HABER

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, canlı yayında

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, IKBY'deki gayrimeşru referanduma ilişkin, "Türkiye, Irak, İran, Rusya, ABD vesair diğer devletlerin bunu yanlış bulduklarını beyan etmiş olmalarına rağmen bu noktadan diretmek de ayrı bir soru işareti. Yani görünen o ki Kuzey Irak Yönetimi, tamamen İsrail'in ajandasıyla hareket ediyor" dedi.

Çavuşoğlu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi yerleşkesi içinde kalan Yenikapı Mevlevihanesi'nde TRT Haber'in canlı yayınında yaptığı konuşmada, soru üzerine, IKBY'deki gayrimeşru referandumu değerlendirdi.

Çavuşoğlu, bölgede yaşananları 1. Dünya Savaşı'nın sonrasında yaşananlardan farklı olarak görmemek gerektiğini aktararak, şöyle konuştu:

"1. Dünya Savaşı'nda birtakım ülkeler tarafından eline cetvel alınmış, bölgede cirit atanlar tarafından bölgeye haritalar çizildi. Yani aileler birbirinden ayrıldı, köyler birbirinden ayrıldı. Dolayısıyla tam da ellerinde cetvellerle yine aynı şekilde cirit atanların bulunduğu bu süreçte, Suriye'nin kuzeyinde yaşananlar ve Suriye içinde yaşananlar varken bu süreçte böyle bir kararla ortaya çıkmak ve bunun peşinden giderek ve ısrarlı bir şekilde bunu gerçekleştirmek iyi niyetli bir yaklaşım olmadığı gibi bence kasıtlı bir tutum. Çünkü, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Türkiye'nin son dönemde ciddi anlamda ticari ilişkileri gelişmiş, çeşitli konularda üzerinde mutabık olduğu ve anlaştığı konular varken birdenbire böyle bir referandum kararının alınmış olması ve bundan da vazgeçilmemiş olması hakikaten düşündürücü. Tabii referandum kararıyla ilgili olarak Türkiye, Irak, İran, Rusya, ABD vesair diğer devletlerin bunu yanlış bulduklarını beyan etmiş olmalarına rağmen bu noktadan diretmek de ayrı bir soru işareti. Yani görünen o ki Kuzey Irak Yönetimi, tamamen İsrail'in ajandasıyla hareket ediyor. Bunu gördük. Bunun yanısıra referandumdan önce karşı çıkmış olup da bundan sonraki süreçte tavır değişikliğine gitmeyeceklerini bilemiyoruz tabii ama biz başından bu yana Irak için de Suriye için de toprak bütünlüklerinin muhafaza edilmesi gerektiği hususunu özellikle vurguluyoruz."

- "Bizim bundan sonra muhatabımız o bölgede kesinlikle Bölgesel Yönetim değil"

Türkiye'nin de taraf olduğu 1926 Ankara Anlaşması'nın birinci maddesinin Irak'ın toprak bütünlüğüne ilişkin olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:"Dolayısıyla burada zaten yeterince kan ve gözyaşının hakim olduğu, kaos ortamının bulunduğu her zaman ve böyle bir ortama potansiyel taşıyan bu bölgenin böyle bir hamleyle yeniden burada çatışmaların yaşanması en başta Türkiye'ye, yanı sıra Kuzey Irak Bölgesi'nde yaşayan Kürt, Türkmen, Arap, Asuri, Keldani, ne kadar kesim varsa onlara, Irak'a ve İran'a zararı olacak. Hal böyle olunca ısrarla bu noktada bundan vazgeçilmesi için defaatle ifade edildi. Hem Sayın Cumhurbaşkanımız, sayın Başbakanımız, Milli Güvenlik Kurulumuzdan sonra ortaya çıkan karar, tavsiye kararları ve İran. Buna rağmen vazgeçilmedi bu gerçekleştirildi. Bundan sonraki süreç yeni bir süreç. Biz halen aynı noktada duruyoruz, aynı yerde duruyoruz. Sayın Başbakanımız da dün ifade ettiler, bu noktada alınacak tedbirler ilk başta diplomatik enstrümanlar kullanma, elbette. Akabinde siyasi, diplomatik enstrümanlar. Sonra ekonomik enstrümanlar. İnşallah diğer ihtiyaç hasıl olmaz diğer enstrümanlar da kullanılmaz ama bizim bundan sonra muhatabımız o bölgede kesinlikle Bölgesel Yönetim değil Irak merkezi hükümeti olacaktır ve bunun da adımlarını atmaya başladık, malumunuz olduğu üzere."

- "Bizim tavrımız Türkiye olarak, Bölgesel Yönetimedir" Irak merkezi yönetiminin, Bölgesel Yönetime sınır kapılarını teslim etmek için verdiği sürenin bu saatlerde dolduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Nasıl bir gelişme olur biz de yakından takip edeceğiz." dedi.Tavırlarının asla bölgede yaşayan Türkmenlere, Kürtlere, Araplara, Asurilere, Keldanilere ve diğer unsurlara yönelik olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz ne olursa olsun onların hakkını hukukunu, onların bu noktadaki beklentilerine karşılıksız kalmayız. Bizim tavrımız Türkiye olarak, Bölgesel Yönetimedir. Çünkü bu maceranın peşinden gitmek, gençlik yıllarının romantik hayalleriyle adım atmak hiç kimseye fayda sağlamaz. Zaten bu bölgede yeterince sorun varken özellikle burada ortaya çıkacak hadiselerden sonra mülteci akınının Türkiye içerisine gelmek gibi riski varken böyle bir adımı atmak elbette önce bizi ilgilendiren birşey. Sonuç itibarıyla bizim 500 kilometrelik bir sınır bağımız var Kuzey Irak'la. Bunun için bu noktada adımlarımızı dikkatli atacağız. Bunları yaparken de asla orada yaşayan kardeşlerimize değil ama yöneticilerine ilişkin tavrımızı ortaya koyacağız. İnşallah kötü sonuçlara vesile olmaz, neticesi kötü olmaz, yapılan bu yanlıştan bir an evvel Irak Bölgesel Yönetimi döner ve Irak merkezi hükümetinin kararları muhaccesinde onlara riayet eder diye istiyorum, bekliyoruz açıkçası."

Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Zor bir süreçten geçiyoruz. Sözlerimin başında ifade ettiğim gibi 1. Dünya Savaşı'nın sonunda yaşanan olayların benzerini yaşıyoruz. Dolayısıyla milletimizin bu süreçte daha da fazlasıyla birliğine, beraberliğine ihtiyaç var. Tarih böyle tecelli etmiş. Biz etle tırnak olmuşuz. Kaderimiz bunu gerektiriyor. Biz eğer ayrılırsak hepimiz kaybederiz. Biz onun için birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek zorundayız. İri olmak zorundayız, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, diri olmak zorundayız, hep birlikte Türkiye olmak zorundayız. Türkiye güçleniyor. Türkiye güçlenmeye devam edecek. Bu güçlendiği sırada da Türkiye'nin güçlenmesini çekemeyenler, hazmedemeyenler, attığı adımlardan rahatsızlık duyanlar Türkiye'nin bu adımlarını geri çekmek için engellemek için üzerlerine düşeni yapacaklar ama unutulmasın ki Türkiye bir 15 Temmuz yaşadı. Milletimiz bu noktada aşılandı. Bu bilinç oluştu. Biz, vatan nedir, bayrak nedir, namus nedir, mukaddesat nedir bilen bir milletiz. Asker bir milletiz derler. Dolayısıyla birlik olmamız gerekiyor, beraberlik ruhu içinde bu ülkeyi hep beraber yüceltelim."

(Bitti)

En Çok Aranan Haberler