 oranında obeziteden korunuyor. Son bilgilere göre, bakterilerden arındırmak için sütü pastörize etmek ve raf ömrünün uzaması için koruyucular eklemek sütün özelliklerini bozuyor. Tüm bu bilgiler ışığında insan yavrusu için ilk 2 yıl en uygun ürün anne sütü. Dünya Sağlık Örgütü de böyle öneriyor. Yakında ilkokula kadar emzirin derlerse şaşırmayın!
Bebek dostu bir hastanede doğum yapın!
Hastanelerde doğal sürecin bozulmaması için "Bebek Dostu Hastane Projesi" adında bir kampanya yürütülmeye başlandı. Bebek dostu olan hastanelerde tüm personel emzirme konusunda bilgilendiriliyor. Annelere emzirme konusunda doğum öncesi, doğum sonrası sürekli eğitimler veriliyor ve destek olunuyor. Türkiye, bebek dostu hastane projelerini son derece başarılı bir şekilde özendirerek, hastanelerin hemen hemen tamamına yaymış durumda.
Emzik ve biberon verilmeli mi? Bebek ellerini emebilir mi?
Eğer bebeğinizi emzirmeyi planlıyorsanız veya emzirme konusunda herhangi bir sorun çıkmazsa size ilk ay bunlar gerekmeyecektir. Özellikle doğum sonrası bebek anneye, anne de bebeğe alışırken, onu emzik veya biberonla tanıştırmamak gerekir. İlk haftalarda bebeğin beyninde beslenme stili oluşur. Öğrendiği şey; emerken annesinin kokusu, teni, ses, ve bakışları olmalıdır. Annesinin göğsünü nasıl kavradığı çok önemlidir. Eğer meme çatlakları oluşuyorsa silikon meme ucuyla emzirmek gerekebilir ve bu bile bebeğin aklını karıştırabilir. Anne rahatladıktan sonra, bu silikon ucu bir kenara koymakta fayda var. Bebek emmeyi becerdikten sonrai yani ilk aydan sonra emme merakı çok fazlaysa emzik verilebilir. Tabii bu arada 4. ayına doğru bebek elleriyle tanışır. Her şeyi ağızlarına alırlar. Kendi kendilerini yaşatacak en önemli becerileri, yemek yiyebilmektir. Bu nedenle 4. ayından itibaren ağız yolu çok aktiftir. Ellerini ve yumruklarını hep emmek isterler. Eldiven takılarak elini tanıma merakı engellenmemelidir. 6-9. aylarda ilk dişlerle kemirmeye başlayacaklar ve beslenme koltuğunda yumuşak besinleri yiyebilecekler. 12. aydan sonra da elle yiyerek kendilerini doyurmaya başlayacaklardır. En geç 2 yaşında da çatal, kaşık kullanacaklar.
