İSTANBUL (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti kabadayılık ve AB yolunda taviz vermekle suçlayarak, "Bir takvim isteğinin yerine getirilmesi için taviz üzerine taviz verilerek AB'ye tam üyelik için elden gelen her türlü gayret gösterilmiştir" dedi.
MHP tarafından düzenlenen "Türkiye'min Birliği Milletimin Dirliği Büyük Mitingi", Çağlayan Meydanı'nda gerçekleştirildi. Mitinge, yaşlısından gencine on binlerce kişi katıldı. Polis ekipleri, miting sırasında herhangi bir gerginlik yaşanmaması için, sabahın erken saatlerinden itibaren Çağlayan Meydanı ve civarında yoğun güvenlik önlemleri aldı. Meydana çıkan yollar, miting nedeniyle trafiğe kapatıldı. Mitinge katılan partililer ve vatandaşlar, oluşturulan kontrol noktalarında sıkı bir aramadan geçirildikten sonra meydana alındı. Ellerinde Türk ve parti bayraklarıyla meydanı dolduran vatandaşlar sık sık "Türkiye'nin tapusu, bozkurtlar ordusu" ve "Devletin başına devlet geçecek" şeklinde slogan attı. Mitingde, ellerinde parti bayrağıyla direklerin tepesine çıkan gençler dikkat çekti.
Mitinge katılan binlerce kişi, kürsüye gelen Devlet Bahçeli'ye alkış ve sloganlarla destek verdi. Konuşması vatandaşlar tarafından sık sık alkış ve sloganlarla kesilen Bahçeli, hükümeti taviz vermekle suçladı. Bahçeli, "Gören gözlere, duyan kalplere sesleniyorum; bugün Avrupa'larda dolaşıp taviz üstüne taviz verip dayatmalar karşısında 'bir müzakere takvimi alacağım' sevdasında olanlara şu meydanın azim ve kararlılığı, cesareti ve heyecanıyla tavizden vazgeçmelerini istiyorum" dedi.
"AVRUPA'NIN İŞTAHI HER YAPTIĞIMIZLA DAHA DA KABARIYOR" AK Parti'nin 754 gündür ülke sorumluluğunu üstlendiğini belirten Devlet Bahçeli, "5 gün sonra millet olarak bir dönüm noktasını yaşayacağız. 754 günden bu yana her zaman ifade ettiğim gibi acemi, aceleci, tüccar zihniyeti, 'ver kurtul'cu, teslimiyetçi, kazan kazan modeliyle ülke yönetimini benimsemiş olan AK Parti, milletin sesine ve milletin gerçek temsilcisi olan ülkücülerin gür sesine kulak vermelidir. Bu millet, 41 yılı bulan bir AB macerası yaşamaktadır. 41 yıldır Avrupa ne diyorsa onu yaparak tam üyelik mücadelesi vermektedir. Ama son yıllarda görüyoruz, neyi yaparsanız yapınız, Avrupa'nın iştahı her yaptığımızla daha da kabarıyor, sadece 'ne istiyorsam onu yap' talimatıyla Türkiye'yi oyalıyor. MHP olarak geçmişte ne söylemişsek, şimdi aynısı çıkıyor. AB'nin önümüze getirdiği kriterler sürekli aşındırılmış ve yeni dayatmalarla ülke sinsice kuşatılmıştır" diye konuştu.
Hükümetin AB yolunda Avrupa'ya sürekli taviz verdiğini belirten Devlet Bahçeli, bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Dün ülkeyi bölmek isteyenler, bu milleti parçalamak isteyenler ne istemişlerse, ne talepte bulunmuşlarsa görülmüştür ki, AB'nin bu necip milletimizin önüne çıkarttığı yeni dayatmalarla her zaman örtüşmüştür. Bir takvim isteğinin yerine getirilmesi için taviz üzerine taviz verilerek AB'ye tam üyelik için elden gelen her türlü gayret gösterilmiştir. Sayın Başbakan, Avrupa'yı dolaşıp taviz vereceğine, Türkiye'yi dolaşıp gerçeği niye anlatmıyorsun? Avrupa yeni tavizler, dayatmalarla milletimize tekrar gün vermemek için bahaneler uydurmaya çalışıyor. Bu dayatmalar ve bu yeni istenen tavizler karşısında Sayın Başbakan "yeter artık, bunları yerine getirin, bir müzakere takvimi vermezseniz, Ankara kriterlerini uygularım" diyor. Nedir Ankara kriterleri sana göre Tayyip Erdoğan. Bize göre Ankara kriteri bellidir. Anayasamızın başlangıç maddesinde ifadesini bulan anlayış. Anayasamızın değişmez maddeleri, milletimin tavizsiz kırmızı çizgileridir ve Ankara kriterleridir. Bunları açıkça niye söylemiyorsun da hala örtülü olarak Ankara kriterlerinden bahsediyorsun. Sayın Başbakan nedir senin Ankara kriterlerin, bunu niye açıklamıyorsun?" ifadelerini kullandı.
"SÖZDE KABADAYILIK YAPILMAKTADIR" AK Parti'nin kendine göre bir kriteri bulunmadığını ifade eden Devlet Bahçeli, "Ankara kriterlerinin yerine Avrupa'nın yeni dayatmalarının kabulü için böyle sözde kabadayılık yapılmaktadır" dedi.
