HABER

Avrupa basınında bugün

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün, Ukrayna'da devam eden gerginliğin Avrupa ve ABD'deki yansımalarına yer verilirken, İngiltere basını, Ukrayna'daki krizin yanı sıra, Fransa'da öne çıkan Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği yerine, "Ayrıcalıklı ortak" statüsünde değerlendirilmesini savunan görüşleri tartışmaya açmış.

Dün, Fransa Eski Cumhurbaşkanı ve Avrupa Anayasası'nın mimarı Valery Giscard D'estaing'in, Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan makalesine yer veren Financial Times bugün; "Biz farklı düşünüyoruz" diyor.

"Avrupa, bu Müslüman demokrasiyi kucaklamaktan başka şansı yok" başlıklı yazı şöyle devam ediyor:

"Türkiye bunlara alışsa iyi olur. Zira bu uzun ve zor bir yolculuk. Valery Giscard D'estaing'in yaptığı gibi inkar etmenin anlamı yok. En büyük sorun din olacak. D'estaing, Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık önerilmesini savunuyor. Bu türden bir fikir, bundan çok uzun yıllar önce ortaya atılabilirdi. Bunu şimdi yapmaya kalkmak, önce davet edip, sonra Brüksel'in kapısını Türkiye'nin yüzüne çarpmak olur.

Türkiye'nin, halkı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusu tarafından paylaşılan, bir yandan zengin kültürüne sadık kalıp, diğer yandan ülkeyi modernleştirme projesi dağılır. Despotluk ve tükenmişliğe batan Orta Doğu ve Kafkasya'ya itilmiş olur"

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki bağların 40 yıl öncesine dayandığını hatırlatan Financial Times, dolayısıyla ülkenin geleceği ile ilgili kararların gerçekçi olması gerektiğini vurguluyor.

Valery Giscard D'estaing'in diğer savlarına ise şu yanıtları vermiş gazete:

"Türkiye ile Avrupa arasındaki süreç belki de sonunda geriye gidecek. Bundan 10 yıl sonra ne olacağını kimse kestiremez.

Ancak buna şimdiden, 41 yıllık bir sürecin karar anında başlamak, belki kehanet olabilir ama, bir politika olamaz.

D'estaing'in, 'Türkiye'nin Avrupa'nın mirasını paylaşmadığı' şeklindeki görüşüne gelince. Bizans olmasa Doğu Roma İmparatorluğu olmazdı. İslam dünyasından geçerek gelen ve Avrupa'yı karanlık çağlardan çekip çıkaran Yunan felsefe ve bilimi de"

Ukrayna'da Pazar günkü başkanlık seçimlerine hile karıştığı iddialarıyla başlayan, ülkeyi iki komşusu; Avrupa ile Rusya arasında bir seçim yapma noktasına getiren siyasi kriz, bugün de Avrupa basınında birinci sırada.

Almanya'dan Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avrupa'nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e karşı daha eleştirel bir tavır takınmasının zamanı geldiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Avrupa Birliği liderleri, Ukrayna seçimlerini eleştirmekte ağır davrandı. Çünkü Rusya liderinin olan bitenin sorumlusu olduğunu telaffuz etmek istemediler. Artık Putin'e, Avrupa'nın en önemli değerlerinin petrol ve doğalgaz olmadığını gösterme zamanı"

Avusturya'dan Der Standard ise aynı fikirde değil. Gazete, Avrupa'nın dengeleyici bir rol üstlenmesi gerektiği fikrini şu satırlarla desteklemiş:

"Avrupa'nın Moskova'ya uygulayabileceği ciddi bir yaptırım bulunmuyor. Rusya ise, doğalgaz vanalarını kapatarak Avrupa ekonomisini çökertebilir. Bu, Rus ekonomisi için devasa bir soruna dönüşecek olsa bile. Yani Avrupa ve Rusya birbirine bağımlı"

