Bağış: "Türkiye son sözünü söylemedi"

Almanya Ticaret ve Yatırım Birliği'ni ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Bağış, "Suriye'de eli kanlı bir diktatör, eli kanlı bir rejim kendi vatandaşlarına savaş açmış durumdadır. Her gün yüzlerce kişinin öldüğü bu manzaraya seyirci kalma lüksümüz yoktur. Bu bir insanlık meselesidir. Türkiye Cumhuriyeti uçağına yapılan saldırı da hiçbir şekilde unutulacak, göz ardı edilecek bir konu değildir. Türkiye bu konuda son sözünü söylememiştir" şeklinde konuştu.

"KKTC YETKİLİLERİ GÜNEY KIBRIS'TAKİLERE YARDIM ETMEYE HAZIR"

Bağış, Türkiye ile AB arasındaki "pozitif gündeme" ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:

"Pozitif gündem AB Komisyonu ile birlikte bulduğumuz AB tarihinde ilk kez denenen bir şeydir ve bu tür engelleri ortadan kaldıracak bir süreçtir. Pozitif gündem sayesinde 8 ayrı fasılla ilgili olarak çalışma gruplarını oluşturduk. 1 Temmuz'dan itibaren AB üyesi iki ülkeye ziyaretimiz var. Türkiye Cumhuriyeti, Meclis Başkanı, TC Bakanları AB üyesi ülkelerle ilişkilerini aynen devam ettiriyor. Rum dönem başkanlığı sadece takvimsel bir süreçtir. Aynı bizim 23 Nisan törenlerinde, küçük yavrularımızın devlet büyüklerinin koltuklarına oturması gibi sonunda ineceklerdir. Ondan sonra da biz işimize bakacağız. Bu süreçte de Türkiye'nin reform kararlılığından vazgeçmesi sözkonusu olamaz."

Bağış, "Dönem başkanlığı konusunda Rumlar'ın da bazı tedirginlikleri olduğunu duyuyoruz. Bazı ülkelerden yardım istediklerini, kendi elemanlarının, kendi kaynaklarının, bütçelerinin yeterli olmadığını söylediklerini duyuyoruz. Bu konuda benim aldığım bilgilere göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri, Güney Kıbrıs'takilere yardım etmeye hazırlar. Eğer gelen konukları ağırlamakta sıkıntıları varsa Kuzey Kıbrıs'taki tesisler yeterlidir. Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik imkanları gelen misafirleri ağırlamaya imkan verecek ölçüdedir. Biz Kuzey Kıbrıs'ın bu yardım çağrısını Güneylilerin de önemsemesini tavsiye ederiz" dedi.

Bağış ayrıca şunları söyledi:

"Bir yandan Türkiye Cumhuriyeti'nin vergi mükelleflerinin ödediği vergilerle biz Avrupa'ya devam edegelen yasadışı göçü engellemeye çalışırken, bunun maliyetini üstlenen vatandaşlarımın, vergi mükelleflerimin vize kuyruklarında işkence çekmelerine seyirci kalamayız. Madem ki bu konuda bizimle bir işbirliği istiyorlar, bir takvime bağlayalım, karşılıklı olarak gerekli adımları atalım, biz TC vatandaşlarına uygulanan vizelerin kalkmasını istiyoruz. Türkiye üzerinden yasadışı göçe biz de sıcak bakmıyoruz. Kendi sınırlarını güvence altına alması bizim kendi çıkarlarımız açısından da önemli. Ama bunu yaparken de, benim vatandaşıma uygulanan haksız kanunsuz, mantıksız, saçma sapan vizelerin de kalkması gerekir."

İHA