HABER

Bahçeli'den Alevi açılımı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alevi vatandaşların sorunlarının çözümü konusunda 10 maddelik bir çözüm önerisi sıraladı.

Bahçeli'den Alevi açılımı

TBMM (A.A) - Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümete, ''Gelin, sahibi olduğunuz ayrımcı ve ayrıştırıcı sözde demokrasi paketlerinin içerisine katmadan, sorunun acilen halli yönünde ilk adımları atalım ve TBMM zemininde bu konuyu çözelim'' diye seslendi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Alevi vatandaşların sorunları karşısında AK Parti iktidarının tavrını eleştirdi. ''7 yıldır işbaşında bulunan AK Parti zihniyetinin tebarüz etmiş en belirgin vasfının, toplumu ayakta tutan değerleri acımasızca istismar malzemesi yapması'' olduğunu iddia eden Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın yarattığı tahribatın işgale uğramış toplumun yaşadığı dağınıklığına eşdeğer hale geldiğini ileri sürdü.

Bahçeli, ''Kimliklerin kaşınması ve millet varlığının çözülmesi konusundaki tarihi emellerini 1991 yılında imzasını attığı rapordan zaten bildiğimiz Başbakan Erdoğan; şimdi bu ayrıştırma alanlarına yenisini eklemiş ve mezhep temelli kışkırtmalara da hız vermiştir. Okyanus ötesinden cesaretlendirilerek, Brüksel;den arkasından itilerek yıllardır ısrarla sürdürülen 36 kimliğe ayrıştırma misyonuna şimdi de mezheplerin kışkırtılması konusu eklenmiştir'' diye konuştu.

İsim vermeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in Mecliste yaptığı konuşmaya değinen Bahçeli, ''Meclisteki yanlış bir konuşmadan yol çıkarak, bütün ölçü ve ayarların kaçtığı bir tahrik kampanyasına dönen, doğrusu ile yanlışıyla geride kalmış bir ayaklanma üzerinden sürdürülen istismar artık fren tutmaz hale gelmiştir. Konu tamamen AKP'nin 'PKK açılımı'nın toplumdaki öfkesini dindirmeye, tepkilerini söndürmeye, dikkatlerini dağıtmaya yönelik tam bir aldatmaya dönmüştür. AKP zihniyeti, tarihin sayfalarında kalmış bir hadise üzerinden yine alabildiğine inanç ve mezhep sömürüsü yapmaya başlamıştır'' iddialarında bulundu.

Bahçeli, partisinin Türkiye'deki diğer sorunlar gibi mezheplerin sorunlarına da aynı dikkatle ve kucaklaştırıcı ilkelerle bakmaya özen gösterdiğini, dikkat ettiğini anlattı.

-''ALEVİ İSLAM İNANCI BİR VAKA''-

Bahçeli, Türkiye'de Alevi İslam inancına sahip vatandaşların bulunduğunun bir vakıa olduğunu ve bu milli gerçeğin Türkiye'de son yıllarda oluşmadığını, bin yıllık tarihin içinde hep var olarak bugünlere ulaştığını söyledi.

Devlet Bahçeli, ''Bizleri bir millet yapan muhteşem değerler manzumesinin içinde onlar da vardır ve bu milli kimliğin ayrılmaz bir parçası olarak Türk milleti mevcudiyetinin içinde yer almışlardır. Alevilik ne inançlarımızdan ayrı görülebilir, ne milletimizden ayrı tutulabilir. Biz onlarla birlikte bir milletiz ve millet olmamızın mayasında onlar da vardır'' diye konuştu.

Konuyla ilgili 18 Kasım 2008 tarihinde TBMM grubunda yaptığı açıklamaları hatırlatan Bahçeli, ''Ne var ki bizim iyi niyetle başlattığımız bu girişim, Hükümet olma yetkisini elinde bulunduran AKP'yi siyaset üstü bir zeminde harekete geçirmeyi sağlayamamıştır'' dedi.

Bahçeli, Alevi Çalıştay'larından somut bir sonuç çıkmayacağının tarafların açıklamalarından anlaşıldığını da ifade eden Bahçeli, ''Konunun sürüncemede bırakılarak yalnızca istismarının yapılmak istendiği, toplanıp dağılarak Hükümetle ortak bir zeminde ve çözüm noktasında buluşma imkanının kalmadığı anlaşılmaktadır'' diye konuştu.

-ERDOĞAN VE HÜKÜMETE ÇAĞRI-

Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve Hükümete de şu çağrıyı yaptı:

''Yedi yıllık iktidarınızda, Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz için girişimde bulunmaktan kaçtınız ve aralarındaki uzlaşmaz alanları, işi sürüncemede bırakmak için bahane olarak kullandınız. Şimdi de geride kalmış bir ayaklanmanın acıları üzerinden 'evlad-ı Kerbela' istismarını yapıyorsunuz ve Alevi kardeşlerimizi sevdiğinizi söylüyorsunuz o halde; gelin, sahibi olduğunuz ayrımcı ve ayrıştırıcı sözde demokrasi paketlerinin içerisine katmadan, sorunun acilen halli yönünde ilk adımları atalım ve TBMM zemininde bu konuyu çözelim.''