Bahçeli, konuşması sırasında sık sık Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek, "Türk-Ermeni ilişkilerinde sözde soykırım meselesi gündeme geldiğinde 'tarihe şaşı bakıyoruz' diyor Sayın Başbakan. Başbakan olduğun günden bu yana milletine ve onun şanlı tarihine şaşı bakan sensin. Onun için Sayın Tayyip Erdoğan şaşı bakmaktan vazgeç, tarihimizin damıtılarak gelmiş olan gerçekleriyle bu millete yaklaş. Taviz üzerine taviz verme. Lozan'a göre azınlık bellidir ve dinidir. Sen bu dini azınlığı ve Lozan'da şekillenmiş azınlığı şimdi milli azınlıklar yaratarak Türkiye'nin parçalanmasına yönelik tavizlerine sürdürme gayretinden artık vazgeç. Bu millet birdir ve tarihin damıtılan süzgecinden geçe geçe kardeş olmuştur, kaynaşmıştır ve Türk milleti kimliğinde birleşerek dünyada "ben varım" demektedir" ifadelerini kullandı.
Bu aldatmacalara kimsenin kapılmaması gerektiğini söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan Diyarbakır'da bin yıllık tarihimizin damıttığı kardeşlerimize sesleniyorum; milli mücadele döneminde Urfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, şerefli var oluş mücadelesini ortaya koyduklarında yıllar sonra da olsa milletimiz takdir etmiş Urfa'ya Şanlıurfa, Maraş'a Kahramanmaraş, Antep'e Gaziantep demiştir. Şimdi Diyarbakırlı kardeşlerim; Türkiye'yi bölmek için İstanbul'a ve Ankara'ya gelenler bir iştahla, 'Diyarbakır'a gidiyorum, gitmek istiyorum' diyor. Sorun bakalım Diyarbakır'da işiniz nedir? AB ile meselen varsa görüşeceğin yer Ankara demeleri lazım. Öyle bir gür ses çıkartın ki, milli mücadelede olduğu gibi, öyle bir milli duruş sergileyiniz ki bu millet ikinci milli mücadele, kuşatma, yol ayırımına sürüklenme tehlikesi karşısında kendisini kurtarırken, Diyarbakırlılar olarak öyle bir tavır ortaya koyun ki bu millet nasıl Urfa'ya şanlı demişse inşallah gönlünden geçerek Diyarbakır'a da bir şey söyleyecektir ve bu çok yakındır."
DEP ESKİ MİLLETVEKİLLERİNE ELEŞTİRİ Bahçeli, 17 Aralık öncesinde Türkiye'ye gelen yetkililerin Diyarbakır ziyaretlerini eleştirdi. Bu tür ziyaretlerin altında yatan başka nedenler olduğunu ifade eden Bahçeli, DEP eski milletvekillerinin International Herald Tribune gazetesine verdiği, 'Türkiye'deki Kürtler Ne İstiyor' başlıklı ilana tepki göstererek, "Her genelin Diyarbakır ziyaretine dikkat etmek lazım. Bölücülükten yakasını kurtarmış olanlar, Brüksel'e gidiyorsunuz AP Kürt konferansını topluyorsunuz. 12 madde belirliyorsunuz, sonra iki yabancı gazetede bunun ilanını veriyorsunuz. AB ile nereye Türkiye'yi götürmek istediğinizi onlarla işaret olarak gösteriyorsunuz. Bu cehalete, bu bölünmüşlüğün araçlarına, bu milletin birliğini bozanlara önce Diyarbakır'dan bir beraberlik tokadı atılmalıdır" şeklinde konuştu.
Ekümenik tartışmalarına da değinen Bahçeli, "Bir Rum Fener başpiskoposu çıkmış ekümenik talebinde bulunuyor. Türkiye'de de sözde bir Vatikan devleti kurdurma gayreti içine giriyor. Sen Lozan'da bu milletin hoşgörüsüyle İstanbul'un en güzel yerinde yaşıyorsun, bu sevdandan vazgeç. Bu millet sana ekümenik vermez. Vatikan'ın Türkiye modelini Türkiye'de kurdurmaz. Eğer böyle bir arayışın varsa, Türkiye'de arayacağına git Atina'da Ortodokslar sana en iyi yeri orada versinler" dedi.
Bahçeli, AB'nin Türkiye'yi sürekli oyaladığını da belirterek, "Son 2004 ilerleme raporunu, onun yanında etki raporunu, onun yanında tavsiyeler metnini, onun yanında Başbakanlıktaki azınlık raporu hazırlığında olan gafillerin metinlerini üst üste koyduğunuz vakit AB'nin ne istediği ortaya çıkıyor. Avrupa 'yabancı sermayeyi getireceğiz' diyor, bir türlü getirmiyor. Yatırımlar yapılmıyor, işsizliğe çare bulunmuyor. Avrupa Birliği'ne aday ülkelere tanınması gereken mali imkanlar Türkiye'ye tanımıyor. Eğer müzakereye başlarsak, '2014'te bu mali imkanlardan yararlanacaksınız' diyor. Bunları yerine getirmeyen AB yönetimi ve ülkeleri, neler istiyor. 'Ruhban okulunu açınız', 'Fener Rum Patriği'ne güvenlik tanıyınız', 'azınlıkların statüsünü genişletin, güçlendirin ve milli azınlıklar yaratın' diyor. Bu vatan toprağının her karışı şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bir çiçek bahçesidir. Bu çiçek bahçesinde bir arada her kokuda ve her renkte çiçekler bir arada barış ve istikrar içerisinde 81 yıldan bu yana birlikte yaşıyor. Sen Kopenhag Kriterleri diye bu çiçek bahçelerinin arasına ayrık otları dikmeye çalışma. Arnavut'uyla, Boşnak'ıyla, Çerkez'iyle, Kürtçe konuşanıyla bu çiçek bahçesini ayrık otuna boğdurmayız, yok ettirmeyiz" dedi.