ANKARA (A.A) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Gazze'ye yardım götüren gemilere AK Partili milletvekillerinin de bineceği ancak partinin bir bildiği olduğu için onlara engel olduğu'' yönündeki iddialara ilişkin olarak ''Bizim milletvekillerimizin katılıp katılmamasının geminin uğradığı akıbetle hiçbir şekilde ilgisi yok. Biz milletvekillerimizi böyle bir olaya bir siyasi gölge düşmemesi amacıyla göndermedik'' dedi.
Arınç, Kanaltürk televizyonunda canlı yayınlanan ''Pazar Politika'' programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısını ''beklenmedik bir olay'' olarak niteleyen Arınç, ''Herhalde gemidekiler de bu kadarını beklemiyorlardı. Yoksa kan döküleceğini bilseler, İsrail'in böyle bir müdahalede bulunacağını bilseler, göz göre göre bu insanların canını ortaya koymazlardı. İsrail korkulanı meydana getirdi'' diye konuştu.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Maalesef Türkiye'de de bunu etkisinde kalan bazı çevreler var. Bu çevrelerin söyledikleri kendi bilgileri değildir. Kara propagandanın eseridir. İsimlerini vermeyeceğim. Onlara acıyorum. Böyle bir olay karşısında bile hala İsrail'i haklı görmeye yönelmiş 'Aslında kabahat bu tarafta' demeyi düşünen pek çok vicdansız kalemler, söz alanlar mevcut. Bir siyasetçi de durumdan vazife çıkarıp şunu söylüyor, aslında çalışkan da bir insan ama hep kafası bunlarla meşgul maalesef. 'Gemiye son ana kadar AK Partili milletvekilleri de bineceklerdi, binmediler. Parti onlara engel oldu ,demek ki bir bildikleri varmış'. Allah'tan kork be adam. Böyle bir mantık olabilir mi?''
-''TÜRKİYE'DE BAZI TABULARIN YIKILMASI İÇİN...''-
Bu tür aktivitelere AK Partili milletvekillerinin zaman zaman katılmak istediklerini ancak kendilerinin olayların içerisine siyasi bir boyut katılmasın, partiyle olaylar arasında ilişki kurulmasın diye milletvekillerini bu tür eylemlerden uzak tutmaya çalıştıklarını anlatan Arınç, ''Gemide Avrupa Parlamentosundan, İsveç Parlamentosundan, Almanya Parlamentosundan milletvekilleri olduğunu biliyorum. Onlara kimse bir şey demiyor. Ama Türkiye'den milletvekili katılırsa bunun farklı anlamlara çekilebileceğini düşündüğümüz için arkadaşlarımızdan rica etmişiz; 'ne olur, onların amaçları daha temiz ve daha duru kalsın. Ola ki birileri, o zalimler AK Parti ile bu olay arasında bir ilişki kurarlar, yarın bu, Türkiye'nin de AK Parti'nin de aleyhine olur. Aynı zamanda da bu hareketi de kirletebilir, gölgeleyebilir' demişizdir. Böyle bir amacımız varken o beyefendi diyor ki 'Bunlar gemiye binmediğine göre...' Onlar binmediğine göre sen bineydin keşke? Türkiye'de bazı tabuların yıkılması için AK Partiden çok fazla bir şey beklemeden kendilerinin biz de varız demeleri lazım. Ama Türkiye'de yapılan hareketlerin, konuşmaların, eylemlerin içerisine de bu beyefendiler girmiyorlar. Girenleri de bir şekilde eleştirmeye çalışıyorlar. Bizim milletvekillerimizin katılıp katılmamasının geminin uğradığı akıbetle hiçbir şekilde ilgisi yok. Biz Türkiye'deki iç politikayı dikkate alarak bunun dışarıdaki yansımalarının da olumsuz olabileceğini düşünüp böyle bir karar verdik. Bu zalimce bir iftiradır. Biz milletvekillerimizi böyle bir olayda bir siyasi gölge düşmemesi amacıyla göndermedik, bunu herkesin bilmesi lazım'' diye konuştu.
-''DAVOS'TAKİ TOKADIN ACISINI HALA UNUTMAMIŞLAR''-
Saldırı sırasında İsrail askerlerinin ''One minute'' diye bağırdıklarının hatırlatılması ve ''Bu, Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta yapmış olduğu çıkışın bir rövanşı mıdır?'' diye sorulması üzerine Arınç, ''Arkadaşların ifade ettiğine göre vururlarken, döverlerken bazı askerlerin 'one minute' dediklerini onlar söylüyorlar. Olabilir. Demek ki Davos'taki tokadın acısını hala unutmamışlar'' diye konuştu.
Arınç, İsrail'de ''karman çorman'' bir hükümet olduğunu, böyle bir hükümetin Türkiye'ye karşı hasım davranışlarda bulunmasının da Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri zedeleyeceğini söyledi.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sadece kan dökerek, misket bombaları atarak, fosforlu bombalarla çocukları, kadınları öldürerek bir devlet, bir ülke ayakta kalamaz. Ambargo uygulayarak ayakta kalamazsınız. Nefretin odağı olursunuz. İsrail hükümeti için söylediklerimiz budur. Parlamentonun içinde de halkın içinde de bu yapılanlara tepki duyan fevkalade çok ve etkili sayıda insan var. Umarız ki bu tepkileri sebebiyle, hükümet değişir değişmez, ben işin o tarafında değilim ama hükümet bu yaptıklarının İsrail'e ne kadar pahalıya mal olacağını belki anlamış olur ve hatalı davranışlardan vazgeçer.''
-''KAFALARDA BAZI SORU İŞARETLERİ OLABİLİR''-
Bülent Arınç, ''28 Şubat'ın Türkiye'ye yönelik bir Yahudi hareketi olduğu'' yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:
''28 Şubat süreciyle bugünkü olaylar arasında, İsrail'in politikaları arasında doğrudan bir ilişki kurmak benim için şu anda mümkün değil. Bir şeyler bilebilirsiniz, bir şeyler hissedebilirsiniz ama bunları dört dörtlük yerine oturtarak, 'bu şudur' deme imkanına ben şahsen sahip değilim. Benim şu anda görebildiğim tek şey İsrail gittikçe yalnızlaşıyor. İsrail'i dünyada sevmeyen, beğenmeyen, artık nefretle anan büyük bir kamuoyu var.''