Baykal'dan Erdoğan'a "bunalım" yakıştırması

ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP Grup toplantısında CHP ve kendisiyle ilgili eleştirilerine, "Başbakanın bunalımlarına ayak uydurma niyetinde değilim" sözleriyle karşılık verdi ve Erdoğan'ın sözlerini "ciddiye" almadığını söyledi.

Baykal, elinde ciddi bulgular olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'ı ülkeyi yönetenlerin mali durumlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet etti. Deniz Baykal, Özel Alpay Tarhan Eğitim Kurumları'nın (ATEK) Atatürk'ün vefatının 69. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği anma toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz hafta Kuzey Irak'a yönelik, eğitim başta olmak üzere, bir dizi açılımı nedeniyle Talabani'den tebrik mesajı alıp almadığı sorulan Baykal, "Talabani'den bir tebrik mesajı iletilmedi. Yazılı bir metin gelmedi" dedi.

Baykal, şunları söyledi:

"Benim bir temasım olmadı. Arkadaşlarımız sürekli buradaki temsilcilerle temas ederler. Onların öyle bir görüşme içine girdiklerini biliyorum. Buraya AKP ile temas kurmak üzere gelmiş özel bir heyet var onlarla bizim hiç temasımız olmadı. Burada Ankara'da yerleşmiş bulunan diplomatik niteliklere sahip temsilciler benimle bir temas kurmadılar ama arkadaşlarımla teması oluyor. O temaslar sırasında bu konular ister istemez gündeme geliyor. Bu konuda bir değerlendirmeyi dinliyoruz. O görüşmede bu konuları ele aldılar. Tutanağı da var görüşmenin. Böyle bir mesajlaşma, gizli bir kanal söz konusu değil."

-"CİDDİYE ALMIYORUM"

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmada kendisine ve partisine yönelik sert eleştirilerine tepki gösterdi. Türkiye'nin çok ciddi bir dönem yaşadığını ifade eden Baykal, konuşmalarını bu çerçeve içinde sürdürdüğünü söyledi. Herhangi bir polemiğe girmek istemediğini ifade eden Baykal, şunları söyledi:
"Herhangi bir tartışmanın tarafı olmak istemiyorum. Bir özel suçlama arayışı içinde değilim. Ama Başbakanın zaman zaman kendisini gösteren ruh patlamalarından birisine dün tanık olduğumuzu görüyorum. Artık bunların benim üstünde bir etkisi yok. Çok özür dileyerek ifade ediyorum, Başbakanın bu sözlerini ciddiye almıyorum, önemsemiyorum. Bu sözleri, Başbakanın ruh haline bağlıyorum bu sözleri. Üslubu belli sayın Başbakanın. Güzel bir sözümüz vardır. ‘Üslubu beyan aynıyla insandır' Yani diyor ki; bir insanın üslubu onun kıymetidir. Başbakanın bunalımlarına ben ayak uydurma niyetinde değilim. Ben vekarımı koruyarak, sözlerimi açıkça ortaya koyarak ifade ediyorum."

-"YÖNETENLERİN MALİ DURUMLARINDA CİDDİ ŞEYLER VAR"
Bütün dünyada çıkar çatışması diye temel bir kavram olduğunu ifade eden Baykal, bir ülkenin siyasi çıkarıyla, o ülkeyi yönetenlerin mali menfaatlerinin çatışır olmaması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin bir siyasi gerilim ortamı yaşadığını ileri süren Baykal, "Bu ortamda herkesin mali ilişkilerini ülkenin siyasi çıkarlarıyla çelişir olmaktan çıkarma sorumluluğu vardır. Zaten ülkeyi yönetenlerin yakınlarının mali ilişkileri çok özenle götürülmesi gereken bir konudur. Bu konulardaki yeni gelişmeleri şimdi gündeme getirmek doğru değil ama sayın Başbakan ilgilenirse birlikte bir konuşuruz bunları. Türkiye'ye anlatacağımız çok ciddi şeyler var" dedi.

-"DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRALIM"

Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dokunulmazlıkların iki aşamalı kaldırılması önerisini de değerlendirdi. Dokunulmazlıkların tamamının kaldırılması gerektiğinin altını çizen CHP lideri Baykal, "Dünyanın çağdaş demokrasilerinde neyse bizde de onun olması lazım. İnsanın milletvekili olması onu dokunulmaz hale getirmez" dedi. Bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için bir arayış olduğunu ifade eden Deniz Baykal, "Bunu bir vesile olarak görelim ve bütün dokunulmazlık dosyalarını aynı anda kaldıralım. Herkes hesabını mahkemede versin. Şu anda sanıyorum Meclis'te 200 civarında dosya var. Bu dosyaların tümünün dokunulmazlığını kaldıralım. Biz buna destek vermeye hazırız" diye konuştu.

Baykal, Kuzey Irak'a yapabileceğini söylediği ziyaret konusunda da yeni bir gelişme olmadığını kaydetti.