Terleme sıcak ortamlarda ve efor esnasında vücudun ısısını düzenlemek için oluşturduğu normal, fizyolojik bir olaydır.
Aşırı terleme dediğimizde ise çalışma ile,eforla,saunada veya spor esnasında oluşan tatlı terlemeden değil durup dururken ellerde ayaklarda oluşan, serin bir odada otururken bile gömleklerden ve hatta ceketlerden dışarıya taşan terlemeden bahsediyoruz.
Yüzlerinden, ellerinden ter damladığı için tahtaya kalkamayan, toplum içine çıkmaktan korkan gençlerden, el şıkışamayan, müzik aleti çalışamayan insanlardan ve hatta elleri aşırı terlediği için biberonlarını tutamayan bebeklerden bahsediyoruz. Aşırı terleme bu insanlar için kader değildir. Günümüzde bir çok ilaç ve çok etkili cerrahi tedavilerle bu hastalar rahatlatılabilmektedir.
Hiperhidrozis kişilerin yaşamını çok etkileyebilir, fizik rahatsızlar veya sosyal sıkıntılar oluşabilir, günlük aktivite ve iş hayatı olumsuz etkilenebilir. Kişiler ıslak elbise ve ayakkabılarından rahatsızlık duyarlar, devamlı ıslaklık ayaklarda çatlaklar oluşmasına, cildin tahrişine, mantar üremesine ve ayak kokusuna yol açar. Aşırı terleme elbise ve ayakkabıları bozar, yenilerini satın almak için ekstra para harcamak zorunda kalırlar.
Aşırı terleme olan hastaların psikolojik durumları etkilenir, bazen günde iki-üç kez elbise değiştirmek zorunda kalırlar, kendilerine güvenleri azalır, günlük aktivitelerden kaçarlar, mutsuz ve hatta depresyonda olurlar. Elleri devamlı nemli olan kişiler sık sık ellerini havlu veya kıyafetlerine sürerek temizlerler, el sıkışmaktan kaçınırlar. Nemli eller ve yüz yanlışlıkla aşırı endişeli kişiler olduklarının zannedilmesine yol açar. Bunun yanında endişeli durumlarda da terleme çok daha fazla oluşur. Terli ellerle aletleri tutmakta, müzik aleti çalmakta , elektronik cihazları çalmakta zorlanırlar, kağıtlar ıslanır ve mürekkepli yazılar terle kağıt üzerinde dağılır. Bu kişiler yazı yazmada veya resim yapmada güçlük çekerler. Cam objeleri düşürürler, elektrik şokuna maruz kalabilirler.
Aşırı terleme genellikle çocukluk ve ergenlik yaşlarında ortaya çıktığı için ilerideki meslek seçimini, kariyeri, başarıyı negatif etkilemektedir. Kişiler eğitim, satış , pazarlama gibi sık el sıkışma ve temas gerektiren işleri seçmekten kaçınırlar.
Aşırı terleme yapısal olabileceği gibi başka hastalıklar sonucu da oluşabilir. Doğru tanı konması hem terlemenin tedavisi hem de altta yatan hastalığın tedavisi için çok önemlidir. Aşırı terlemeye yol açan hastalıklar arasında halk arasında zehirli guatr denilen hipertriodizm, şeker hastalığı, hipoglisemi ve gut gibi hastalıklar, menapoz, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları sayılabilir. Özellikle gece terlemeleri olan hastalarda tüberküloz yani verem, kalp kası iltihabı (endokardit), lenfoma, bazı ilaçların yan etkileri terlemenin sebebi olabilir. Ayrıca bazı kanserlerde, sinir sistemi hastalıklarında, omurilik yaralanmaları veya ameliyatları sonrasında da aşırı terleme oluşabilir.
Bazı fobik hastalarda ve panik atak hastalarında da aşırı terleme görülebilir.
Burada sayılan birçok önemli hastalıkta da aşırı terleme görülebileceği için hastalardaki terlemenin yapısal mı, yoksa başka bir hastalıktan mı kaynaklandığının belirlenmesi çok önemlidir. Altta yatan bir hastalık varsa öncelikle bu tedavi edilmelidir. Yapısal aşırı terleme tedavisi ise terlemenin şiddetine göre planlanır. Hafif terlemeler için piyasada bazı ilaçlar vardır. Gerektiğinde daha güçlü yapma ilaçlar hazırlatılabilir.
Bir diğer terleme tedavisi iyontoforez denilen doğru akım kullanılarak yapılan elektrik tedavisidir. Bu yöntemde özel olarak hazırlanmış bir cihaz içerisinde hasta el ve ayaklarını yirmi dakika tutar. Bu şekilde haftada iki veya üç kez yapılan seanslarla fayda gören hastalar normal yaşamlarını sürdürebilirler. Bu cihazın kullanılması hastalara öğretilmekte ve hasta cihazı satın alarak evde devamlı kendi kendine tedavi yapabilmektedir.
Bir diğer tedavi yöntemi botoks uygulamasıdır. Botoks uygulamasında ter bezlerinin olduğu bölgeye sık aralıklarla botoks enjeksiyonu yapılarak ter bezleri felç edilir, terleme durur. Etkili bir yöntemdir ancak etkisi geçicidir. Botoksun etkisi ortalama altı ay kadar sürer, her altı ayda bir tekrarlanması gerekir, bu nedenle maliyeti yüksek bir tedavi şeklidir. Terlemenin acil durdurulması gereken (özel günler,sınav,düğün gibi...) günlerde de bir seferlik uygulaması yapılabilir.
Aşırı terlemenin diğer tedavi yöntemleri cerrahi yöntemlerdir. Cerrahi tedavi yöntemleri en başarılı yöntemlerdir. Koltukaltı veya kasık terlemelerinde buradaki ter bezleri cerrahi yöntemle temizlenir ve o bölgelerde terleme durdurulmuş olur. Yan etkisi olmayan kolay bir ameliyattır.
Aşırı terlemenin en etkili tedavi yöntemi ise terleyen bölgeye giden sinirlerin kesilmesidir. Bu yöntemle ter bezlerinin çalışması durur ve istenilen bölgede tam kuruluk sağlanır. Koltukaltına, kola ve ellere giden sinirler akciğerin arkasında, göğüs duvarının ön kısmında bulunurlar. Bu sinirlerin kesilmesi endoskopik yöntemle yapılmaktadır. Kısaca ETS (Endoskopik Transtorasik Sempatektomi) denilen bu yöntemde göğüs duvarında açılan bir cm’lik iki veya üç delikten kamera ve aletler gönderilerek sinirler kesilir, sinirin kesildiği bölgede tam olarak kuruluk sağlanmış olur.
Özel bir aşırı terleme çeşidi de gustatuar terleme denilen yemek yeme esnasında yüzde, burunda, dudak çevresinde oluşan aşırı terleme tipidir. Şeker hastalarında daha sık görülür. Bu hastaların terlemeyi arttıran kahve, çikolata, baharatlı ve ekşi gıdalar, alkol ve çok sıcak gıdalardan kaçınmaları gereklidir. Bu hastalara da değişik tedavi yöntemleriyle yardımcı olunabilmektedir.
**Op. Dr. Bülent Koç
**
Genel Cerrahi Uzmanı