Bahçeli, "Kuzey Irak'a askeri harekat konusunda Barzani ve PKK'nın yanında saf tutan bu cepheye bazı AKP milletvekillerinin de katılması ve askeri operasyona Türkiye içinden büyük tepki olacağını hesap edilmesi gerektiğinin söylenmesi ibret verecidir. Başbakanın yakın çevresinde bulunan ve PKK çizgisindeki yakın geçmişleri çok iyi bilinen bu AKP milletvekillerinin şantaj ve tehdit dolu bu zırvaları TBMM çatısı altına sızan bölücülerin sadece 20 milletvekiliyle sınırlı olmadığını göstermiştir" dedi.
Devlet Bahçeli Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son dönemde Irak'ta Türkiye'ye yönelik terörist sızmalarda artış yaşandığını belirterek, PKK terörünün çok tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi. Terörün büyük şehirleri de hedef aldığını anımsatan Bahçeli, kanlı eylemlerin hız kazandığını ifade etti.
Bahçeli, Avrupa'nın Türkiye'de bölücülüğün önünü açmak için açık çaba sürdürdüğünü, ABD'nin de terörle mücadele konusunda tedbir almakta isteksiz olduğunu savundu. Bu nedenlerin, TSK'nın Irak'taki terör yuvalarına müdahalede bulunmasını tek çare haline getirdiğini belirten Bahçeli, Türkiye'nin terörün önlenmesi konusunda siyasi ve diplomatik tüm yolları tükettiğini, terörü kendi imkanlarıyla bitirme noktasına geldiğini ifade etti. Hükümetin, terör gibi organize bir faaliyeti "sözde etnik kimliklerin okşanması ile çözeceğini" zannettiğini söyleyen Bahçeli, ayrışma ve bölünmenin dinamiklerinin bütün unsurlarıyla harekete geçirildiğini savundu.
-"BELEDİYELER FEDERAL YAPILANMANIN ATLAMA TAŞI"
Bahçeli, bazı belediyelerin "terör örgütünün güdümündeki bölücü mihrakların" eline geçirildiğini ifade ederek, belediyelerin federal bir yapılanmanın atlama taşları olarak kullanıldığı görüşünü dile getirdi.
Bahçeli, "AKP'nin yıllardır yaptığı hatalar ve etnik ayrışma siyaseti, teröristlere ‘dağdaki yurttaşlar' ve ‘kardeşlerimiz' diyerek PKK sözcülüğü yapan Türk Silahlı Kuvvetlerine dil uzatacak kadar ihanet içinde bulunan terör maşalarının yıllar sonra Meclis çatısı altına yeniden gelebilmelerine de zemin hazırlanmıştır" diye konuştu.
-"BAŞBAKAN'IN YAKIN ÇEVRESİ"NE SUÇLAMA
Bazı AKP milletvekillerini de "Barzani ve PKK yanlısı" olmakla suçlayan Bahçeli, "Kuzey Irak'a askeri harekat konusunda Barzani ve PKK'nın yanında saf tutan bu cepheye bazı AKP milletvekillerinin de katılması ve askeri operasyona Türkiye içinden büyük tepki olacağını hesap edilmesi gerektiğinin söylenmesi ibret verecidir. Başbakanın yakın çevresinde bulunan ve PKK çizgisindeki yakın geçmişleri çok iyi bilinen bu AKP milletvekillerinin şantaj ve tehdit dolu bu zırvaları TBMM çatışı altına sızan bölücülerin sadece 20 milletvekiliyle sınırlı olmadığını göstermiştir" dedi. TEZKERE'YE TAM DESTEK SÖZÜ
Bahçeli, Başbakanlık tezkeresine tam destek vereceklerini açıkladı.
Verilecek acı kayıpların artarak devam etmesinin Türkiye'yi bir kardeş kavgasına sürükleyeceğini söyleyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi bu mülahazalarla eksik ve yetersiz bulmasına rağmen Başbakanlık tezkeresine tam destek verecektir" dedi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bugüne kadar yapılan sınır ötesi operasyonlardan çok büyük netice alınmmasıyla ilgili sözlerinin, hükümetin bu konudaki ciddiyetine ve samimiyetine gölge düşürdüğünü belirtti.
PKK terörünü ortadan kaldırmak için Kuzey Irak'a karşı alınacak tedbirlerin niteliğinin ve askeri harekatın zamanının hükümet tarafından tespit edileceğini ancak bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'nın görüş ve değerlendirmelerinin belirleyici olacağını dile getiren Bahçeli, askeri harekatın zamanlamasının çok önemli olduğunu aksi halde bölgede çok yakında girilecek kış şartlarının teröristlere zaman kazandıracağına işaret etti. Bahçeli şöyle devam etti:
"Başbakanlık tezkeresinden Kuzey Irak'ta sadece terör örgütü PKK'nın hedef alınacağı anlaşılmaktadır… Kuzey Irak'ı Türkiye'ye karşı saldırılarda bir harekat üssü olarak kullanan PKK teröristlerinin en büyük koruyucusu Barzani ve bölgedeki peşmerge gruplarıdır. Bölgeye gönderilecek silahlı kuvvet unsurlarımıza sadece PKK teröristlerini hedef alma yetkisi ve görevi verilmesi, hem fiiliyatta mümkün olmayacak hem de bu kısıtlama Türk askerlerinin güvenliğini çok ağır ve ölümcül risk ve tehlike altına sokacaktır. Tezkerenin ikinci sakatlığı, siyasi hedeflerin çok dar bir çerçevede tutulmasından kaynaklanmaktadır."
ANKA