Van'daki arama kurtarma çalışmalarında bugünün sevinç kaynağı oldu 14 günlük Azra bebek.
Azra, ikinci doğum gününe, annesi ve babaannesi ile enkaz altında geçen yaklaşık 2 günlük bekleyişin ardından merhaba dedi.
[
](https://www.mynet.com/tum-dunya-azra-bebegi-konusuyor-110100599012)
[
](https://www.mynet.com/47-saat-sonra-gelen-mucize-110100598861)
Enkazdan çıkarıldıktan sonra kızı Azra ile birlikte Ankara'ya sevk edilen anne Semiha Karaduman, uzun bekleyişi hava ambulansında Anadolu Ajansı muhabirine anlattı.
Semiha Karaduman, 2 yıl önce evlendiği eşi ile Sivas'ta yaşadığını ve depremden yaklaşık bir ay önce Erciş ilçesinde oturan kayınpederi ve kayınvalidesini ziyarete gittiklerini söyledi.
Erciş'e geldiklerinde doğumun yakın olduğunu anlatan Karaduman, doktorların '29 Ekim'de doğacak' dediği bebeğinin, erken doğumla 10 Ekim'de dünyaya geldiğini ifade ederek, bebeğe Azra adını verdiklerini anlattı.
Anne Karaduman, bebeğin bakımı için kayınvalidesinin yanında kalmaya karar verdiklerini ve 23 Ekim'de eşi, kayınpederi ve kayınvalidesi ile evde bulundukları sırada depreme yakalandıklarını belirtti.
"İYİ Kİ ERKEN DOĞMUŞ"
Anne Semiha Karaduman, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bebeğim doktorların belirlediği tarihten erken dünyaya geldi. İyi ki erken dünyaya gelmiş. Eğer doktorların belirlediği tarihte doğacak olsaydı deprem sırasında karnımda olacaktı ve enkaz altında hem benim, hem de bebeğim için daha büyük sıkıntı olacaktı. Çünkü iki hafta öncesine kadar yeme ve içmede sıkıntı çekiyordum. Azra dünyaya erken geldiği için sağlık sorunlarım da azaldı ve enkaz altında iki gün süresince dayanabildik.''
DEPREM ANINDA KUCAĞINDAYDI
Deprem olduğu sırada Azra'nın kucağında olduğunu ve bu şekilde enkaz altında kaldıklarını belirten Karaduman, ''Azra'yı enkaz altında kaldığı 2 gün boyunca kucağından bırakmadığını, kayınvalidesi Gülsade Karaduman ile hayatta kalmasını sağlamak için büyük mücadele verdiğini söyledi.
İLK GÜN SÜT SONRA TÜKÜRÜK
Semiha Karaduman, enkaz altında bulundukları ilk gün Azra'yı emzirdiğini ve sütü ile beslediğini dile getirerek, ''Enkaz altında hiçbir şey yiyemediğimiz için sütüm de kurudu. Sütüm kuruyunca bebeğimi tükürüğümle besledim. Çünkü açtı ve ateşi çıkmıştı. Biz açlığa dayanabiliyorduk, fakat onun öyle bir durumu yoktu. Bundan dolayı da onu tükürüğümle hayatta tutmaya çalıştım'' dedi.
"UMUDUMU KESTİĞİM ANDA IŞIK GÖRDÜM"
Enkazda çalışma yapıldıkça bulundukları alanın daraldığını ve çıkarılacakları dakikalarda kayınvalidesinin de üzerinde bulunduğunu ifade eden Karaduman, şöyle konuştu:
''Annem üzerimde olduğu için rahat hareket edemez olmuştum ve vücudumda da ezikler vardı. Annemin ayağının üzerinde yığınlar vardı, ben de artık hareket edemiyordum. Azra da artık huysuzlaşmış ve sürekli ağlıyordu.
Fakat yukarılarda çalışma olduğu halde, kimseler sesimizi duymuyordu. Sonunda bende de dayanacak güç kalmamıştı. Azra da son saatlerde uyumaya başladı. Susuzluktan iyice kırılmıştık ve aklıma tek gelen şey su içmek ve mandalina yiyebilmekti.
Kurtulacağımızdan ümidi kestiğimiz anda küçük bir delikten ışık gördüm ve ışığın geldiği delik büyüdükçe artık kurtulacağımız yönünde umudum arttı. Güneşi gördüğüm andan itibaren de Allah'a şükürler ettim.''