Antalya’nın Alanya ilçesinde, 15 yıllık evli ve boşanma aşamasındaki eşi tarafından 14 bıçak darbesiyle öldürülen 2 çocuk annesi kadın cenaze namazının ardından gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Kızının tabutunu musalla taşına kadar omuzlarında taşıyan baba, uzun süre ağladı.
Olay, dün saat 11.30 sıralarında Kestel Mahallesi Kızılkuyu Mevkiindeki bir müstakil evde meydana geldi. İddiaya göre hakkında ‘uzaklaştırma’ kararı bulunan Hilmi Yılmaz (43), babasının evinde kalan eşi Gülseren Yılmaz’ın (32) yanına geldi. Evde yalnız olan eşi Gülseren Yılmaz’ın kapıyı açmaması üzerine Hilmi Yılmaz, kapıda bulunan camı kırarak içeri girdi. Bir süre tartıştıktan sonra eşini evin bahçesine çıkaran Hilmi Yılmaz burada Gülseren Yılmaz’ı vücudunun 14 farklı yerinden bıçakladı. Eşi kanlar içinde yere yığılırken, Hilmi Yılmaz ise olay yerinden hızla uzaklaştı. Çığlık seslerine gelen çevredekiler durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralı Gülseren Yılmaz’ı ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdü. Yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Gülseren Yılmaz doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.
Karakola giderek teslim oldu
Olaydan bir süre sonra Hilmi Yılmaz, jandarma karakoluna giderek teslim oldu. Hilmi Yılmaz’ın kayınpederini arayarak kızını öldürdüğünü itiraf ettiğini ve karakola teslim olmaya geldiğini söylediği belirtildi. Gülseren Yılmaz’ın cansız bedeni ise savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Kanlı gömlek detayı
Karakoldaki işlemleri tamamlanan cinayet şüphelisi Yılmaz, bu sabah adliyeye sevk edildi. Üzerinde kanlı gömlek ile jandarma eşliğinde adliyeye getiren Yılmaz, gazetecilerin ‘eşinizi neden öldürdün’ sorusuna cevap vermedi. Eş cinayet şüphelisi Yılmaz, sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 15 yıllık evli, 12 yaşında kızı ve 6 yaşındaki oğlu olan 2 çocuk annesi Gülseren Yılmaz’ın cenazesi, bugün Antalya Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi.
Musalla taşına kadar babanın gözyaşları sel oldu
Baba evinden helallik alınan Gülseren Yılmaz’ın cenazesi defnedilmek üzere mezarlığa getirildi. Burada cenaze aracından alınan kızının tabutunu omuzunda musalla taşına kadar taşıyan Ali Bayrak, gözyaşlarını tutamadı. Talihsiz için kadın Kestel Hanönü Mezarlığı’nda cenaze namazı kılındı. Cenazeye Gülseren Yılmaz’ın ailesi, yakınları, kadın hakları savunucuları ve çok sayıda kişi katıldı. Baba Bayrak burada da gözyaşlarına hakim olmadı. Gülseren Yılmaz’ın cenazesi, Cuma namazından ardından kılınan cenaze namazı sonra gözyaşları arasında aynı mezarlıkta toprağa verildi.
“Kocası bir yolunu bularak onu feci şekilde katletti”
Türk Kadınlar Birliği Alanya Şube Başkanı Hülya Karadayı, hayatının tam ortasında olan Gülseren Yılmaz’ın 2 çocuğu öksüz kaldığını söyledi. Karadayı,” Kocası elimizden aldı, iki çocuğu ise öksüz kaldı. Gülseren yardım istemişti kocasına uzaklaştırma kararı verilmişti ama kocası bir yolunu bularak onu feci şekilde katletti. Kadınlar vahşi bir şekilde öldürülüyor yarınlara güvenle bakmak istiyoruz” dedi.
“Söylenecek bir şey yok”
Alanya Kadın Haklarını Koruma Başkanı Gaye Coşkun ise gerçekten canice bir olay işlendiği söyledi. Coşkun, ”Evden zorla alınmış bahaneyle götürülmüş boğazına bıçak dayanmış, can havli ile kaçmaya çalışmış ama sonra 14 bıçak darbesi almış. Bu nasıl bir ruh halidir öfkedir şiddettir bilmiyorum. Bunu bu ailede istemedi kimse istemedi. Gülseren daha önce arkadaşlarına beni öldürebilir demişti, aslında daha öncede görülmüş bir olay. Söylenecek bir şey yok yargı cezasını verecek ama esas olan hiç olmaması” diye konuştu.
“Aynı kumaştan hem gelinlik hem kefen çıkmayacaktır”
Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu adına konuşan Melek Depren ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: ”Bugün bir kız kardeşimizi daha kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Acımız derin ama öfkemiz büyük. Gülseren henüz 32 yaşında, iki çocuk annesi, gencecik bir kadındı. Sırf boşanmak istediği için kocası tarafından 10 bıçak darbesiyle hunharca katledildi. Geride yaşanmamış bir ömür, acılı bir aile ve 2 çocuğu kaldı. Gülseren’in davasını takip etmek, vebal borcumuzdur. Ona karşı son görevimizdir. Çünkü aynı kumaştan hem gelinlik hem kefen çıkmayacaktır”.