Antalya'da 5'nci sınıf öğrencisi Ali Emir Altıntaş 4 arkadaşı tarafından feci şekilde dövüldü. 12 yaşındaki çocuğun boynu kırılırken yaşadığı kabus anlarını anlatan Altıntaş, ''4 arkadaşım annelerine küfrettiğim iftirası attı. Buna sinirlenip, konuşmak için bahçeye çağırdım. Beni dövdüler. Biri boğazımı sıktı, biri başıma vurdu. Biri tekme attı, biri de belime vurdu. 2 arkadaşım elbisemi boyadı" dedi. Boyunluk takan ve evde bakımı süren Ali Emir, 15 gün sonra doktor kontrolüne gidecek.
Antalya Manavgat'taki Çağlayan Ortaokulu'nda 5'inci sınıfta eğitim gören Ali Emir Altıntaş, 7 Mayıs'ta elbisesi boyalı halde eve geldi. Annesi Aygül Altıntaş'a, başından geçenleri anlatan Ali Emir, "4 arkadaşım annelerine küfrettiğim iftirası attı. Buna sinirlenip, konuşmak için bahçeye çağırdım. Beni dövdüler. Biri boğazımı sıktı, biri başımı vurdu. Biri tekme attı, biri de belime vurdu. 2 arkadaşım elbisemi boyadı" dedi. Bu sırada burnu da kanayan Ali Emir'i, annesi Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürdü.
BOYNUNDA KIRIK TESPİT EDİLDİ
Hastanede yapılan tetkiklerde, Ali Emir'in boynunda kırık tespit edildi. Daha sonra hastane polisi, tutanak hazırladı. Bir gün hastanede kalan Ali Emir, tedavisinin ardından taburcu oldu. Anne Aygül Altıntaş, polis merkezine giderek ifade verdi, okul yönetimini de ihmalle suçladı. Boyunluk takan ve evde bakımı süren Ali Emir, 15 gün sonra doktor kontrolüne gidecek.
'OLAYIN ÜSTÜNÜN KAPATILMASINI İSTEMİYORUM'
Oğlunun okuldan kıyafeti boyanmış halde eve geldiğini belirten Aygül Altıntaş, "Oğlumla konuşurken burnu kanamaya başladı. Kanamayı yarım saat durduramayınca, hastaneye götürdüm. Arkadaşları tarafından darbedildiğini söyledi. Travmadan şüphelenerek tomografi çekildi. Boynunda kırık olduğu ortaya çıktı. Benim çocuğum yatıp kalkamıyor, yemeğini yiyemiyor. Yediriyorum, tuvalete götürüyorum. Olayın üstünün kapatılmasını istemiyorum" dedi.
'ÇOCUĞUMU OKULA NASIL GÖNDEREYİM?'
Yönetim ile konuşmak için daha sonra okula gittiğini anlatan Altıntaş, "Olayın yaşandığı gün nöbetçi öğretmen raporluymuş. Olayın yaşandığı bölgede güvenlik kamerası yok. Benim çocuğum, daha kötü olabilirdi. Ben yaşadım, başka çocuklar yaşamasın. Okumak da önemli ama okuldaki şiddetin önüne geçilmesi lazım. Burada en büyük payın okul idaresine düştüğünü düşünüyorum. Çocuklarımızı, o kapıdan okula emanet ediyoruz. Çocuklarımızın okulda ne yaptığını bilmiyoruz. Çocuklarımızı güvensiz bir okula gönderdiğimizin farkına vardım" diye konuştu.
Zonguldak'ta çalışan baba Emrah Altıntaş da olayı öğrenmesinin ardından 3 otobüsle Manavgat'a geldiğini anlatarak, "Okul müdürü olayın üstünü kapatmaya çalışıyor. Ben üzerini kapattırmayacağım. Sonuna kadar peşinden gideceğiz. Çocuğumu bu okula nasıl gönderebilirim" dedi.
(DHA)
