Berkin için 11 Mart'ta hayatı durdur" sloganıyla çekilen videoda yer alan sanatçılar hakkında 'suç işlemeye tahrik' gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında müzisyen Efkan Şeşen de ifade vermek için adliyeye geldi. Şeşen, videoda yer aldığı için kendisine hakaret eden kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Sanatçı ve aydınlardan oluşan "Sanat Meclisi" adlı grubun “Berkin için 11 Mart'ta hayatı durdur" sloganıyla çekilen video klipte, 'Halkı sokağa çağırıyorlar' gerekçesiyle yapılan şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu tarafından, aralarında Mustafa Altıoklar, Zuhal Olcay, Cahit Berkay, Hüseyin Turan, Şevval Sam, Grup Yorum üyeleri, Sinan Tuzcu, Bülent Emrah Parlak, Efkan Şeşen, Tayfun Talipoğlu, Tarık Akan gibi isimlerin bulunduğu ünlü isimlere 'suç işlemeye tahrik' suçundan soruşturma başlatılmıştı.
21 Nisan'da soruşturma savcısına yönetmen Mustafa Altıoklar ile oyuncu Levent Üzümcü ifade vermişti. Savcılıkta suçlamaları kabul etmedikleri belirtilen Altıoklar ve Üzümcü'nün, toplumsal duyarlılık kapsamında projede yer aldıkları ve kimseye eylem çağrısı yapmadıklarını söylemişlerdi.
ÖNCE İFADE SONRA SUÇ DUYURUSU
Bugün de savcılığa ifade vermek için müzisyen Efkan Şeşen geldi. Şeşen'e sanatçılar İbrahim Karaca, Ayla Yılmaz, Selma Altın ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da destek vermek için adliyeye geldi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Şeşen, hem ifade vereceğini hem de videoda yer aldıkları için kendileri hakkında hakaret ve tehdit içeren yazılar yazdıkları iddia edilen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
"BİZ HİÇBİRŞEY YAPMAYALIM, EMİR KULU OLALIM İSTİYORLAR"
Efkan Şeşen, "Toplumsal duyarlılığı artırmak için bazen böyle mizansenler yaparız. Ama oturun izleyin o mizansende nasıl bir suç var. Benim söylediğim tek cümle, 'Katilim nerede?' bizi bugün buraya getiren neden bu" dedi. Bu işin perde arkasında sanatçıya verilmek istenen bir gözdağı olduğunu savunan Şeşen, "Biz hiçbirşey yapmayalım, emir kulu olalım istiyorlar" dedi. İfade verdikten sonra bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da belirten Şeşen, "Bu ülkede 14 yaşında bir çocuğun kafasından vuran faillerin yargı önüne çıkarılmasını talep etmek kadar doğal birşey olabilir mi? Herkesin çocuğunun başına gelebilir, o zaman ne yapacağız, hakkımızı aramayacak mıyız" diye konuştu.
'ADALET NEREDE, KATİLİM NEREDE?' DEMEK HANGİ ÜLKEDE SUÇ?
Söz yazarı İbrahim Karaca da, "Bu ülkede başından vurularak öldürülen 14 yaşında bir çocuğun, 2 yıldır arka plana atılan, üstü örtülen bir davada adalet talebimizi haykırdık. Bunu da bir videoyla gerçekleştirdik" dedi. Videoda insanlara, 'adalet nerede, katilim nerede?' sorularını sordurduklarını belirten Karaca, "Sanatın görevi rahatsız etmektir. Sanatın görevi kışkırtmaktır, adalete kışkırtmaktır. Ama baktık ki bazı insanlar, kışkırtmakla kalmamış kışkırtmaya başlamışlar. Bizi sanki toplumda kargaşa yaratacak kişiler olarak göstermişler. Alt tarafı bir videodan korkan insanların suç duyurusu var bizim hakkımızda. Soruşturma başlatılmış. 'Adalet nerede, katilim nerede?' demek hangi ülkede suç haline gelmiş. Bunu demeyen insan insanlıktan çıkmış demektir" diye konuştu.
Konserlerden dolayı çoğu sanatçının gelemediğini ifade eden Ayla Yılmaz ise "Duyarlı herkesi suç duyurusunda bulunmaya çağırıyoruz" dedi.
SUÇ DUYURUSU...
Açıklamanın ardından Efkan Şeşen, İbrahim Karaca, Hüseyin Turan ve Selma Altın imzası bulunan sanatçılar, yazdıkları yazılarla kendilerine hakaret ettiğini iddia ettikleri bazı gazeteciler hakkında, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "Alenen hakaret", "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "Suç uydurma" maddelerini içeren suç duyurusu dilekçesini savcılığa sundu.
DİLEKÇEDEN
Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi; "Berkin Elvan ile ilgili soruşturmada bir ilerleme kaydedilmemesi, Türkiye'de tüm kesimlerde olduğu gibi sanatçılar üzerinde de adalet duygusunun rencide olmasına ve rahatsızlığa yol açmıştır. Berkin Elvan'ın katillerinin bulunması için herkes kendi dilinde itirazlarını dile getirmiştir. Sanat Meclisi içerisinde yer alan sinema sanatçıları kendi sanatları çerçevesinde bir video hazırlamışlardır. Bu videoda da yine kamuoyunca tanınan ve sevilen sanatçıların duyarlılık çağrılarına yer vermişlerdir. Bu kısa filmde yer alan sanatçılar daha sonra bir linç kampanyasının hedefi olmuşlardır" (DHA)