-BAHÇELİ'NİN ÖNERİLERİ-

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, Alevi vatandaşların sorunlarına ilişkin 10 maddelik önerisi ise şöyle:

- Aleviliğin öncelikle nitelikli eğitim ve nitelikli kadro ihtiyacını karşılayacak ''Türkiye Alevilik Araştırmaları Merkezi'' devlet desteğinde kurulmalıdır.

- Bu merkez genel bütçeden ayrılacak ödenekle desteklenmeli ve idari bakımdan özerk olmalıdır.

- Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde ''Tasavvuf İlimleri Bölümü'' kurulmalıdır.

- Milli Eğitim Bakanlığınca din derslerinin müfredatına, doğrudan Alevi toplumunun katılımıyla şekillenmiş doğru, objektif ve bilimsel bilgiler girmelidir.

- Bu kapsamda olmak üzere Alevi İslam inancı önderlerinden, konusunda uzman ilahiyatçılardan ve akademisyenlerden oluşan 'Özel İhtisas Komisyonu' kurulmalıdır.

- Kültür Bakanlığı ve ilgili kuruluşların işbirliği ile Alevi İslam inancının ve tarihi-kültürel şahsiyetlerinin envanteri ve külliyatı çıkarılmalı varsa yabancı dilde olanlar Türkçeye çevrilmelidir.

- Diyanet İşleri Başkanlığı ortaya çıkacak külliyatın orijinallerine sadık kalarak yayınlanmasında istişare ve işbirliği içinde olmalıdır.

- Alevi İslam inancını da bünyesinde temsil edecek şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yapısal düzenlemeye gidilmelidir.

- Alevi toplumunun hayatında çok önemli yeri olan Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir.

- İnanç ve kültür hayatımızın bir unsuru olan Cemevlerine devlet yardım etmeli, genel bütçeden ödenek tahsis edilmelidir.

-''KONU İSTİSMAR ALANI DEĞİL''-

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin konuya günübirlik siyasetin dışında ve üstünde bir anlayışla yaklaştığını ifade ederek, parlamentoda grupları bulunan bütün partilere bu sorunu kucaklaştırıcı ve kaynaştırıcı bir yaklaşımla çözmeleri noktasında teklifte bulunduğunu ve işbirliği önerdiğini söyledi.

''Çünkü bu konu kaşınacak bir tahrik ve istismar alanı değil, bütün samimiyetimizle çözümlenmesini dilediğimiz ve canı gönülden istediğimiz gerçek milli bir kardeşlik projesidir'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

''Konunun beklemeye tahammülü kalmamıştır. AKP elinde daha fazla tahrik edilip daha fazla kaşınmadan acilen çözüme muhtaçtır. Geçmişin acılarını ve hatta varsa hatalarını tahrik ederek ulaşacağımız da sonuç yoktur.

MHP, bu dile getirdiği konularda yasalaşma sürecine her türlü desteği vermeye ve varsa başka teklifleri değerlendirmeye açık ve kararlıdır. Konuyu gündeme yeniden getirmemizin nedeni artan gerilimlerin derin kırılmalara ve çatışmalara neden olmadan bir an önce çözümlenmesi ve bir toplumsal ihtilaf alanının hiç olmazsa ortadan kalkmasıdır.''

-ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE TEPKİ-

Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ı ''geleceği planlamaktan aciz ve çaresiz'' olarak niteleyerek, Erdoğan'ın sıkıştığı her an ve durumda, geçmişten kendisine dayanaklar bulma gayreti içine girdiğini iddia etti.

Erdoğan'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarındaki iftihar edilecek bilgelikten alıntı yaparak; uysallıktan, gönül almaktan, katlanmaktan, hoşgörüden ve bir de üstelik adaletten dem vurmasının traji komik bir manzarayı ortaya çıkardığını ileri süren Bahçeli, ''Böylesi bir dar ve sığ bakışın, gölgesiyle bile kavga eden bir Hükümet etme anlayışının boy atmasına zemin hazırlamışken, Şeyh Edebali'nin mana ve öğüt dolu hikmetli sözlerine sığınması gerçek yüzünü saklayamayacaktır'' dedi.

Bahçeli, Erdoğan'ın, iktidarları dönemindeki bazı olaylara göndermeler yapmasının ne kendisine ne de partisine hiçbir şey kazandırmayacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

''Özellikle partimizin iktidar ortağı olduğu dönemlerdeki ekonomik gelişmeleri gündeme taşıyarak, bunun üzerinden açıklarını kapatmaya çalışan kurnaz bir siyaset tertibiyle karşı karşıya bulunuyoruz. Evet, doğrudur; Hükümet ortağı olduğumuz dönemin kendisine has özellikleri ve şu anda burada ifade etmeyi gereksiz addettiğim birçok faktörün bir araya gelmesinden dolayı ekonomik buhranlar ortaya çıkmıştır. Bu konuda gizleyeceğimiz, saklayacağımız bir husus yoktur ve bu zamana kadar da olmamıştır.

Bizden önceki dönemlerde biriken ve çoğalan sorunların da tek ve yegane sorumlusu 57.Cumhuriyet Hükümeti olmayacaktır.

İçinde bulunduğumuz şartlarda finansal anlamda büyük bir kaza yaşanmamışsa, dövizde, enkazı çok geniş bir deprem olmamışsa, dünyada birçok banka batarken, bu alanda Türkiye'de herhangi bir sorun görülmemişse bu tamamen koalisyon Hükümetimizin aldığı önlemler neticesindedir.''

En Çok Aranan Haberler