Arap Birliği'nin onlarca gözlemcisi, Beşar Esad ve muhalif gruplar arasındaki şiddetin son bulması amacıyla ülkeye gitmeye hazırlanırken, özellikle Humus kenti çevresinde ölümle sonuçlanan şiddet olayları dinmekten uzak.
Bugün yaşanan olaylarda muhalif gruplara göre en az 23 kişi yaşamını yitirdi.
Arap Birliği ile geçen hafta imzalanan protokol doğrultusunda silahlı kuvvetlerin kentlerden çekilmesi, gözlemcilerin de bu adımı teyit etmesi gerekiyordu.
Ancak gözlemcilerin saha ziyaretlerine başlaması öncesinde, son bir haftada yüzlerce kişinin daha öldüğü öne sürülüyor.
Suriyeli muhalifler, gözlemcileri öncelikle ve derhal Humus kentine gitmeye çağırıyor. Muhalefet temsilcileri, Humus'ta havan topu ve makineli tüfek ateşi yüzünden birçok kişinin öldüğünü, 120'yi aşkın insanın yaralandığını söylüyor.
Fransa Dışişleri Bakanlığı da bu çağrıya destek verdi.
Şam yönetimi gözlemcilere hareket serbestisi sağlanacağını, diledikleri yere gideceklerini söylüyor.
Sadece Humus'tan değil, Türkiye sınırı yakınındaki İdlib ile Şam'ın Durra semtinden de çatışma haberleri geliyor.
Arap Birliği gözlemci heyetinin ilk büyük grubunu oluşturan 50 kişilik bir heyetin bugün ülkede olması hedefleniyordu.
Arap Birliği'nin gönderdiği yeni heyetten önce, geçen hafta da 9 kişilik bir öncü heyet Şam'a gitmişti.
Reuters gözlem gücünden bir kaynağa dayanarak bir grubun yarın Humus'a gideceğini duyurdu.
Gözlem Gücü'nün başkanı, Sudanlı general Mustafa Dabi, Şam yönetiminin şimdiye dek kendilerine gösterdiği işbirliğinden hoşnut.
Dabi, "Suriyeli kardeşlerimiz çok olumlu şekilde ve şimdiye dek hiç bir kısıtlama olmaksızın işbirliği gösterdi" dedi.
Birliğin Suriye'ye göndereceği gözlemci sayısı toplam 200 civarında olacak ve bu yetkililer, hem hükümet, hem de muhalefet yetkilileriyle görüşecekler.
Sudanlı istihbarat uzmanı Dabi, gidecekleri yerler için ulaşımı Suriye makamlarının sağlayacağını açıkladı. Bu durum, yönetimin sansür çabası içinde olabileceği eleştirilerine yol açtı.
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise gözlemcilerin hükümetin şiddetten 'silahlı terör örgütlerinin' sorumlu olduğu savını doğrulamasını beklediklerini kaydediyor.
Ülkeye yabancı gazeteci girişine izin verilmediği için gelişmeleri Lübnan'dan izleyen BBC Muhabiri Jim Muir, Humus'a girişin gözlem gücü açısından bir sınav olacağını belirtiyor.
Humus'taki çatışmalar Cuma günü Şam'da düzenlenen bombalı saldırılar ardından iyice şiddetlendi.
Suriye Ulusal Konseyi adlı muhalif cephe, "Sabahın erken saatlerinden itibaren Humus'un Baba Amr mahallesi yoğun bir kuşatma altında ve 4000 dolayında askerin işgal etmesi tehlikesiyle karşı karşıya" dedi.
İnternete muhaliflerce gönderilen video klipleri sokaklarda tanklardan ateş açıldığını, yollarda cesetler olduğunu gösteriyor.
Reuters ajansına bilgi veren Fadi adlı bir görgü tanığı, askerlerin semtin çevresinde son haftalarda hendekler kazdığını, ne sivillerin ne de silahlı direniş gösteren grupların kaçabildiğini söyledi.
Adını Muhammed olarak veren bir diğer Humus sakini, şiddetin iki yönlü olduğunu, yaralı askerleri taşıyan ambulanslara ateş açıldığını gördüğünü anlattı.
Hükümet Mart ayında daha fazla özgürlük talebiyle başlayan gösterileri dağıtmak için sert önlemlere başvuruyor. Çıkan olaylarda şimdiye dek beş bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Esad yönetimi ise şiddetin arkasında sivil göstericilerin değil hükümeti devirmeye çalışan silahlı örgütlerin olduğunu savunuyor.