HABER

Arınç: Keşke tuh demeseydim

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün kullandığı 'Tuh size' ifadelerine ilişkin olarak, ''Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi'' dedi.

Arınç, CNN Türk'te ''Tecrübe Konuşuyor'' programına katılarak, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ın sorularını yanıtladı.

Bülent Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın tutuklanması ve dosyanın İstanbul'a gönderilmesiyle ilgili olarak, ''Önceden senaryo kurarak şöyle olacak diyenler yanılabilir. Aslında hukuk sürecinin işleyişine daha çok dikkat etmek lazım'' dedi.

Bu süreçte medyanın çok önemli katkısı olabileceğini dile getiren Arınç, ''Senaryolar yazarak o senaryolar içerisine kitleleri hapsetmemeleri gerekiyor'' diye konuştu.

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dün ben bir yerde konuşma yaparken, biraz da buna üzülerek bir ifadede bulundum. O da şudur: Şimdi Erzincan'la, Erzurum'la ilgili bir yargı süreci var. HSYK'nın bu konuda aldığı karar var. Yargıtay ve Danıştay'ın açıklaması var. Bu konular üzerinde düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Bir televizyon kanalı özellikle ve onun arkadaşları diyelim, birkaç tane belki... 'Mahkeme basıldı, başsavcılık basıldı'. Bir başsavcılık, bir ev basılmaz bir hukuk süreci içinde. Eli silahlı adamlar gider; bir barı, bir kafeyi, bir oteli basarlar, bir kadını alırlar, saçlarından sürükler bir yere götürürler ama bir hakim kararıyla savcı arama yapıyorsa bir yerde bunun adı aramadır ve bunun hukukta bir yeri vardır.

Hiçbir savcı, hiçbir hakim kararı olmadan bir yeri basmaz. Erzurum'daki görevli savcının Erzincan'da yaptığı işin hukuki anlamda karşılığı aramadır ve bu bir hakim kararına bağlıdır. Dolayısıyla siz onu bile bile hala 'savcılık basıldı, evi basıldı' derseniz bu çok ayıp, çok çirkin, çok yanlış bir şey olur. Kaldı ki, bir televizyon kanalı da, adliyenin abluka altında olduğunu söyledi. Günlerce veya saatlerce bu yayını yaptı. Sonunda vazgeçti.''

Arınç, medyaya dönük olarak kullandığı ifadelerin hatırlatılması üzerine, ''Yuh size veya tuh size neyse... Ama başında diyorum ki, bir kanal sürekli basılmaktan bahsediyor. Basılmak tabiri hukukta olmaz. Sizin kafanız hep basmaya alışmış diyorum. Bütün basını karşıma almadım ben. Niye bütün basını karşıma alayım?'' dedi.

-NASREDDİN HOCA BENZETMESİ-

''Tuh'' ifadesinin tükürmek anlamına gelmesinin hatırlatılması üzerine Arınç, şunları kaydetti:

''Hoş değil şüphesiz ama onların da yaptıkları da hoş değil. Ben burada Nasreddin Hoca'yı örnek alıyorum. Nasreddin Hoca'yı kızdırmışlar, birkaç kişi... Hoca da girmiş sokağın içerisine bağırmış: 'Şunlar, bunlar, filan' diye. Sonra herkes 'Hoca neden bağırıyor' diye pencerelere çıkmış. Hoca'nın dediği çok güzel bir şey, 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Halbuki Hoca'nın bağırdığı 1-2 kişi. Pencerelere üşüşünce Hoca belki yerinde veya değil ama 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Ben bir kanalın yaptığı densizlikten bahsediyorum. Hiç bugüne kadar da duymadığım bir basın kuruluşu beni kınamak için bildiri yayınlıyor.''

Arınç, daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin isimlerini sayarak bazı basın gruplarına ''ayağınızı denk alın'' gibi ifadeler kullandığında, Ahmet Abakay'ın başında bulunduğu bu kuruluşun (ÇGD) bir bildiri yayınlamadığını belirtti.

