BİZE ULAŞIN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 eski bakan hakkındaki fezlekelere ilişkin sözlerine, "Sayın Başbakan hakim mi, savcı mı, yargıç mı, tahkikat yapılmış mı? Bu konu Meclis'te görüşülmüş mü? Hangi yetkiyle hangi hakla burada 'suç yoktur' diyebiliyor" yanıtını verdi.
Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Ukrayna'da yaşananlara işaret eden Loğoğlu, "Kırım'da bir referandum yapıldı. Biz de hükümetin açıkladığı gibi Ukrayna'daki referandumu yasal bir işlem olarak görmedik, sonuçlarını da yasal ve meşru olarak kabul etmiyoruz" dedi.
"YARI YOLDA BIRAKMAYIN"
Kaygılı olduklarını ifade eden Loğoğlu, "Bizim bu konuda hükümete tavsiyemiz özellikle Davutoğlu'na tavsiyemiz Kırım Tatarlarını tahrik etmeyin. Onlara fazla vaatlerde bulunmayın ve onları yarı yolda bırakmayın" uyarısını yaptı.
Montrö Sözleşmesi hükümlerinin çok titizlikle uygulanması gerektiğine dikkat çekenLoğoğlu, "Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. Bu hem Rusya bakımdan hem de Karadeniz'e deniz gücü göndermek isteyecek ülkeler bakımından geçerli. Türkiye Montrö Sözleşmesinin hükümlerine titizlikle uymalıdır" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun kullandığı ifadeleri eleştiren Loğoğlu, "Sayın Davutoğlu ve Erdoğan bütün olayları bir din ekseninde özellikle bir mezhep ekseninde takdim edip ölülerden bir siyasi rant çıkarma alışkanlığını bir türlü terk edemiyorlar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın mitinglerdeki söylemlerine işaret eden Loğoğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasi rant konusu yapmadığı hiçbir alan kalmamıştır" diyerek şöyle devam etti:
"Çocukların ölümlerini siyasi rant haline getiriyorlar. Recep Tayyip Erdoğan sesinin telif hakkını alacakmış, ses bir siyasi mesele haline geliyor.
Spor, medya her şey siyasallaştı.
Ne zaman ki bir muhalefetten aday televizyona çıkıyor AKP'li belediye başkanların başkan olduğu bütün ilçelerde elektrikler birden bire kesiliyor. Ayıp değil mi?"
Yerel seçimlere işaret eden Loğoğlu, "Dikkatli olalım. Hakikaten önümüzde provokasyonlarla dolu bir dönem var. Allah'tan her şeye rağmen aklı selim ile hareket eden bir halkımız var. Diyoruz ki güzel bir seçime layıktır, düzgün bir seçime layıktır. Birbirimize saldırmayalım. Hiç kimse birbirine saldırmasın. Bütün partilerin herkesin seçime özgür bir biçimde eşit bir zeminde katılma hakkı var. Kimsenin kimseye zorbalık kullanma hakkı yoktur. Zorbalık yapma hakkı yoktur" uyarısını yaptı.
Avrupa Parlamentosunun kabul ettiği son İlerleme Raporuna işaret eden Loğoğlu, "Türkiye'deki hükümeti AB yolunda katılım müzakerelerine gönül vermiş bir hükümet olarak değil müzakerelerin kopmasına götürebilecek bir hükümet olarak görüyor" değerlendirmesini yaptı.
Çarşamba günü Meclis'in 4 eski bakan hakkındaki fezlekeler için olağanüstü toplanacağını hatırlatan Loğoğlu, "Tayyip Erdoğan yolsuzluk ve cinayetleri Türkiye'de meşrulaştırmaya, kötülüğü sıradanlaştırmaya, kin ve nefreti sevdirmeye çalışan bir yetkili haline gelmiştir" iddiasında bulundu.
Bir basın mensubunun sorusuna Loğoğlu, "İlk tepkiler, montajdı, dublajdı iddiaları tamamen arkada kaldı, artık her ses kaydının doğru olduğunu bizzat kendileri söylüyorlar. Artık inkar en azından ses kayıtlarının gerçek olup olmadığı konusundaki tartışmayı Recep Tayyip Erdoğan kendisi bitirdi" dedi.
"Bazı özel okullara ve yurtlara Milli Eğitim Bakanlığının müfettiş gönderip ilkokul ve ortaokul seviyesindekiçocukların tanık sıfatıyla ifadesinin alındığı yönünde iddialar var, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Loğoğlu, "Esefle kınıyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi çocukların masumiyetine saldırı içinde. Hangi gerekçeyle kim hangi okulun sınıfın içine girip çocuklara bu tür sorular sorabilir? Yapılan yanlıştır, günahtır, yapılan çocuklara saygısızlıktır, eğitime saygısızlıktır. Çocuklarımızın onuruyla oynuyorlar. Çocuklar okula eğitim almak için gidiyorlar, sorgulanmak için gitmiyorlar, hele hele siyasi amaçlı sorgulanmak için gitmiyorlar" yanıtını verdi.
-"SAYIN BAŞBAKAN HAKİM Mİ, SAVCI MI, YARGIÇ MI?"-
"Başbakan fezlekeler için ortada bir suç unsuru yok, ifadelerini kullandı, ne diyorsunuz?" sorusuna da Loğoğlu, "Hangi yetkiyle bunu söyleyebiliyor.Sayın Başbakan hakim mi, savcı mı, yargıç mı, tahkikat yapılmış mı? Bu konu Meclis'te görüşülmüş mü? Hangi yetkiyle hangi hakla burada 'suç yoktur' diyebiliyor. Suç ortada. Bunun TBMM'de görüşülmesini önlemek için kendi partisine bir mesaj veriyor. Diyor ki arkadaşlar bunun üstünü örteceksiniz, Meclis'e gelse bile bunun üstünü örteceksiniz, Çarşamba günü ne rezalet yaşayacağız, hep birlikte göreceğiz. Bu fezlekeleri görüştürmemek, geçiştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Buna Meclis Başkanımızın alet olmaması lazım. Türk Milleti, TBMM vasıtasıyla bu fezlekelerin içinde ne var, niçin var, kim var, ne yapılmış bunları bilmek durumundadır. Biliyorlar ama bunu internet üzerinden bilmem ses kayıtları veya şunun bunun yayınladığı şeyler üzerinden değil resmen TBMM'ye intikal etmiş fezlekelerin hakkı verilerek fezleke sürecinin hakkı verilerek TBMM'de görüşülmesi lazım. Bunu önledikleri takdirde bilin ki tek bir şey var demek ki bu gerçekleri Adalet ve Kalkınma Partisi yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üstünü örtmek için Meclis'i de kullanıyor" dedi.
ÖSYM Başkanı'nın açıklamalarına ilişkin bir soruya Loğoğlu, "Bu çarpık kafanın zihniyetin ürünü olabilir. Her şey şeffaf olmalı, gizli sınav olmaz" dedi.
