HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Belçika seçimine 'birlik' ve borç tartışmaları hakim

Pazar günü sandık başına gidecek olan Belçika'da Flaman-Valon ayrışması kaygı yaratıyor.

Belçika seçimine 'birlik' ve borç tartışmaları hakim

Dominic Hughes

BBC Brüksel muhabiri

Belçika halkı bu hafta yeni siyasi temsilcilerini belirlemek üzere sandık başına gidiyor.

Seçim, ülkede öteden beri devam eden siyasi bölünmüşlüğü bir kez daha su yüzüne çıkarmış durumda.

Belçika güneyde yaşayan ve çoğunluğu Fransızca konuşan Valonlar ile kuzeydeki Flamanlar arasında ikiye bölünmüş durumda.

Bu bölünmüşlük siyasete de yansıyor ve sadece Belçika'nın devlet olarak geleceğini tehdit etmiyor. Temmuz'da devralacağı Avrupa Birliği dönem başkanlığının altından kalkıp kalkamayacağı konusunda da soru işaretleri doğuruyor.

Seçimler yaklaşırken, başkent Brüksel'deki ilan panoları onlarca partinin posterleriyle dolu.

Belçika aslında çok az yetkinin merkezde toplandığı bir devlet. Birçok yetki Fransızca konuşulan güneydeki ve Flamanların yaşadığı kuzeydeki parlamentolara devredilmiş durumda.

Özerklik yetkileri Başkent ise Flaman bölgesinde kalan, ancak Valonların hakim olduğu bir yer. Son dönemde Flaman siyasetçiler daha fazla özerklik taleplerini dile getirmeye başladı.

Valonlar ise ülkenin bölüneceği endişesiyle buna karşı çıkıyor. Zaten seçime gitme kararı da, hükümetin bu anlaşmazlık nedeniyle, üstelik son yıllarda üçüncü kez çökmesiyle alındı.

Peki bu belirsizlik Belçika'nın geleceğini nasıl etkiliyor?

Belçika'nın en ünlü ürünlerinden birisi, geleneksel yumuşak gofretleri. Brüksel'in güneydoğusunda, ülkenin en büyük üreticilerinden olan Milcamps'in ürünleri dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor.

Dolayısıyla da bu şirketin yöneticileri, Belçika'nın uluslararası arenadaki konumunun, işlerinin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunun farkında.

Şirketin ihracat sorumlusu Genevieve Lintermans "Ürünlerimizi sattığımız komşu Avrupa ülkeleri bu durumdan kaygı duyabilirler ileride. Açıkçası bizi de kaygılandırıyor bu siyasi ayrılık meselesi. Belçika halkını çok üzüyor bu olanlar." diyor.

Aslında Belçika'daki bölünmüşlüğü aşma çabaları da yok değil. Örneğin eski başbakan Jean Luc Dehaene, Brüksel'in Flaman kasabalarında yaşayan Valonların oy hakları sorununa çözüm bulmak için yoğun çaba sarf etmişti. Başarılı olamadı...

Ancak şu anda Avrupa Parlamentosu üyesi olan Dehaene, gelecek ile ilgili çok da kaygılı değil.

"Bu ilk kez olmuyor. Ülkemizdeki geleneksel uzlaşı, her on - on beş yılda bir gözden geçiriliyor, yeniden tartışmaya açılıyor diyebilirsiniz. Bu dönemler biraz sıkıntılı oluyor, bu doğru. Ama çoğunlukla üstesinden gelmeyi, bu dönemi hasarsız atlatmayı başarıyoruz." diyor.

Dönem başkanlığını kim üstlenecek? Ancak bu sefer bu gözden geçirme, yeniden tartışmaya açma süreci kötü bir zamana denk geldi. Belçika gelecek ay Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacak.

Bu altı ay boyunca Avrupa Birliği'nin işleyişine önemli bir etkisi olacak. Ülkede son koalisyon hükümeti seçimden dokuz ay sonra kurulmuştu.

Bu durumda dönem başkanlığının seçim sürecine denk gelmesi işleri zorlaştırmayacak mı? Avrupa Siyaset Araştırmaları Merkezi'nden Mike Beke, daha önce 11 kez dönem başkanlığı yapmış olmanın tecrübesiyle Belçika'nın bu engeli zorlanmadan aşacağı görüşünde.

"Bunun şanssız bir tesadüf olduğu açık. Ancak Belçikalı siyasetçi ve bürokratlar bu konuda çok tecrübeli. Dolayısıyla sorun yaşanacağını düşünmüyorum." diyor.

Pazar günkü seçimleri, Belçika'daki iki farklı toplum arasında son derece karmaşık koalisyon müzakereleri izleyecek. Ancak bu süreç başarıyla tamamlansa bile, ülkenin Flamanca ve Fransızca konuşan toplulukları arasındaki uçurum kolay kolay kapanacak gibi görünmüyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler