Davutoğlu, son Irak ziyareti sonrasında Bağdat-Erbil arasında çok ciddi anlaşma zemini doğduğunu belirterek, "Bu anlaşma da sağlandığında, sadece Kerkük değil güneyden dahi petrolün Irak hükümetiyle, onu da konuşuyoruz, aynı hat üzerinden Ceyhan'a akmasına önem veriyoruz" dedi.
Davutoğlu, Sheraton Otel'de Adana Ticaret ve Sanayi Odasının 120. yıl ödül törenindeki konuşmasında, siyasi istikrarla ekonomik kalkınmanın ve ekonomik istiklal ile siyasi istiklal arasındaki ilişkinin birbiriyle düğümlendiği bir konu olduğunu söyledi. Ekonomik bağımsızlık olmadığında siyasi istiklalinin de olamayacağını belirten Başbakan Davutoğlu, teknoloji dışa bağımlı olduğu takdirde, istiklalin korunamayacağına işaret etti.
Davutoğlu, en fazla önem verdikleri konunun savunma sanayisi olduğunu vurgulayarak, "Çünkü tanklarımız için bile başka ülkelere ihtiyaç içindeyseniz, savunmanızı ve istiklalinizi koruyamazsınız" dedi.
Son 12 yıllık siyasi istikrar perspektifinde ve getirdiği imkanlarla ekonomiyi dört misli büyüttüklerine işaret eden Başbakan Davutoğlu, ekonominin 820 milyar dolara ve GSMH'nin 133 milyar dolara geldiğini aktardı.
Davutoğlu, ekonomideki bu gelişmeleri gerçekleştirirken başka ülkelerden ya da uluslararası kuruluşlardan borç almadıklarını kaydederek, "Kimse bize doğalgaz veya petrol vermedi, biz de talepte bulunmadık. Fakat bir şeyi keşfettik ve o keşfettiğimiz şeyi bu salonda görüyorum; o da insanımızın cevheri, çalışkanlığı ve insanımızı harekete geçirme" dedi.
Adanalılar'daki özgüvene atıfta bulunan Başbakan Davutoğlu, "Kendinize, milletinize güveneceksiniz. Kaynaklarınıza, cevherinize güveneceksiniz ve yola çıkacaksınız" ifadesini kullandı.
- "Yeni Türkiye programı olarak yazdık"
Davutoğlu, bütçe görüşmelerinin devam ettiğini, bütçe ve 62. Hükümet Programının hazırlanmasında verdikleri net bir talimatın olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Bu programı yazarken 8 aylık bir hükümetin seçime kadar giden bir programı olarak yazmadık. Aksine 2023'e kadar giden bir sürecin önemli bir paradigma değişimi, yeni bir hamle, yeni bir sıçrama, yeni Türkiye programı olarak yazdık. Bunu bütün illerimizin, bütün iş adamlarımızın sahiplenmesi halinde, Türkiye yüz yıl önceki o zor günlerden, Cumhuriyetimizi kuran iradeye bu sefer yüz yıl sonra o Cumhuriyetten demokrasiyle taçlanmış ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme kararlığı ve iradesi göstermiş küresel bir güç olan Türkiye Cumhuriyeti devletine geçiş olmuş olacak. Beklediğimiz, arzu ettiğimiz şeyler her bir şehrimiz bu perspektifi kendi şehrine intibak ettirmek. Bunu yapabilmek açısından Adana'nın çok sağlam bir kurumsal alt yapısı var. Ticaret Odası 120. yılını kutluyorsa burada çok ciddi bir birikim var demektir."
Sektörel dönüşüm programını açıkladıklarını ve geri kalan 16'sının da ilerleyen günlerde açıklanacağını bildiren Başbakan Davutoğlu, tüm sanayicilerin kendi sanayileri açısından söz konusu programlara bakmalarını istedi.
Davutoğlu, "Eğer bir talebiniz varsa bunu karşılamayı ben, size taahhüt ediyorum. Başbakan olarak Adana'dan öncülük bekliyoruz. Ne istiyorsanız ele almaya hazırız, o sektörel programların kağıt üzerinde kalmaması lazım, Adana'nın da öncülük edip o programlara yeni boyutlar kazandırması lazım" ifadelerini kullandı.
- "Ulaşımdan lojistiğe geçmek istiyoruz"
G20 dönem başkanlığında bir dahaki yıl ele alacakları konular ile Türkiye'nin ekonomik tercihleri arasında paralellik olduğuna dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'nin ekonomik tercihleriyle Adana'nın ve her bir şehrimizin ekonomik tercihleri arasında da aynı bütüncüllüğü görmek istiyoruz. Arzu ettiğimiz katma değeri yoğun sektörel bir dönüşüm sağlamak, arge ve inovasyonu teşvik etmek, eğitimde insan unsurumuzun kapasitesini, yeteneğini geliştirecek yoğunlukta transformasyonu sağlamak, ihracatın ithalatı karşılama oranını yükseltmek, cari açığı düşürmek, reel sektörü canlandırmak, ticaretten lojistiğe geçmek ve bu Adana için önemlidir. Salt ulaşım değil ulaşımdan lojistiğe geçmek istiyoruz. Her biri Adana'nın ekonomik gerçekliğine işaret ediyor."
