HABER

Arkadaşları, Arınç'ı anlattı

MANİSA (İHA) - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı seçilen Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) eski Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın Manisa'daki gençlik yıllarındaki yakın arkadaşları, kişisel yönlerini, siyasi geçmişini, hedeflerini ve çeşitli özel anılarını anlattı.

TBMM Başkanı Arınç'ın Ankara Hukuk Fakültesi'nden arkadaşı olan Avukat Şerafettin Kabakçıoğlu, "Öncelikle kendisine Meclis Başkanlığı görevinde başarılar diliyorum ve bu görevinde başarılı olacağına da inanıyorum. Uzun yıllar birlikteydik: Milli Nizam ve Milli Selamet Partisi'nde birlikte çalıştık. İkimiz de Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olduk ve ortak avukatlığa başladık. Büromuzu ortak açtık" dedi.

"BİRLİKTE SOĞAN CÜCÜĞÜ YEDİK" Arınç ile aralarındaki bir anıyı anlatan Kabakçıoğlu, "Ortak avukatlık büromuzu borçla açmıştık. Paramız yoktu. Kazandığımız ilk parayla soğan alıp cücüğünü yiyelim demiştik. Ve bu isteğimizi gerçekleştirdik. Kazandığımız ilk paramızla zeytin ve soğan aldık ve soğanın cücüğünü yedik. Bir gün yine birlikte Kırkağaç İlçesi'nden Akhisar'a doğru geliyorduk. Bir skoda arabamız vardı. Hava karlıydı ve yolda mola verdik. Çevrede biraz dolaşarak temiz hava aldık. Sonra ben ve birkaç arkadaşım arabaya binerek yola devam ettik. Akhisar'a vardığımızda Bülent Bey ve iki arkadaşımızı mola verdiğimiz yerde unuttuğumuzu anlayınca geri döndük. Kendisi ve yanındaki arkadaşlar soğuktan bir hayli üşümüş ve bize doğru koşarak geliyordu" diye konuştu.

"SİYASET EVLİLİĞİ UNUTTURDU"
Siyasi çalışmalar ve konferanslar nedeniyle yaptığı Türkiye gezilerinin Bülent Arınç'a evliliği unutturduğunu ifade eden Kabakçıoğlu, "Bülent Bey işleri dolayısıyla evliliğe zaman bulamamış hatta aklından bile geçirmemişti. 'Bülent yeter artık. Senin de özel hayatın olmalı' dedim. Benim Hanım'ın arkadaşları vesilesiyle onu evlendirdik. Münevver Hanım'la 1978 yılında evlendi" dedi.

MİLLİ GÖRÜŞ ÇİZGİSİ...
Milli Nizam ve Milli Selamet partilerinin kapatılmasından sonra Refah Partisi'nde yine Bülent Arınç ile birlikte çalıştıklarını belirten Kabakçıoğlu şöyle devam etti:
"Bülent Bey'in bir ideali vardı, davası vardı. O davası doğrultusunda başka partiye gitmeyi düşünmedi. Çizmiş olduğu Milli Görüş çizgisinden sapmadan hedefine gitmeyi düşünüyordu. 1994 yılında Refah Partisi'nden Manisa Milletvekili seçildi. Refah Partisi kapandıktan sonra Fazilet Partisi kuruldu. Kurucular kurulunda görev aldı. Ben Fazilet Partisi'nin Manisa İl Başkanı'ydım. Anayasa Mahkemesi Fazilet Partisi'ni kapatınca yeni oluşumlar başladı. Siyaset kader çizgisidir. Bu çizgide Bülent Arınç, AK Parti'nin kuruluşunda görev aldı. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, güvendiğimiz, sevdiğimiz arkadaşlarımızdır. Saadet Partisi kuruldu ve kurucular kurulunda görev aldım. Bizim duamız hep hayırlı işlerdir. Aramızda siyasi rekabet yoktur. Milli Görüş hareketi mücadelesinde özellikle Manisa'da ve partimizdeki arkadaşlar arasında Bülent Bey, Erbakan Hoca'nın veliahtı olarak görülüyordu ve bu nedenle kendisine 'Küçük Erbakan' lakabı uygun görülmüştü. Bülent Bey, Erbakan Hoca'nın verdiği terbiyle ile başarılı olacaktır. Bazıları yanlış değerlendiriyor ama Bülent Bey ve ekip arkadaşlarının başarılı olmasına en çok sevinen yine Erbakan Hoca'dır."

"BULUNDUĞU YERE TIRNAKLARIYLA GELDİ" Bülent Arınç ile Manisa'da aynı apartmanda oturan, 30 yıldır birbirlerini tanıyan ve birlikte siyaset yapan arkadaşı kuyumcu Halil Çınar ise "Lise yıllarından başlıyor dostluğumuz. Okulda çok çalışkandı, sınıfın önderliğini yapıyordu. Arkadaşları tarafından sevilen sayılan biriydi, kişilik sahibiydi. O zamanlardan belliydi bir yerlere geleceği. Erbakan Hoca'nın yanında Milli Görüş davasında yer alması üniversite yıllarında başladı ve böylece siyasete girdi. Konferanslar nedeniyle Türkiye'nin gitmediği il ve ilçesi kalmamıştır. Bülent Bbey bulunduğu makama tırnaklarıyla, kendi çabalarıyla geldi. Hiç kimsenin önünde takla atmadan, ayak altında dolaşmadan bu makama geldi ve kimseden bir şey istemedi" diye konuştu.

"OĞLU KAZADA ÖLÜNCE YIKILDI"
Bülent Arınç'ın oğlu Fatih'in trafik kazasında yaşamını yitirdiği 12 Eylül 1997 tarihini hatırlatan Çınar, "Kaza haberini aldığımda şoke oldum. Kaza mahalline nasıl gittiğimi inanın hatırlamıyorum. Bülent Bey'i gördüğümde çok üzüntülüydü. Adeta yıkılmıştı. Oğlu Fatih'i kaybetmiştik. Allah kimselere göstermesin" dedi.
Gençlik yıllarından bir başka arkadaşı Ali Mercül ise Arınç ile ilgili şunları söyledi:

"1968 yılında Bülent Arınç'la tanıştık. Milli Nizam Partisi döneminde birlikteydik. Köy gezileri yaparak siyasi toplantılarda konuşmalar yapıyorduk. Kendisi çok iyi konuşurdu, hitabeti kuvvetliydi ama benim o kadar kabiliyetim yoktu. Bir ara beni önüne aldı ve 'Böyle konuşulur' demişti. O zamanlardan belliydi. Birkaç arkadaşıma 'Bülent Başbakan olur' demiştim ama TBMM Başkanı oldu. Bir köy ziyaretinde bize bozuk süt ikram edilmişti. Biz de içinceye kadar akla karayı seçtik. Bizi fena halde bozmuştu. Bir başka zaman ise uzun konuştuğum için bana çok kızmıştı. Toplantılarda genelde o konuşurdu. Ne konuştuğunu bilir ve çevresindekilerin de doğru düzgün hareket etmelerini isterdi. Şöyle derdi, 'Bir suya taş atarsınız, o halka halka genişler. Bir insan önce kendini düzeltecek sonra da çevresini.' Örnek olmamızı isterdi."
Bülent Arınç'ın TBMM Başkanlığı görevinde başarılı olacağına inandığını belirten Mercül Arınç, "O ya yolunda ölür ya da hedefinde başarılı olur. O buralara kendi çabalarıyla geldi. Çarpa çarpa, vura vura varacağı hedefe gider. Tek hedefi de memlekete hizmet etmektir" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler