HABER

Bahçeli: Ayağınızı denk alın

''Niyet sahipleri ayaklarını denk alsınlar, kuru tehditlere pabuç bırakmayacağız"

TBMM (A.A) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Genel Kurulunda geçen hafta yaşanan kavgaya ilişkin, ''Niyet sahipleri ayaklarını denk alsınlar, kuru tehditlere pabuç bırakmayacağız ve nereden gelirse gelsin her türlü saldırıyı da anında defedeceğiz. Meclisteki herkese sesleniyorum: MHP'nin sıralarına bir metre yaklaşan bundan sonra ne olacağını görecek'' dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta TBMM Genel Kurulunda yaşanan kavgaya değindi. İktidar partisine mensup milletvekillerinden bazılarının, 69 milletvekili olan MHP grubuna yönelik müdahaleye kalktığını ifade eden Bahçeli, bu gelişmeler esnasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''hiddetten kıpkırmızı olan bir çehre ile kürsüye geldiğini'' iddia etti.

Bahçeli, ''Tahriklerin zirve yaptığı bu esnada bazı AKP milletvekilleri oturmaları gereken yerlerden kalkarak Genel Başkanlarının işaret ettiği yöne doğru ilerlemişlerdir. TBMM'de kendilerine ayrılan bölümde oturan partimize mensup milletvekillerine yönelmişler ve fiili bir saldırı gerçekleştirmek istemişlerdir. Bütün bu gelişmeler olurken, olayın tahrikçisi Başbakan Erdoğan ise grubunu kendi rezillikleri ile başbaşa bırakıp Genel Kurul dışına kaçmıştır'' diye konuştu.

Bahçeli, bu kötü niyet ve saldırı teşebbüslerine, partisine mensup milletvekilleri tarafından hak ettiği karşılığın verildiğini vurgulayarak, ''Partimize ve milli iradeye yönelik doğrudan saldırıya yeltenen AKP zihniyetini terbiyeye, ölçülü olmaya ve hadlerini bilmeye tekraren davet ediyorum'' ifadelerini kullandı.

Bahçeli Meclisteki kavgaya, koalisyon ortağı oldukları dönemdeki ekonomik kriz ile kriz döneminde Merkez Bankasından çekilen paralara değindi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin bir gün fazla hükümette kalmak için sığınmayacağı, yıpratmayacağı ve kaşımayacağı hiçbir değerin olmadığını bildiklerini ifade eden Bahçeli, ''Bir taraftan Osman Gazi'yi ağzına alırken, diğer taraftan soykırım iddiacılarını hoş gören, bir taraftan Çanakkale şehitlerini sahipleniyor gibi görünürken, diğer taraftan PKK ile kucaklaşan, bir taraftan yetim hakkı yedirmemekten söz edip vatandaşa yoksulluğu reva görürken, öte yandan yandaşlara helal haram demeden yağdıran, sözde demokrasi ararken muhalefeti aşağılayan, sözde haktan bahsederken memuru, çiftçiyi, işçiyi, esnafı sindiren, sözde adaletten bahsederken yağmacılara göz yuman bir zihniyet karşımızdadır'' diye konuştu.

-''ISMARLAMA MANŞETLERİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ''-

Mecliste yaşanan kavganın, basında yer alış şeklini eleştiren Bahçeli, kimsenin partilerini sevmek ve fikirlerini desteklemek mecburiyetinde olmadığını, bunların, kalem ve fikir sahiplerinin kendi tercihleri olduğunu, bu tercihlere de saygı duyulması gerektiğini söyledi.

Kavgayla ilgili haber ve yorumların, ''ahlaka, insafa, meslek terbiyesine, hakkaniyete sığmadığını'' iddia eden Bahçeli, "Biz kimseden partimizi övmesini, desteklemesi aramıyor ve istemiyoruz. Partimize yönelik saldırıları tarafsız bir gözle yorumlanmasını da artık beklemiyoruz. Ancak, hiç değilse vicdanın, izanın ve insafın kırıntısı kalmış olanlardan doğruları ve gerçekleri yazmalarını ve yorumlamalarını bekliyor ve takip ediyoruz" diye konuştu.

-''KRİZ, MİLLETİN BAĞRINI DELİP GEÇMİŞTİR''-

''Başbakan Erdoğan devlet hazinesini, 'yetim hakkı yedirmem' gürültüsü ve yalanlarıyla, kendi yakınlarına peşkeş çekmiştir'' diyen Bahçeli, işsizliğin ve yoksulluğun çığ gibi arttığını söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın ''krizin teğet geçeceği'' yönündeki sözlerine değinen Bahçeli, ''Teğet geçtiği iddia edilen kriz; kim ne derse desin ve Başbakan Erdoğan hangi süslü yalanları söylerse söylesin, milletimizin bağrını delip de geçmiştir'' şeklinde konuştu.

-MERKEZ BANKASI KAYNAKLARI...-

Devlet Bahçeli, MHP'nin de hükümet ortağı olduğu yıllarda Merkez Bankasından çekilen 5 milyar dolar konusuna da değinerek, "Bizim saklayacak, gizleyecek ve utanacak bir şeyimiz yoktur. Asıl utanması gereken ve vatandaşımıza bugünkü kötü tabloyu reva gören, rahat ve iyi işleyen bir süreçte ekonomiyi krize sokan Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarıdır'' dedi.

Türkiye'nin 2000 Kasım ayında dövize yönelen yoğun spekülatif saldırıyı çok yüksek faiz, önemli oranda döviz rezervi kayıpları ve aldığı dış kredilerle püskürttüğünü anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

''Ne yazık ki ekonominin bu sarsıntıdan sonra gelecek bir ekonomik türbülansa karşı da dayanma gücü zayıflamıştır. Nitekim Kasım krizinin hemen arkasından, 19 Şubat 2001 tarihinde, Milli Güvenlik Kurulu'nda başlayan bir tartışmayla, para tacirleri ve içeride siyasi operasyon yapma heveslisi küresel mihrakların uzantıları, yeni bir spekülatif saldırı başlatmışlardır. Ve maalesef, 21 Şubat tarihinde, bankalar arası para piyasasında gecelik faiz ortalama yüzde 4 bin düzeyine çıkmıştır. 16 Şubat 2001 tarihinde Merkez Bankasının 27 milyar 94 milyon dolar olan rezervi, 23 Şubat 2001 tarihinde 22 milyar 58 milyon dolara inmiştir. Yani Türkiye ekonomisine yönelik saldırı sonucunda rezerv kaybı 5,36 milyar dolar olmuştur ve bu para spekülasyonla para kazanan ve ülkeler içinde siyasi dengeleri değiştirmeye çabalayan mihraklarca yönetilmiştir. Bundan asla kuşkumuz yoktur. Ekonomideki bu alçakça ayak oyunların karar merkezi dışarıdadır ve taşeronları ise içeride tutunmuşlardır.''

-''BENİ DİVANA GÖNDERMEYENİ BEN GÜLE GÜLE GÖNDERECEĞİM''-

Başbakan Erdoğan'a seslenen Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Sen ve partin, 2000 ve 2001 krizlerinin sonucunda ortaya çıktın. Kriz bataklığından üreyen siyasi virüsle hayat bulan ve iktidara ulaşan AKP zihniyeti, elbette yine ürediği yere geri dönmeye mahkumdur. Biliniz ki vatandaşımızın gelirlerini, devletimizin rezervlerini spekülatif saldırılarla kim hortumladıysa, AKP'ye destek olan, palazlanmasını sağlayan ve iktidara ulaşmasına zemin hazırlayan da aynı odaklardır. Amaç bellidir ve bize göre MHP'siz siyasetin gerçekleşmesi için, Merkez Bankası kaynaklarını vakumlayanlar, Başbakan Erdoğan'a yol vermişler ve destek olmuşlardır. Başbakan Erdoğan'ın, bir gecede Merkez Bankası rezervlerinin kimler tarafından alındığıyla ve nasıl el konulduğuyla ilgili aksi yönde iddiası varsa ve bununla ilgili dolaylı da olsa bir bağlantılarının olmadığını iddia ediyorsa, o halde bizim kendisine önerimiz şu olacaktır; Milletimiz bu hesabı sorma, müsebbiplerini araştırma imkanını sayısal anlamda maalesef partimize vermemiştir.

Başbakan Erdoğan 7 yılı aşkın bir süredir iktidardadır. Hali hazırda siyasal gücüyle aşamayacağı engel de yoktur. Bu konuyu sürekli gündemde tutup kaşıyacağına, zerre kadar samimiyet taşıyorsa, sorumlularını bir an önce ortaya çıkarmalı ve gereken cezayı vermelidir. Bu zamana kadar, konuyla ilgili bir girişimde bulunulmaması, Başbakan Erdoğan ve partisinin, Merkez Bankasının kaynaklarını talan edenlerle dolaylı bir irtibatının olduğunu göstermektedir. Eğer, gerçekler açığa çıkartılmazsa ve bu meseleyle ilgili lazım gelen inceleme ve soruşturma yapılmazsa, herkes bilmelidir ki önce bunu savsaklayan Başbakan ve yandaşlarından, sonra da spekülasyonla paralarımıza el koyanlardan sonuna kadar hesap soracağım. Beni Yüce Divana göndermeyeni ben, güle güle Yüce Divana göndereceğim.''

En Çok Aranan Haberler