Davutoğlu, G20'nin resmi gündemine KOBİ'leri aldıklarını bildirerek, "Ekonominin dünyada yüzde 2 büyüyebilmesi için G20 üyesi olmayan ülkelere açılmak gerektiğini düşünüyoruz. Oradaki ticaretin canlanması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
- "Adana'ya ve Ceyhan'a bu petroller aksın"
Bütün bu gelişmelere paralel olarak Adana'nın Türkiye ölçeğini aşan 4 alanda bir yapıya dönüşmesini arzu ettiklerine dikkati çeken Başbakan Davutoğlu, birincisinin enerji konusu olduğuna değindi. Davutoğlu, Ceyhan, Yumurtalık bütün bu enerji hatlarında Ceyhan'ın özel enerji ihtisas bölgesi olarak dünyanın en önemli enerji hatlarından biri haline getirmeye kararlı olduklarını söyledi.
Bakü, Tiflis ve Ceyhan'ın Hazar Denizi'ni Akdeniz'e bağladığını belirten Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ceyhan da bu bağlanacak. Daha sonra Kazakistan, Türkmenistan doğalgaz ve petrol imkanı geldiğinde zaten Türkiye'ye doğru aktığında Adana yine önemli bir konuma sahip olacak. Kerkük-Yumurtalık hattı ve inşallah özellikle son Irak ziyaretim sonrasında Bağdat-Erbil arasında çok ciddi anlaşma zemini doğdu. Bu anlaşma da sağlandığında sadece Kerkük değil, güneyden dahi petrolün Irak hükümetiyle onu da konuşuyoruz, aynı hat üzerinden Ceyhan'a akmasına önem veriyoruz. Irak Başbakanı Sayın Abadi iki hafta sonra Türkiye'de olacak, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı yapacağız. İstiyoruz ki Irak en güvenilir hat olarak Adana'ya ve Ceyhan'a bu petroller aksın. Kafkas petrolleri, Ortadoğu petrolleri bir gün öyle veya böyle yollarıyla Çukurova'nın bereketli topraklarından geçerek Ceyhan'a inecek. Bizim hedefimiz bu, sizin de bu hedefe uygun olarak taleplerinize teşvik dahil hepsine bakacağız."
- "Kendi halkına dönük büyük bir katliama kalkıştı"
Davutoğlu, Adana'nın önemli ikinci konusunun ise ulaşım olduğuna dikkati çekerek, "Adana'nın sadece Türkiye içindeki ulaşım hatlarıyla değil Suriye'de eğer bu olaylar yaşanmamış olsaydı liderlerin, vizyonsuz liderlerin ya da liderlik kabiliyetine sahip olmayan bazı devlet adamlarının yol açtığı felaketlerin en çarpıcı ve kötü örneği maalesef Suriye'de yaşandı. Bütün çabalarımıza rağmen ve geçmişte kendisine çok ciddi yardım ve katkılar sağlamış olmamıza rağmen Beşar Esad, Türkiye ile demokrasi yolunda yürümektense, kendi halkına dönük büyük bir katliama kalkıştı. Açık söylüyorum hala yüreğim yanar."
- "Birileri Ortadoğu'nun kan gölüne dönmesini istedi"
Suriye'deki olaylardan önce 2010'da Türkiye-Ürdün-Lübnan ve Suriye arasında dörtlü Levant Birliğini kurduklarını anlatan Başbakan Davutoğlu, özellikle Lübnan-Suriye hattının Adana-Mezopotamya ve Levant'ın en merkezi yeri olması bakımından çok önemli olduğunu ifade etti. Davutoğlu, sınırların kalktığı ya da anlamsızlaştığı, vizelerin kalktığı bir Ortadoğu düşünüldüğünde Ortadoğu'nun en doğrudan akacağı yerin Adana Çukurova olduğunu söyledi.
Adana'yı Levant'ın Mezopotamya'nın ve İçanadolu'nun kesişim şehri olarak öne çıkarttıklarını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Fakat birileri engelledi. Birileri Ortadoğu'nun kan gölüne dönmesini istedi. Bizim arzu ettiğimiz gibi sınırlara saygı gösterilen ama ekonomik bakımdan birleşmiş bir Ortadoğu fikrini Türkiye'nin öncülük ettiği fikri yok etmeye çalıştılar. Görüyorsunuz ne hale geldi. Baskıcı, zalim yönetimlerle İslam adına, İslam ile hiç bağdaşmayan her türlü şiddeti ve vahşeti uygulayan terör örgütleri arasında yaşanan çatışmalar Ortadoğu'yu ekonomik ve kültürel medeniyet merkezini tam bir insanlık dramının yaşandığı bir bölgeye dönüştürdü ama bunlar geçer" değerlendirmesinde bulundu.