HABER

Bizi bu güzel havalar mahvedecek

Bizi bu güzel havalar mahvedecek

Pastırma yazıdır Kayserililerin pastırmaları kurusun geçer diye ummuştuk ama, ne pastırma ne sucuk ne de pestil kaldı kurumadık.

Aralık ayının yarısını geçtik; havalar Orhan Veli’ yi mahveden ‘ havalardan’ bile daha güzel.

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

Kimler evinin yolunu şaşırdı, kimler tütüne alıştı, kimler aşık oldu
bilemiyorum, ama bildiğim bir şey var ki, o da bu havaların insanları gerçekten hasta ediyor olması.

Burnu akanları, hapşıranları, boğazı ağrıyanları… saymıyorum bile. Hastaneler astımlılarla dolup taşıyor. Birkaç kortizon hapıyla rahatlayanlar yüksek dozda iğnelere bana mısın demiyorlar. Öksürükten çocukların ciğerleri sökülüyor, sabahlara kadar uyuyamıyorlar. KOAH’ lıların nefes darlığı had safhada. Kalp ve tansiyon hastaları poliklinik kuyruklarında.

KÜRESEL ISINMA

Dünya Meteoroloji Örgütü’ ne göre, dünyamızın ısısı her 30 yılda 0.18 derece artıyor. 2006 yılı son 150 yılın en sıcak altıncı yılı olmuş. Bu süredeki en sıcak 10 yıl da son 12 yıl içinde yaşanmış.

Bu verilere göre geleceğimiz hiç de parlak gözükmüyor. Uzmanlar son yıllarda yaşanan ısı artışlarının 10 bin yıldan beri gerçekleşen tüm sıcaklık değişikliklerinden daha fazla olduğunu söylüyorlar.

Biz o zamanı göremeyecek olsak da, 2100 yılına kadar dünyanın 1-3.5 derece ısınacağı tahmin ediliyor. Bu, deniz seviyesinin 15-95 santim yükselmesi anlamına geliyor. Buzullar hızla erimekte. 2040 yılında Kuzey Kutbunda hiç buz kalmamasından endişe ediliyor.

‘Bana ne, Eskimoların buzundan’ demeyin, küresel ısınma hepimizin geleceğini ilgilendiriyor.

Aşırı sıcaklar, kuraklık, seller, fırtınalar, kasırgalar, hortumlar, anormal yağışlar, orman yangınları… geleceğimizi, çocuklarımızı, torunlarımızı… bekleyen ciddi tehlikeler.

**İKLİM NEDEN DEĞİŞİYOR

**

İklim değişikliklerinin iki önemli nedeni var. Biri, büyük volkanik patlamalar, okyanus akıntılarındaki değişiklikler, El nino… gibi tabiat olayları. Bunlar, Allah’ ın emri. Bizim, bunlara karşı ’olmasın diye dua etmekten başka’ yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

İkincisi ise, biz insanlar yüzünden meydana gelen değişiklikler. Fosil yakıtların kullanılması sonucu oluşan karbon dioksit gazı küresel ısınmanın başlıca nedeni. Araştırmalara göre, son 200 yılda bir sera gazı olan karbon dioksitin atmosferdeki miktarı %30 artmış.

Atmosferde doğal olarak bulunan karbon dioksit ve diğer sera gazlarının görevi, dünya yüzeyi ve atmosferin ısısını artırmaktır. Mesela, sera gazları olmasaydı, dünyanın yüzey ısısı bugünküne göre ortalama 30 derece daha düşük olacaktı ki, bu durumda dünyada biz canlıların yaşaması da mümkün olmayacaktı.

Ancak sera gazlarının artması da hayrımıza değil, çünkü artış belirli sınırları geçti mi, bu sefer dünya ve atmosfer ısınıyor, iklim değişmeye başlıyor, dünya gene yaşanmaz bir hale geliyor.

**YAŞAYABİLECEĞİMİZ BAŞKA BİR DÜNYA YOK Kİ

**

Küresel ısınmanın sonu çok kötü. Karbon dioksit ve diğer sera gazlarının oluşumunun azaltılması için her türlü önlemin acilen alınması, enerji kaynaklarının çok verimli kullanılması, alternatif enerji kaynaklarının bulunması… tüm ülkelerin bir numaralı gündem maddesi olmak zorunda.

Bu dünya hepimizin dünyası ve yaşayabileceğimiz başka bir dünya yok.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi

ahmetrasimk@mynet.com

En Çok Aranan Haberler