Berlin -ALmanya'da Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD)'nin iftar yemeğine katıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Bozdağ, bir gazetecinin AB'nin bir yetkilisinin Mısır yönetimini "gayrimeşru" gördüğü yönündeki bir soruya ilişkin, AB'de uzun bir zamandır büyük bir sıkıntı olduğunu belirterek, "Sadece ekonomik kriz yok Avrupa'da. Aynı zamanda AB'nin üzerinde yükseldiği değerler konusunda da bir kriz var. Mısır'da yaşanan askeri darbe sonrası AB'nin aldığı tutum bunun bir göstergesidir. Çünkü darbe AB kriterlerine uygun bir şey değildir. Ama maalesef darbe oldu. Darbe diyemediler, darbeyi kınayamadılar. Yani herhalde bir 10 güne yaklaştı darbenin olması, 10 gün içinde bir açıklama, o da tam detayları şu anda ben görmüş değilim açıklamanın. Çok geç kalınmış bu açıklamanın tam, açık ve net bir tavrı da içermesi lazım. Muhtevayı görünce belki ona ikişkin bir şey söyleme imkanı olur" ifadesini kullandı.- Gençlik dairesi tarafından alınan çocuklarİftar programında Gelsenkirchen kentinde gençlik dairesi tarafından alınan ancak daha sonra mahkeme kararıyla ailesine geri verilen Ece bebeği sevdiğinin hatırlatılması ve Almanya'da gençlik daireleri ile ilgili Türkiye'nin girişimlerine ilişkin soru üzerine Bozdağ, gençlik dairesi tarafından alınan çocukların içerisinde Ece bebeğin de olduğunu belirtti.Ece bebeğin ailesinden alındığında haberdar olduğunu ve gereken desteği verdiğini anlatan Bozdağ, "Bugün burada olduğunu söyleyince arkadaşlar Ece bebeği görmek istedim. Maaşallah o da çok güzel bir yavrumuz. Annesi ve babasıyla görüşme fırsatı buldum. Ece bebeği öpme imkanı buldum. Allah bağışlasın. İnşallah bahtı hep açık olur" dedi. Aileden alınmayı gerektiren objektif nedenler varsa çocukların alınmasında herhangi bir mahsur bulmadıklarını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:"Türkiye'de de objektif nedenlerle alınabiliyor, ancak bizim aldığımız bilgiler subjektif nedenlerle çocukların ailelerden alındığına ilişkin pek çok şikayet var. Onu gösteriyor. Bu noktadan da biz girişimlerde bulunuyoruz. Objektif kriterler olsun ve bu kriterlere uyulsun. Bizim talebimizin birincisi bu. İkincisi aileden alınan çocuklar, sözkonusu olduğu zaman ailenin rızasına uygun olduğu bir aileye verilsin. Öncelikle Türk bir aileye verilsin. Bu mümkün değilse Müslüman bir aileye verilsin. Bu mümkün değilse başka bir aileye verilebilir. Çocuk hangi aileye verilirse verilsin, ailenin muvafakatının alınmasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Tabi çocuk ile aile arasında ilişki kurulması da son derece önemli. Annenin-babanın çocuklarını düzenli aralıklarla görmesi ve bu görüşmenin güvence altına alınması son derece önemli. Bu noktada ciddi sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Bir de çocukların, ailenin sahip olduğu kültürle kavga edecek bir şekilde değilde bu kültürle uyumlu bir şekilde yetiştirilmesinin son derece önemli olduğunu söylüyoruz"Bu noktada girişimleri sürdürdüklerini, vatandaşların bilinçlendirilmesi konusunda çalışmaların yapıldığını ifade eden Bozdağ, şartları uyan ve imkanı olan yurt dışındaki Türk vatandaşlarına bakıcı aile olmaları ve bu konuda yetkili kurumlara müracaatta bulunmaları çağrısında bulundu.Bozdağ, Türk ailelerden bakıcı aile müracaatı yapanların sayısının neredeyse yok denecek kadar az olduğunu da kaydetti.Pasaport harçlarıyla ilgili olarak da Bozdağ, bu konuyu pek çok kişinin dile getirdiğini, pasaport harçlarının her yıl yeniden güncenlendiğini belirterek, "Yıl başı yeniden güncellenecektir. Ben bu talepleri aldım. Onun da takipçisi olacağım inşallah" ifadesini kullandı.- Çifte vatandaşlık Başbakan Yardımcısı Bozdağ Almanya'da çifte vatandaşlıkla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:"Çifte vatandaşlık konusu bir haktır. Avrupa'nın bazı ülkelerinde sadece Türklere dönük olarak bunun uygulanmaması bir insan hakkı ihlalidir. Biz bunu her defasında ifade ediyoruz. Özellikle 18 yaşını dolduran kişilerin opsiyon modeli ile iki vatandaşlıktan birini seçmeye zorlanması da bir hak ihlalidir. Bunu her defasında ifade ediyoruz. Bundan sonra ifade etmeye devam edeceğiz. Bu değişmesi gereken bir durumdur. Almanya uygulamasında onu değiştirecek. Ben Almanya'daki siyasilerin bu konuda farklı düşündüklerini biliyorum. Umarız bu olumsuzluk da ortadan kalkar ve bu konudaki hak ihlali sona erer."