Rusya'dan Krasnaya Zvezda gazetesi ise, Rusya ve Avrupa'nın Ukrayna konusundaki pozisyonlarını ortaya koyuyor ve Moskova'nın tavrının anlaşılır olduğunu söylüyor. Gazete, "Her ne kadar kurnazca entrikalar kurmak ve emperyalist emellere sahip olmakla suçlansa da, Rusya'nın hedefi doğal ve açık. Sadece coğrafi, tarihi ve ekonomik değil, kan bağının da bulunduğu bir ülke ile ezelden beri devam eden ilişkisini korumak istiyor. Ne kadar güzel paketlenmiş olursa olsun, Avrupa Birliği'nin emelleri de gayet açık. Rusya ve Ukrayna arasındaki birliği yok etmek, bu yolla Rusya'yı da zayıflatarak, ikinci sınıf bir devlet konumuna itmek"

İngiltere'den Guardian ise olaya başka bir açıdan bakmış ve "Kiev'deki krizin ardında Amerika var" başlığını kullanmış.

Amerika'nın, son 4 yılda, 4 ayrı ülkedeki hileli seçimlerin ardından, hoşnut olmadığı rejimleri devirmek için aynı yönteme başvurduğunu savunan analiz şöyle devam ediyor:

"İlk olarak 2000 yılında, Belgrad'da Slobodan Miloseviç için kullanıldı. Anahtar konumdaki Amerikan büyükelçisi Richard Miles, geçen yıl da Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te ortaya çıktı. Mihail Saakaşvili'ye, Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze'yi nasıl devireceğini öğretmek için.

Bundan 10 ay sonra Minsk'te, Orta Amerika ve özellikle Nikaragua'da benzer operasyonların tecrübesini elde etmiş olan Amerikan büyükelçisi Michael Kozak, benzer bir kampanyayı Belarus Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko'yu devirmek için denedi ama başarısız oldu.

Bu kampanyaların arkasında, Demokrat ve Cumhuriyetçi Partilere bağlı enstitüler, Dışişleri Bakanlığı, Freedom House adlı sivil toplum kuruluşu ve George Soros'un açık toplum enstitüsü var. Bundan sonra bakılması gereken yerler ise Moldova ve Orta Asya ülkeleri"

Yeni başkanı Porter Goss'un göreve başlamasının ardından iç sorunlarla karşılaşan Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA ile ilgili haberler de İngiltere basınında geniş yer bulmuş.

Teşkilattaki kan kaybının, Avrupa ve Uzak Doğu sorumlularının ayrılmasıyla devam ettiğini belirten Daily Telegraph, şöyle devam ediyor:

"CIA, Cumhuriyetçilerin şahin kanadı tarafından sadakatsiz olarak görülüyor. Teşkilatı dize getirmek için atanan, eski Cumhuriyetçi Kongre üyesi Porter Goss, iş başına geldiğinden bu yana en önemli 5 üst düzey adamını ve başkan yardımcısını kaybetti.

CIA, bir yandan da Pentagon ile savaş halinde. Tüm istihbarat birimlerini tek çatı altında toplayacak olan yasa tasarısı, geçen hafta Temsilci Agemeine Zeitung, Avrupa'nın Rusler Meclisi'ne takıldı.

Aslında bu reforma Beyaz Saray destek veriyor. Ancak bu durumdan hiç hoşnut olmayan Pentagon'un yasanın önünün tıkanmasında etkili olduğu anlaşılıyor"

Fransız Parlamentosu bugün, doktorlara, ölümcül hastaların bağlı bulunduğu yaşam destek ünitelerini, belli durumlarda kapatma yetkisi veren yasa tasarısını görüşecek. Habere geniş ayıran Fransa basınından Le Monde şu yorumu yapmış:

"Bu yasanın önünü açtığı şey ötenazi değil. Farklı alternatifleri düşünmeleri için cesaretlendirilen, hasta, yakınları ve doktorları arasında diyaloğa dayalı bir karar."

En Çok Aranan Haberler