HABER

ATO: ''AB hayatımıza ne getirecek?''

ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO), "Türkiye'nin umutla beklediği AB'ye hazırlık sürecinin uygulamada sancılı ve uzun geçeceğini, Türk vatandaşının Avrupalılığının kağıt üzerinde kalacağını" ileri sürdü.

ATO'dan yapılan açıklamaya göre, "AB Hayatımıza Ne Getirecek?" başlıklı çalışma yapan Oda, 35 başlık altında yapılacak müzakereler sürecinde, sokaktaki vatandaşın bunlardan nasıl etkileneceğinin cevabını bulmaya çalıştı.

ATO çalışmasında öncelikle, AB'ye üyelik müzakerelerini, görüşmelerini tamamlasa bile serbest dolaşıma getirilen kalıcı derogasyon nedeniyle Türk vatandaşlarının, Avrupa vatandaşları gibi tam Avrupalı olamayacağı belirtilerek, "Türk vatandaşlarının Avrupalılığı, kağıt üzerinde kalacak. Türkler, ataları gibi Viyana kapılarına dayanamayacak" denildi.

AB ile müzakere sürecinden en çok etkilenen kesimin tarım olacağı, AB'ye uyum adı altında tarım nüfusunu azaltma çabaları sonucu yaklaşık 7 milyon insanın topraktan koparak kentlere akın edeceği kaydedilen çalışmada, "7 milyon insan işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalacak. Türkiye'deki tarım arazilerinin çok parçalı olması, AB'ye uyum sürecinde sorun yaracak. Çiftçi, ya arazisini birleştirerek büyüyecek ya da ayakta kalamayarak yok olacak" ifadeleri yer aldı.

ATO çalışmasında, şu tespitlere de yer verildi:

"Türkiye'de 3 milyon tonu kayıtlı olmak üzere 10 milyon ton süt üretimi yapılıyor. AB, Türkiye'ye 3 milyon tonluk süt kotası uygulayacak, geri kalanı ise Türkiye içinde de satılamayacak. Çünkü Türk sütü AB standartlarına uymuyor ve AB standartlarına uymayan sütün Türkiye'de satışına izin vermiyor.

Çalışmada, Türkiye'de et kesiminin 674 kombina ve mezbahada mevcut olduğunu, mezbahaların AB standartlarına uymaması nedeniyle kapatılmak zorunda kalınacağı, Türkiye'de kesimlerin önemli bir kısmının kaçak yapıldığı, AB'ye uyum için kaçak kesimin bitirilmesi gerektiği de ifade edildi.

Türk hayvancılığının AB'ye uyumunu sağlamak için et ırkı oluşturulması gerekeceği, bunun için damızlık işletmeler kurulacağı, et üretim tesislerinde veteriner hekimlerin sürekli görev yapacağı belirtilen çalışmada, balıkçılık, gıda tesisleri, ekmek fırınları, tavukçuluk konularında ise AB'nin neler öngördüğü şöyle açıklandı:

"AB uygulama mevzuatı uygulamaya başlayınca, Türkiye'deki balıkçı tekneleri canlarının istediği yerde balığı karaya çıkartamayacak. AB balık stoklarını korumak için kısıtlamalar getiriyor. Türkiye'de özellikle hamsi avı kısıtlanacak. AB uyumu, gıda sanayini de zorlayacak. Türkiye'nin gıda konusunda en çok gözaltında olduğu konulardan biri de kanserojen madde üreten odun fırınları. AB mevzuatı gereğince odun fırınlarının kapatılması gerekecek.

AB'nin Ekim 2005 tarihinden beri ağır yük taşıyan araçlara Avro 4 emisyon standardını uygulamaya başladığı, Türkiye'nin bu standarda uymak zorunda kalacağı ve ağır yük taşıyan TIR ve kamyonların yollara rasgele egzoz gazı bırakamayacağı hatırlatılan ATO çalışmasında, tehlikeli madde taşıyan araç ve sürücülerin özel sertifika alacağı, 50 tondan fazla tehlikeli madde taşıyan firmaların "Güvenlik Danışmanı" istihdam etmek zorunda kalacağı ifade edildi.

Mesleği şoförlük olanlar, mesleğe girmeden önce 280 saat ders alacak ve her 5 yılda bir 35 saatlik hatırlatma dersine tabii tutulacak. 12 yaşını geçen trafik araçları her yıl "Yol Değerlilik Testine"sokulacak. Araç testi geçmezse trafiğe çıkamayacak."

Çalışmayı değerlendiren ATO Başkanı Sinan Aygün de yaklaşık 80 bin sayfalık AB mevzuatının Türkiye'de uygulamaya başlamasının Türk vatandaşının hayatını bire bir etkileyeceğine işaret ederek, "Türk halkı 80 bin sayfada devri aleme çıkacak" dedi.

En Çok Aranan Haberler