Asya Kaplan Sivrisineği yeniden gündeme gelmesiyle beraber İstanbul’daki vatandaşlar arasında paniğe neden oldu. Bu nedenle çok sayıda vatandaşlar Asya Kaplan Sivrisineği nedir sorusuna yanıt arıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan bir toplantıda Zika Virüsü, Sarı Humma, Batı Nil Virüsü Ateşi ve Ensefalit gibi hastalıkları taşıma potansiyeli olan Asya Kaplan Sivrisineği gündeme geldi. Toplantıda konuşan isimlerden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi Parazitoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Kerem Öter, Asya Kaplan Sivrisineği türünün ilk kez 10 sene önce İpsala Sınır Kapısı’nda, son 3 senedir de İstanbul’daki bazı ilçelerde görüldüğünü belirtti. Peki, Asya Kaplan Sivrisineği özellikleri nedir? Asya Kaplan Sivrisineği ısırması nasıl olur?
Bulunduğu alandan farklı bölgelere yayılabilen bir tür olan Asya Kaplan Sivrisineği, 100 istilacı canlı türü listesinde üst sıralarda bulunuyor. Kuzey Kutup Dairesi ve Antarktika dışında her bölgede bulunabilen bir biyotik potansiyeli olan Asya Kaplan Sivrisineği türünün asıl vatanı da Güneydoğu Asya’dır. Tür, her saat aktif anlamda kan emme özelliği gösteren agresif bir tür olarak öne çıkıyor.
Asya Kaplan Sivrisineği için diğer sivrisineklerden farklı olduğu şeklinde açıklama yapan Do. Dr. Öter, türün insan yapımı olan durgun sularda yaşadığını belirtiyor. Bu nedenle Doç. Dr. Öter, tüm vatandaşları balkon, bahçe ya da evdeki beklemiş sulara karşın uyarıyor. Alerjik reaksiyonlarının çok fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Öter, kan emme sırasında tükürük bezindeki proteinlerin deri altı dokuya geçtiğini ve alerjik reaksiyon yarattığını söylüyor. Ağırlıklı olarak insan yapımı küçük su rezervlerinde bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Öter, bahçedeki saksının dibinde veya süs havuzunda üreyebildiklerini hatırlatıyor ve bu nedenle de vatandaşların bu alanların üstünü tel ile kapatabilecekleri ya da suyu boşaltabilecekleri tavsiyesinde bulunuyor.
Doç. Dr. Öter, Asya Kaplan Sivrisineği hakkında olumsuz koşullara dayanıklı ve adaptasyon süresinin kısa olduğunu belirtiyor. Biyolojisinin farklı olduğunu adaptasyon gücünün yüksek olduğunu aktaran Öter, uyum kabiliyeti nedeniyle İstanbul coğrafyasına da uyum sağlayabileceklerini düşündüklerini söylüyor. Çok soğuk koşullara da dayanabilen tür ile ilgili olarak 5 dereceye dek aktiviteye devam ettiği yönünde çalışmaların olduğunu aktarıyor. İlk çalışmalara göre Asya Kaplan Sivrisineği türünün görüldüğü bölgeler olarak Beykoz, Zeytinburnu, Sarıyer ve Arnavutköy ilçeleri ön plana çıkıyor.
Tür ile ilgili olarak “oldukça istilacı” ifadesini kullanan Doç. Dr. Öter, açıkhavada otururken vatandaşları fazla rahatsız ettiğini ve diğer sivrisineklere nazaran daha çok saldırgan olduğunu aktarıyor. Buna ek olarak Asya Kaplan Sivrisineği türünün naklettiği hastalıklara da değinen Öter, daha önce fazla duyulmayan Chinkunguny, Sarı Humma, Dang Humması ve Zika gibi hastalıkların da bu yolla taşınabildiğini söylüyor. Yine de bugüne dek bu hastalıkların hiçbirinin Türkiye’de görülmediğini de belirtiyor.