''Yine de daha nazik bir ifade kullanılabilirdi'' şeklindeki değerlendirme üzerine, Bülent Arınç, ''Olabilirdi ama bu bir hissi şeydir. Çok haklısınız. Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi. Sayın Başbakanla biraz birbirimize benziyoruz. Çok kızdığımızda, çok dolduğumuzda 'Yeter artık bu yaptığınız' demek zorunda kalabiliyoruz. Onu da dememiş olabilirdik. Keşke demeseydik ancak hakikaten basınımızın bir kısmının, ister yazılı ister görsel basın olarak, bu olaylara bakış açısını çok yanlış buluyorum ve bu yanlışlıkta ısrar da ediyorlar. Bu Türkiye'de bir karmaşaya sebep oluyor ve sizin sorduğunuz sorular akla geliyor: 'Normalleşiyor muyuz, yoksa bir toz duman bulutu içinde miyiz?'.''

-"...NERON'UN ROMA'YI YAKMASI"-

''AK Parti hakkında kapatma davası bekliyor musunuz? Başsavcı 'haklarında kapatma davası açılacağını hissederler' diye hissiyat üzerine konuştu. Sizde böyle bir hissiyat var mı?'' şeklindeki soruyu yanıtlayan Bülent Arınç, şunları söyledi:

''Siz bu soruyu soruyorsunuz, başkaları da soruyor ama hep AK Parti hakkında soruyorlar. Yani AK Parti hakkında bir kapatma davası açılacak mı? Niçin diğer partilerden birisi değil de sadece AK Parti için bu konuşuluyor? Bu siyasi bir yığınaktır. AK Parti'yi böyle bir tehdidin altında, böyle bir kıstırmak niyetiyle... Başkaları için de açılabilir. Siz başsavcı olsanız yarın istediğiniz parti hakkında gerekçelerini kendinize göre yazarak bir dava dava açabilirsiniz. Ben sizin elinizden tutamam. Başka hiç kimse de elinizden tutamaz.''

Arınç, ''Yani bir psikolojik harekat mı yürütülüyor?'' denilmesi üzerine, ''Bu bir psikolojik harekattır. Yani Sayın Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri için söylediği asimetrik bir harekat sözü var ya bu AK Parti'ye karşı, AK Parti'yi güçsüzleştirmek, yıpratmak, her an kapatılabilecek, her an hakkında dava açılabilecek bir parti olduğunu zihinlere nakşetmek açısından Türkiye'yi hiç düşünmeden, Türkiye'nin bugünkü ve geleceğini hiç hesaplamadan sadece Neron'un Roma'yı yakmasında olduğu gibi 'AK Parti gitsin de kapatılsın da hakkında dava açılsın da ne olursa olsun' diye düşünmeden bir psikolojik harekat yürütülüyor'' şeklinde konuştu.

-''BAŞKALARINA MEYDANI BIRAKMAK DÜŞÜNCESİ VARSA''-

Bülent Arınç, ''Başsavcı mı yürütüyor?'' sorusu üzerine, ''bu davayı açma yetkisinin onda olduğunu'' hatırlattı.

Siyasi partilerle ilgili bütün gelişmelerin takip eden birimin Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ifade eden Arınç, ''Açar mı, açmaz mı konusu ayrı. Bana göre, bugün AK Parti hakkında bir kapatma davasını açmaması lazım. Neden? Çünkü Anayasa'nın, Siyasi Partiler Kanunu'nun istediği anlamda AK Parti hakkında aleyhte hiçbir delil yok" diye konuştu.

-"BEĞEN, SEÇ AL"-

Arınç, ''Bir siyasi gücün yasama gücüne bir teklif götürmesi engellenebilir mi? Engellenmemeli yani yasama bütün bunlara bakarak, kendince doğru olduğu bir anayasa değişikliğini yargı reformu olarak bitirebilmelidir. Biz bunun hazırlıklarını daha çok milletvekiline sahip olduğumuz için yapmıştık. Masamızın üzerinde bugün her hal ve şart altında 'beğen beğen al, seç seç al' diyebileceğimiz Anayasa değişiklikleri paketleri duruyor'' şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler