WASHINGTON (ANKA) -Can Kamiloğlu Bildiriyor - Erdoğan, ABD’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretinin son gününde, düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'nun Park Hyatt Oteli'nde düzenlenen toplantısına katıldı.
Erdoğan, bu toplantılarda yaptığı konuşmada, ifade özgürlüğünün en geniş anlamıyla kendi dönemlerinde hayata geçtiğini savunarak, şunları kaydetti:
"İktidarımız döneminde, yasakların kalktığı bir dönemdir bizim dönemimiz, temel hak ve özgürlükler konusunda. Basın tarihinin en özgür dönemlerinden birini bu dönemde yaşamıştır, hala daha yaşamaya devam etmektedir.Biz aslında bunu da yeterli görmüyoruz ve mevcut engelleri de ortadan kaldırmanın mücadelesini veriyoruz; ancak bünyesinde bazı gazete ve televizyonların da mevcut olduğu bir holdingin vergiden dolayı aldığı ceza çarpıtılarak, basın özgürlüğüne darbe gibi yansıtılmaya çalışılması düşündürücüdür. Kesilen vergi cezası tamamen kanunlar çerçevesinde kesilmiştir. Kesen devletin Maliye Bakanlığıdır, vergi cezasının basını kontrol altına alma çabasıyla uzaktan yakından asla ve asla bir ilgisi yoktur.
Vergi konusunda biz ABD’nin aslında hassasiyetini çok iyi biliyoruz ve yaşanmış tecrübeleri de çok iyi biliyoruz. Buradaki uygulamaları da tarihini de çok iyi biliyoruz. Vergi konusunda hiç kimseye imtiyaz tanınmadığını da çok iyi biliyoruz. Kanunlar karşısında hiç kimse ayrıcalıklı bir konumda olamaz, vergi cezasının basın özgürlüğüyle birlikte anmak son derece yanlıştır. Bunun çeşitli çevrelerde yanlış propagandasını da yapmak da yine aynı derecede hatalıdır."
-"YEDİ YIL ÖNCE KONUŞULAMIYORDU, YAZILAMIYORDU, ÇİZİLEMİYORDU"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de yedi yıl önce, gazetelerin ne tür baskılar altında olduğunu bilenlerin bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Ben de gayet iyi bilirim. Birçok konu konuşulamıyordu, yazılamıyordu, çizilemiyordu, Değişik baskı gurupları basın üzerinde adeta demoklasin kılıcı gibi duruyordu ve aynen herkesin dilinde olan şuydu, iktidarları basın getirir, basın götürür, mantık buydu, anlayış buydu; ama bugün basın bir kez daha tekrar ediyorum, Basın Türkiye’de tarihin en özgür döneminden geçmektedir. Ve inanıyorum ki daha da özgürleşecektir ama bu özgürlüğü siyasi iktidarlara hakaret olarak telakki ediyorlarsa, tanımlıyorlarsa tabii ki buna mağduru olan bir kişi olarak Tayyip Erdoğan’ın eyvallah etmesi mümkün değil. Eleştiriye açığız, sonuna kadar ama hakaret denilince, buna tahammül etmek mümkün değil ve bu konuda herkesin kendisini şöyle bir ayna karşısında düzenlemesi lazım." dedi.(ANKA)